AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz: "Ekonomimizi Üç Katından Fazla Büyüttük"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Ekonomimizi üç katından fazla büyüttük. 230 milyar dolardan 860 milyar dolara yükselttik. Bunu da nasıl bir ortamda yaptık? Parti kapatma davalarının yaşandığı, cumhurbaşkanlığı krizlerinin olduğu, Gezi hadiselerinin yaşandığı, 17-25 Aralıktan 15 Temmuza kadar hain bir takım girişimlerle istikrarımızın bozulmaya çalışıldığı bir dönemde başardık." dedi.

AK Parti Çıldır İlçe Kongresi'nin ardından Ardahan'a geçen Yılmaz, Ardahan Gençlik Merkezinde AK Parti Ardahan Merkez İlçe Kongresi'ne katıldı.

Burada partililere hitaben konuşan Yılmaz, Ardahan'ın kongre sürecini en hızlı tamamlayan illerden biri olacağını söyledi.

2019'un tarihi bir yıl olduğunu ve bu nedenle yeni bir heyecanla 2019'a yürümek istediklerini belirten Yılmaz, "Yeni yönetim sistemi çok hayati bir değişim. Belki yeterince henüz farkında değiliz. Yaşadıkça daha iyi göreceğiz inşallah. 2019'la birlikte yeni sisteme Allah'ın izniyle dört başı mamur bir şekilde geçeceğiz. Artık Türkiye'de eski krizlerin zemini kalmayacak. Vesayetçi yapılar milletle devlet arasına giremeyecek. Hükümetleri vatandaşımız sandıkta tayin edecek." ifadelerini kullandı.

Yılmaz, birçok alanda çok önemli adımlar attıklarını aktararak, şöyle konuştu:

"2002'de AK Parti iktidara geldiğinde Türkiye'nin nüfusu 66 milyon civarındaydı. Milli gelirimiz 230 milyar dolardı. Bugün geldiğimiz noktada 80 milyonluk bir ülke haline geldik. Milli gelirimiz ise 860 milyar dolara ulaştı. Yani ekonomimizi üç katından fazla büyüttük. 230 milyar dolardan 860 milyar dolara yükselttik. Bunu da nasıl bir ortamda yaptık? Parti kapatma davalarının yaşandığı, cumhurbaşkanlığı krizlerinin olduğu, Gezi hadiselerinin yaşandığı, 17-25 Aralıktan 15 Temmuza kadar hain bir takım girişimlerle istikrarımızın bozulmaya çalışıldığı bir dönemde başardık.

Bunu nasıl bir dönemde başardık? Dünyada küresel krizin en gelişmiş ekonomileri bile derinden etkilediği bir dönemde başardık. Bunu nasıl bir dönemde başardık? Irak, Suriye başta olmak üzere bölgemizde birçok istikrarsızlıkların yaşandığı, jeopolitik risklerin yaşandığı bir dönemde başardık. Birçok terör örgütünün eş zamanlı bir şekilde ülkemize saldırdığı bir dönemde başardık. 90'lı yıllarda bu saydıklarımın hiçbiri yoktu. Ama o dönemde dünyada krizler yokken, Türkiye krizler yaşamıştı. Son 15 yılda ise bu kadar dış olumsuzluklara, bu kadar müdahalelere rağmen, güçlü ve istikrarlı yönetimimizle, güven veren yönetimimizle ekonomimizi bu noktalara taşıdık."

"AK Parti toplumun değerleriyle hareket eden bir parti"

Kişi başına gelirin 2002'de 3 bin 500 dolar olduğunu anlatan Yılmaz, geçen yıl itibariyle bunun 11 bin dolara yaklaştığını kaydetti.

Satın alma gücünün 2002'de 9 bin dolar olduğuna işaret eden Yılmaz, "Bu ramak geçen yıl itibariyle 25 bin dolara yaklaştı. İhracatımız 2002 yılında 36 milyar dolardı, geçen yıl itibariyle 143 milyar dolara ulaştık. Bu yıl Allah'ın izniyle tarihi rekorumuz olan 158 milyar doları zorlayacağız. İnşallah onu da aşmaya çalışacağız. AK Parti'den önce enflasyon canavarı diye bir kavram vardı. AK Parti'den önce 15 yılın ortalamasına bakın yüzde 70 civarında enflasyon vardı. AK Partili 15 yıla baktığınızda yüzde 9'lar civarında bir ortalama var. Daha da aşağıya inecek." dedi.

Yılmaz, uygulanan mali disiplinin Avrupa'yı bile kıskandırdığını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

"AK Parti toplumun değerleriyle hareket eden bir parti. Bir partiyi çok aşan bir hareket. AK Parti artık uluslararası bir marka. Lideri ile birlikte dünyada hakkında tezler yazılan, örnek alınan bir siyasi hareket. İşte bu siyasi hareketin omurgasını teşkilatlar oluşturuyor. Onun için teşkilatlara çok iş düşüyor. Bunun altını çizmek istiyorum. Bu medeniyetlere, dinlere beşiklik yapmış bölgede, bu bereketli topraklarda çok uzaklardan gelip birilerinin bu bölgeleri karıştırmasına müsaade etmemeliyiz. Biz aynı çatı altında, aynı siyasi çatı altında farklı etnik yapılar, farklı mezhepler bir arada kardeşçe yaşamak durumundayız. Bunu başardığımız ölçüde oynanan oyunları da bozmuş oluruz. Biz birliğe ihtiyaç duyuyoruz. İslam dünyasının da bugün en büyük ihtiyacı birliktir. Birlik içinde olmak zorundayız."