Bosch Türkiye ve Ortadoğu Genel Merkezi'nin Açılışı

Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young, son 3 yılda Türkiye'ye 750 milyon avro yatırım yaptıklarını belirterek, "Bu yıl da 220 milyon avro daha yatırım yapacağız." dedi.

Young, Bosch Türkiye ve Ortadoğu Genel Merkezi'nin resmi açılışında yaptığı konuşmada, merkezin, bugünün koşullarına uygun olarak esnek, sade ve şeffaf bir çalışma ortamını yansıttığını belirterek, Bosch'ta buna ilham veren çalışma dediklerini kaydetti.

Binada 3 binden fazla Bosch ürünü kullandıklarını ifade eden Young, şunları söyledi:

"100 yılı aşkın süredir Türkiye'de ve Orta Doğu'dayız. Burada olmaktan, daha doğrusu buralı olmaktan gurur duyuyoruz. Türkiye'deki üretim tesislerimiz, Ar-Ge merkezlerimiz, satış, eğitim, servis ve 17 bin çalışanımız ile ülkemizin ihracatının yüzde 1,5'ini Bosch Grubu olarak biz gerçekleştiriyoruz. Yatırımlarımızda tedarikçilerimizin lokal olmasını çok önemsiyoruz. Tüm aile şirketleri olan iş ortaklarımızla birlikte gelişiyor ve büyüyoruz. Son 3 yılda Türkiye'ye 750 milyon avro yatırım yaptık. Bu yıl da 220 milyon avro daha yatırım yapacağız. Bosch Grubu olarak 4 yıllık dönemde toplam 1 milyar avroya yakın doğrudan, kalıcı yatırım yapmış olacağız."

Young, Türkiye'nin sahip olduğu coğrafi ve demografik avantajları anımsatarak, "Genç yaş, büyümeyi tetiklemeye devam edecek. Hele de bunun üzerine inşaat, maden, otomotiv endüstrilerini eklediğinizde bu coğrafyanın cazibesinin süreceğine inanmaktayız." diye konuştu.

Bosch Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Uwe Raschke, Türkiye'de çok uzun ve başarılı geçmişlerinin bulunduğunu belirtti.

Türkiye'nin güçlü büyüyen bir 10 yılı geride bıraktığını hatırlatan Raschke, gelecekte de güçlü büyüme olacağına emin olduklarını aktardı.

Raschke, finansal krizden bu yana Türkiye'nin 6 milyondan fazla istihdam yarattığını, bunun inanılmaz bir performans olduğunu söyledi.

Şirketlerinin her birinin gelecek 10 yılda radikal bir değişime gireceğini vurgulayan Raschke, gelecek 10 yılda tüm ürünlerin artık bağlantılı ürünler olacağını kaydetti.

Raschke, Bosch Türkiye'nin, Orta Doğu bölgesinin yönetimini üstlenmesinin, Bosch Grubu'nun stratejik büyüme ve yatırım planlarında Türkiye'ye verilen önemi gösterdiğini anlattı.

Erdmann: " Almanya, Türkiye'ye vize serbestisini sabırsızlıkla bekliyor"

Almanya Federal Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann, burada Bosch'un Türkiye ve Ortadoğu Genel Merkezi'nin açılmasının siyasi bir açıklama gibi olduğunu, bu ülkenin geleceğine güven duyulduğu mesajının verildiğini dile getirdi.

Erdmann, merkezin açıldığı bugünün Türkiye- Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye-Almanya ilişkileri için önemli olduğunu ifade ederek, "Bugün Avrupa Komisyonu vize serbestisi için bir teklifte bulunacak. Medyadan da gördüğüme göre olumlu çıkacak gibi görünüyor. Almanya bu olumlu değerlendirmeyi sabırsızlıkla bekliyor." diye konuştu.

" Gümrük Birliği'nin, herkesin faydasına olacak şekilde modernleşmesi gerekiyor"

Türkiye'nin yabancı yatırımlar için rekabet ettiğini anlatan Erdmann, sözlerine şöyle devam etti:

"Güvenilir bir iş ortamı vazgeçilmez bir ön koşuldur. Yatırımcıların parası temkinlidir, korkak bir hayvan gibidir. Yakın geçmişteki iç gelişmeler, Türkiye'deki duruma bir tür gölge düşürdü. AB-Türkiye ilişkilerinde Gümrük Birliği önemli bir çerçeve unsurudur. Bugünlerde eleştirilse de artık Türkiye'nin çıkarına olmadığı söylense de Türkiye'de ekonomik büyümeyi desteklemiştir. Doğrudan yabancı yatırımları çekmeye yardımcı olmuş ve rekabetçiliğe katkıda bulunmuştur. Gümrük Birliği'nin, herkesin faydasına olacak şekilde modernleşmesi gerekiyor. Türk devleti bu sürece katkı yapmakla kalmayacak, bu fırsatı kullanıp Gümrük Birliği'ni yükseltecek.

Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı'nın (TTIP), en büyük ortak pazarı oluşturma amacı var. Türk yetkilileri sıklıkla endişelerini dile getirdi. Bu tür endişeler ülkemde de dile getirilmişti. Ben bu endişelerin dayanağı olduğuna inanmıyorum. Avrupalı ve Türkiyeli katılımcıların TTIP'ye dahil olması ya da maruz kalması Türk ve Avrupa mallarının rekabetçiliğini artıracaktır. Burada fırsatları arayalım ama olmayacak bir şeyi tehdit gibi göstermeyelim."

Erdmann, Alman devletinin, Türkiye'nin görüşlerini mümkün olabildiğince TTIP müzakerelerinde desteklemeye hazır olduğunu tekrar tekrar açıkladığını da sözlerine ekledi.