Aynı Evde ve Aynı Tezgahta Bir Ömür

FERDİ UZUN - Aydın'ın Germencik ilçesinde 80 yıla ulaşan ömürlerinde, yarım asırdan fazla süredir aynı hayatı ve işi paylaşan paylaşan Fidan ve Veli İnce çifti, birbirlerine olan sevgileri ve ilerleyen yaşlarına rağmen çalışma azimleriyle dikkat çekiyor.

Germencik'te kurulan pazarda yükselen sesler arasında, 80 yaşındaki Fidan ve 81 yaşındaki Veli İnce, tezgah başındaki neşeli, birbirlerine olan sevgilerini ortaya koyan tavırlarıyla ilgi topluyor.

İnce çifti, 60 yıldır aynı hayatı paylaştıklarını, 50 yıldır da birlikte pazarcılık yaptıklarını belirtti.

Haftanın 5 günü Söke, Kuşadası ve Germencik ilçelerindeki pazarlarda tezgah açtıklarını anlatan Veli İnce, eşiyle aslen Konyalı olduklarını, 1956 yılında kiraladıkları tarlalarda çalıştıkları sırada, eşiyle tanışmak için çok çaba harcadığını ve bir gün eşinin babasının bozulan traktörünü tamir ederek hem babası hem de eşiyle tanışma fırsat bularak, aynı yıl nişan ve düğün yaparak evlendiklerini söyledi.

Evlilikten sonra Germencik ilçesine yerleştiklerini ve birkaç yıl tarlalarda çalıştıktan sonra eşinin de arzusuyla pazarcılık yapmaya başladıklarını anlatan İnce, o gün bugündür birlikte hem aynı evi hem aynı işi paylaştıklarını ifade etti.

İnce, çalışmanın kendilerini dinç tuttuğunu belirterek, "Ben 81 yaşındayım ama kendimi hep 40 yaşında gibi görüyorum. Sabah, ezan okunmadan kalkarız. Ezan okunduktan sonra namazımızı kılıp yemeğimizi yer çıkarız. Söke, Kuşadası ve Germencik'te pazarlarda çalışıyoruz. Pazar ve Pazartesi çalışmıyoruz. Bugünlerde dinleniyoruz. Allah'a şükür hiçbir rahatızlığımız yok ama sadece sağ kolum çolak. Böylelikle geçinip gidiyoruz." diye konuştu.

"Her anımız birlikte"

Eşiyle her anlarının birlikte geçtiğini anlatan İnce, şunları söyledi:

"Ben onu çok seviyorum. O benim her şeyim, hayatımın göz bebeği. Arada kavga ediyoruz. Kavga ettiğimiz zaman da çok tatlı oluyoruz. Evdeki yemekleri de beraber yapıyoruz. Böyle yaşamaya ve çalışmaya ömrümün sonuna kadar da devam edeceğim. Mecburuz böyle çalışmaya. 120 yaşına kadar da böyle çalışacağıma inanıyorum. Aşkım hiç bitmedi, bitmeyecek de. Mezarlarımızın arasını bile 1 metreden fazla aralıkta olmaması gerektiği üzerine çocuklarıma vasiyet bıraktım. Ölürsek bile yan yana olacağız."

Fidan İnce de eşiyle aralarındaki bağı, "Sevgimiz de bir, hayatımız da bir, işimiz de bir, yemeğimiz de bir. Ne ben onsuz ne de o bensiz yer." sözleriyle ifade etti.

Eşinin, hayatındaki her şey olduğunu dile getiren Fidan İnce, "Gözümün nuru, dizimin feridir o benim. Kolunun çolak olduğunu biliyordum, ben her şeye rağmen sevdim ve evlendim. Çok mutluyuz, şeker gibiyiz. Her anımız birlikte geçiyor. Onunla hiç ayrı bir zamanımız olmadı. Sadece geçen yıl umreye gittim ve 24 gün ayrı kaldık. O zaman çok özlemiştim onu. Zaten ben ona sevgimden dolayı bazen 'Çiçek Abbas' derim."

Fidan İnce, bu yaşta çalışmanın zor gelmediğini, çalışmayı çok sevdiğini dile getirerek," Ailem pazarlardaydı zaten. Ben 10 yaşından beri hep pazarlardaydım. Evlendikten sonra da bu işi yaptık. Buraya geldik, pamuk ektik ama beceremedik. Sonra bazı işler yaptık onları da sevemedik. Alışık olduğumuz için kendi işimizi yaptık. Evde kaldım mı çok sıkılıyorum. Duramıyorum evde. Sürekli çalışmak istiyorum. Seviyorum ben işimi." dedi.