Diyarbakır'ın Lice İlçesi'nde bulunan ve dünyada 33 şehirde, Türkiye'de ise 4 yerde bulunduğu belirtilen "Yedi uyurlar" olarak da adlandırılan Ashab-ı Kehf kimi yurttaş için umut kapısı kimileri için de tarihi bir mekan atfetmesi itibari ile yoğun ilgi görüyor. Her yıl binlerce yurttaşın akın ettiği Ashab-ı Kehf, bu yıl düzenlenen festival ile ziyaretçilere kapılarını açtı.
Dünyada 33 şehirde, Türkiye'de ise 4 yerde bulunduğu belirtilen "Yedi uyurlar" olarak da adlandırılan Ashab-ı Keyf mağarasının bulunduğu bu yerlerden biri olan Diyarbakır'ın Lice ilçesinde, her yıl 28 Mayıs günü düzenlenen ziyaretler bu yıl festival havasında gerçekleşti. Lice ilçesine bağlı 15 kilometre uzaklıkta ulanan Duru (Derkam) köyünde bulunan Yedi Uyurlar Eshâb-ı Keyf Mağarası, her yıl geleneksel olarak binlerce yurttaşın uğrak mekânlarından biri. Mağarayı ziyaret etmek isteyen yurttaşlar, bir gün öncesinden akşam saatlerinde alana gelerek çadır kuruyor. Yurttaşlar ertesi gün sabah erken saatlerde mağaraya giderek ziyarette bulunuyor. Kimi yurttaşın umut kapısı olarak gördüğü mağarada dilekler tutup dileklerinin kabul olması için dua ediyor. Bunun yanı sıra tarihi mekan olması nedeniyle her yıl binlerce turist tarafından ziyaret edilen mağara, her geçen yıl daha çok ilgi görüyor.
Eshab-ı Keyf'in tarihçesi
Yedi uyurlar olarak bilinen hikâyesi olan Ashab-ı Kehf'in, tam olarak nerede bulunduğuyla ilgili kesin bir bilgi yoktur. Bugün dünyanın çeşitli kentlerinde ve Türkiyede de Tarsus, Afşin, Efes ve Licede bulunduğu yönünde bir takım iddialar vardır. Hıristiyanlıkta ve Müslümanlıkta da hikâyesi anlatılmaktadır. Diğer bazı kültür ve dinlerde de efsaneleşmiştir.
Ashab-ı Kehf'in Hikâyesi
Hikâyede sözü edilen altı genç insan, hükümdara olan yakınlıkları ile bilinirler. Bu gençlerin isimleri Yemliha, Mekselina, Mislina, Mernuş, Debernuş ve Sazenuştur. Hükümdar putperesttir ve herkesin putperest olmasını istemektedir. Altı genç ise tek Tanrıya inanmaktadır. Bunu öğrenen hükümdar gençleri yanına çağırır ve inandıkları dinden vazgeçmelerini ister ama gençler bu çağrıya kulak asmaz ve hükümdarı kendi dinlerine davet ederler. Bunun üzerine hükümdar gençlere zaman tanır. Gençler en doğrusunun hükümdardan uzaklaşmak olduğunu düşünür ve saraydan ayrılırlar. Şehre yakın bir dağ yönüne giden gençler yolda bir çobanla karşılaşırlar. Çobanın bir de köpeği vardır, adı da Kıtmir'dir. Çoban gençlere bir mağara gösterir ve gençler bu mağaraya sığınırlar. Çoban da köpeğiyle birlikte mağarada gençlerin yanında kalır. Gençler burada dua eder ve merhamet dilerler.
Gençlerin kaçtığını öğrenen hükümdar, gençlerin saklandıkları mağarayı bulur ve mağaranın girişini gençler oradan çıkamasınlar diye ördürür. İnanca göre gençler ölmez ve yüzyıllar süren bir uykuya dalarlar. Gençler yüzyıllar sonra uyanır. Zamanın farkında değillerdir. Gençlerden Yemliha, şehre gidip yiyecek alacaktır ama hükümdara yakalanmamak için kılık değiştirir. Şehre ulaştığında şehri çok değişmiş bulan Yemliha, bir şeyler almak için para çıkarır. Oysa para yüzyıllar öncesine aittir. Bu durumdan şüphelenen satıcı Yemlihayı yeni hükümdara götürür. Yeni hükümdarda Yemliha ve arkadaşlarıyla aynı dine mensuptur. Bu nedenle Yemlihayı bırakır. Arkadaşlarının yanına dönen Yemliha durumu arkadaşlarına anlatır. Bu olaydan sonra mağarada kayboldukları ya da yeniden uykuya daldıkları söylenir.
Bu olay Hıristiyanlıkta da yeniden dirilmeye örnek olarak anlatılmaktadır. Kuranda ise, Kehf suresinin pek çok ayetinde bu olaydan bahsedilmektedir.
Gerçek Ashab-ı Kehf Diyarbakır'da
Diyarbakır Lice'de bulunan mağaranınsa son yıllarda yapılan çalışmalarla akademisyenler tarafından gerçek Ashab-ı Kehf olduğu yönünde açıklamalar yapılmıştır. Bunun nedeniyse Kuran'da tarif edilen mağaraya birebir benzemesidir. Özellikle güneş ışığının mağaraya yansıma açısı tıpatıp Kuran'daki tarife uymaktadır.
Kaynak: Özgür Haber Gazetesi
Son Dakika › Güncel › Ashab-ı Kehf İle Tarihe Yolculuk - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?