Bakan Eker: 15 Yaşındaki Çocukların Kaçırmak Süreci Zehirliyor

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, çözüm sürecine ilişkin, "Biz çözüm sürecinde insanlar meşru taleplerini, demokratik siyaset kanallarını kullanmak suretiyle dile getirsinler istiyoruz. Ama biz eğer dağdakiler de insinler ovada siyaset yapsın diyoruz. Ama bütün bu ortamda 15 yaşındaki kız çocuklarını ya kandırmak ya da zorlamak suretiyle dağa kaçırmak bu da bununla açık bir çelişki içerisindedir. Bu da süreci maalesef zehirleme sürecidir. Bunları da halk ibretle izliyor" dedi.

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, Diyarbakır'da düzenlenen, "Yeni Türkiye'nin Açılan Kilidi: Çözüm Süreci Çalıştayı"na katıldı. Çalıştayın açılışında konuşan ve Diyarbakır'ı Kürt sorunun nabzının attığı bir şehir olarak tanımlayan Bakan Eker, tarihi surlara fotoğraflarından bakıldığında onların insan kalbine benzediğini ifade etti.

Bakan Eker konuşmasında, Diyarbakır'da binlerce yıl Süryani, Ermeni, Kürtlerin ve Müslümanların birlikte yaşadığına dikkat çekerek, "Diyarbakır'ın dar sokaklarında hangi el zenginin, hangi el fakirin, asilzadenin, amelenin, köylünün bunu bilemezsiniz. Ne zaman barışın şifreleri unutuldu bunlar bu farklılıklar ortadan kaldırılmaya çalışıldı. Ulus devlet inşası sürecinde bu farklılıklar ortadan kaldırılmaya tekleştirilmeye çalışıldı. Sonrada sorunlar ardı sıra geldi" ifadelerini kullandı.

Diyarbakır ve çözüm sürecinin düşündüğü zaman aklına İsmet Özel'in "Kanla Kirlenmiş Evrak" şiiri geldiğini söyleyen Bakan Eker, çözüm sürecinin de bu şiirin yankısıyla sembolleriyle hep anımsadığını vurguladı.

-"HEMEN ORTAYA ÇIKABİLEN BİR ANAHTARI BİR ÇÖZÜMÜ YOK BUNUN"-

Bugün gelinen noktada tarihsel olarak bu meselenin sadece Türkiye'yi Türkiye'de yaşayan Kürtleri ve Türkleri ilgilendirmediğinin altını çizen Eker, şunları kaydetti:

"Biz bu sorunu çözdüğümüzde bütün Ortadoğu barışla buluşur. Bu kadar önemli bir meseledir. Ortadoğu da ki barış küresel barış demektir. Tarihsel olarak şunu da biliyoruz. Bu yüzyıllık bir sorun ve bu tür asırlık meselelerin çözümleri de geniş bir yelpazeye dayanmaktadır. Onun için böyle hemen ortaya çıkabilen bir anahtarı bir çözümü yok bunun. Basit ama tatbikatı uygulaması zor. Biz bu meselenin tabiatından gelen zorlukları da tarihsel özelliğini de biliyoruz. Kürt sorununu çözerken Türkiye'de bir de Türk sorununun çıkmamasına özen gösteriyoruz. Bu bölgede yaşayan hemşerilerimiz Kürtler. Onlar bu süreci umutla karşıladı, destekledi ve yeni gelişmelerin olmasını bekliyor. Eğer biz Kürt sorunun çözümünde Kürt kimliğinin etrafında çalışmalar yapıyorsak Kürt kimliği meselesini bir soy bağına düzeye indirgersek bunu yanlış yaparız. Bu bize Türkiye'nin daha önce yaşadığı ve insanlarının da sonucundan çok mutlu olmadığı bir takım gelişmeleri çağrıştırıyor."

-"KAN DÖKÜLMEDİ BU BÜYÜK BİR KAZANIM"-

Bakan Eker, şiddeti yöntem olarak besleyen ve bunu bir hak arama aracı olarak meşru gören bir takım anlayışların bu barış sürecini de zaman zaman zehirleme girişiminde bulunduklarını gördüklerini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Bakın yollar kesiliyor. Hangi bölgede, uyuşturucu olan bölgede Biz çözüm sürecinde insanlar meşru taleplerini, demokratik siyaset kanallarını kullanmak suretiyle dile getirsinler istiyoruz. Ama biz eğer dağdakiler de insinler ovada siyaset yapsın diyoruz. Ama bütün bu ortamda 15 yaşındaki kız çocuklarını ya kandırmak ya da zorlamak suretiyle dağa kaçırmak bu da bununla açık bir çelişki içerisindedir. Bu da süreci maalesef zehirleme sürecidir. Bunları da halk ibretle izliyor."

Bu süreç zaafında kan dökülmediğini ve bunun büyük bir kazanım olduğunu söyleyen Bakan Eker, İsmet Özel'in başka bir şiiriyle sözlerini tamamladı.