Büyü Bozma Vaadiyle Dolandırıcılık" Davası

Kendisini medyum olarak tanıtarak "büyü bozma" vaadiyle bir kişiyi 102 bin lira dolandırdığı iddia edilen kişinin "Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle dolandırıcılık" suçunu işlediği gerekçesiyle, 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.

Anadolu Adalet Sarayı 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, müşteki Mücella Cansızoğlu ve avukatı katıldı. Sanık Cengiz Öztürk ise duruşmaya gelmedi.

Duruşmada ifadesi alınan müşteki Cansızoğlu, eşi ile arasında yaşadığı problemler nedeniyle komşusu aracılığıyla sanık ile tanıştığını anlattı. Sanığın kendisini "hoca" olarak tanıttığını ve eşi ile arasındaki problemleri çözeceğine dair kendisine vaatlerde bulunduğunu belirten Cansızoğlu, şunları kaydetti:

"Bana çok sıcak davrandı. Eşimin üzerinde büyü olduğunu ve bu durumu çözebileceğini, eşimin eve geri döneceğini söyledi. 'Benim askerlerim var, cinlerim var' diyordu. 'Onların vastasıyla dua edeceğim, eşin de eve gelecek' dedi. Bunun için benden, elden 2 bin lira aldı. Daha sonra 'kardeşine nasıl güveniyorsan bana da öyle güven' dedi. Benden kredi kartlarımı istedi. Bu iş bittiğinde 'kartlarını aldığım gibi tertemiz sana teslim edeceğim' dedi. Ben de şifreleriyle birlikte kartlarımı verdim. Fakat kartlardan harcama yapıldıktan sonra ödenmediğini fark ettim. Eşimle aramdaki problem de çözülmedi. Şikayetçiyim."

Bu sırada mahkeme heyeti başkanının "Sizin eğitim durumunuz nedir?" şeklinde yönelttiği soruya Cansızoğlu, "Yüksekokul mezunuyum" yanıtını verdi.

Mahkeme heyeti, tanıkların dinlenmesi amacıyla duruşmayı erteledi.

İddianameden

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, müşteki Mücella Cansızoğlu'nun eşi ile arasında bazı ailevi sorunlarının bulunduğu ve komşusu aracılığı ile kendisini medyum olarak tanıtan Cüneyt Öztürk ile tanıştığı anlatıldı.

Sanık Öztürk'ün, Cansızoğlu'nun sıkıntı ve olumsuzluklarını tespit ederek giderebileceğini, eşiyle arasındaki sıkıntıyı çözeceğini ve eşini, ilgi duyduğu kişiden soğutup kendisi ile birbirlerine yakınlaştıracağını söylediği kaydedilen iddianamede, bu amaçla Cansızoğlu'ndan elden 2 bin lira nakit para aldığı aktarıldı.

İddianamede, Ordu'da yaşayan Öztürk'ün telefonla sürekli Cansızoğlu ile görüştüğü, kardeşlerine güvendiği gibi ona güvenmesini ve bir kardeşi olarak görmesini söyleyerek, kredi kartlarını vermesini istediği belirtildi.

Bunun üzerine Cansızoğlu'nun 4 bankaya ait kredi kartlarını şifreleriyle beraber, kullanması için Öztürk'e verdiği kaydedilen iddianeme, kredi kartlarından yapılan harcamalarda toplam borcun 100 bin liraya yaklaşması ve şüphelinin ödememesi nedeniyle müştekinin şikayetçi olduğu ifade edildi.

İddianamede, şüphelinin kendisini medyum gibi tanıtarak müşteki ile eşi arasındaki sıkıntıları gidereceği ve eşini ilgi duyduğu kişiden soğutup tekrar kendisine yakınlaştıracağı vaadinde bulunarak müştekiden nakit para ve kredi kartlarını almak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği gerekçesiyle, 2 yıldan 7 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. - İstanbul