Başbakan Erdoğan: Eğer Dağa Kaçırılmadıysa Nerede Bu Çocuklar?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın "oturma eylemine katılan ailelerin MİT tarafından kendilerine verilen para karşılığı eylem yaptığı" iddialarına yanıt verdi. Erdoğan, "Eğer dağa kaçırılmadığını ispat ediyorlarsa, nerededir o zaman bu çocuklar, bulsunlar, getirsinler. İddia sahibi, iddiasını ispatla mükelleftir" dedi.

Başbakan Erdoğan, Başbakanlık Merkez Bina'da Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev ile görüştü. Görüşmenin ardından Atambayev ile ortak basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, çözüm sürecinin en önemli hedefinin "eve dönüş" olduğunu söyledi. Yerel seçimlerin, "yaklaşık bir buçuk yıllık çözüm sürecinin meydana getirdiği atmosfer içerisinde" yapıldığını kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bu atmosferi bulandırmak isteyenlerin oyunuyla ortadan kaldırmayalım ve bu atmosfer daha olumlu istikamette gelişsin. Böylece ülkemiz arzuladığı gerçek anlamda barış, huzur ve özgürlüğe kavuşsun. " Türkiye'de özgürlük yok' ifadesini kullananlar, barış ortamını ortadan kaldırma kavgasını verenlerdir. Bunun faili de fiilleriyle kendileri olmuşlardır. Bölücü terör örgütünü savunduğun zaman "Barış arıyorum veya özgürlük mücadelesi veriyorum' diyemezsin. Polisi yakan-yıkan, öldürmeye teşebbüs edenler "Ben barış arıyorum' diyemez. Esnafın camını çerçevesini kıranlar, yağmalayanlar barıştan yana olduklarını söyleyemezler. İşçiyi dağa kaçıranlar, annelerin yavrularını dağa kaçıranlar barıştan bahsedemezler, özgürlük mücadelesinden bahsedemezler. Bu gerçekler çok açık, net ortadadır. Bunları ortada gördüğümüz halde hala rahatlıkla "Biz barıştan yanayız, özgürlük istiyoruz' diyorlar. Böyle de çok pişkinler ama artık benim milletim bunları yutmuyor. Ben inanıyorum ki, bundan sonra da yutmayacaktır. Sandığın dışındaki yollar, hiçbir zaman bu ülkenin huzurunu refahını getirecek yollar değildir."

-"KENDİ KAPILARINI DA KAPATIRLAR"-

Erdoğan, "HDP ile MİT dışında Abdullah Öcalan'la başka kişi ya da kurumların görüşmesine izin verilip verilmediği" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Öcalan'la görüşme söz konusu değil, çok ham hayal bir şey. Bu anlayışla yaklaşmaları halinde kendi kapılarını da kapatırlar. Şu anda sadece bizim müsaade ettiğimiz HDP, daha önce BDP mensupları adaya gitmişlerdir, bir de istihbarat teşkilatımız gitmektedir. Bunun dışında bizim müsaademiz zaman zaman uluslararası veyahut sağlık noktasındaki gitmesi gerekenleri gönderdiğimiz olaylar olmuştur. Asla bunun dışında siyasi bir heyetin, ekibin oraya gitmesi veya basın mensuplarının oraya gitmesi böyle bir şeye müsaade etmiş değiliz. Böyle bir şey yok, olamaz. İlerde olur mu, olmaz mı; bunlar şartların oluşturacağı şeylerdir."

-"HDP ALTINDAN ÇIKAMAYACAK"-

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın "oturma eylemine katılan ailelerin MİT tarafından kendilerine verilen para karşılığı eylem yaptığı" iddialarını da değerlendiren Erdoğan, şunları ifade etti:

"Zaten bunlar doğru konuşmamakla tanınmış kişilerdir. Bunlarda dürüstlük yok, bunlar yalanı çok rahat kullanıyorlar. Şu anda dağa götürülen yavrularla ilgili anneler, babalar feryat ediyorlar. Evladı Amerika'da, İngiltere'de olanlar paralarını oraya akıtıyorlar. Eğer dağa kaçırılmadığını ispat ediyorlarsa, nerededir o zaman bu çocuklar, bulsunlar, getirsinler. İddia sahibi, iddiasını ispatla mükelleftir. Bu kişi eğer bunu söylüyorsa, ispatla mükelleftir. MİT, buradaki anne babalara para vermek suretiyle böyle bir eylemi yaptırıyor dersen, bu çok kuru, aslı astarı olmayan bir iddiadır. Burada ben yazılı ve görsel medyayı da duyarlılığa davet ediyorum. Şu anda bu süreç dayanılır, tahammül edilir bir süreç değildir. Dağlara kaçırılan bu gençlerin akıbetini biliyorsunuz. Bunlardan geri dönenler, sayısı az da olsa hepimizin malumudur. Şu anda HDP bunun altında ezilmiş, buradan çıkamamanın sıkıntısını yaşıyor, zaten bunun altında kalacaktır, bunun altından çıkamayacaktır. Yeter ki, illetçe evlatları kaçırılan anne-babaların yanında yer alalım. Biz zaten B ve C planını uygulamaya koyduğumuzda bazı şeyler açıkça ortaya çıkacaktır."