Büyük Menderes Nehri'ndeki kirlilik -

MUSTAFA DERMENCİOĞLU - Denizli'de Büyük Menderes Nehri üzerinde bulunan işletmelerin atıksu arıtma tesisinden alınan numunelerde, işletmelerin büyük çoğunluğunda arıtılan suyun sulama suyu kriterlerinde olmadığının açıklanması, atıksu arıtma tesislerinden nehre verilen suyun tarımda kullanımını tartışılır hale getirdi.

Denizli Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, yaptığı açıklamada, Büyük Menderes Nehri'nde yaşanan balık ölümleri üzerine yapılan bu çalışmalar sırasında Büyük Menderes Nehri üzerinde bulunan bazı işletmelerin atıksu arıtma tesisinden alınan numunelerde, özellikle Çürüksu kolu üzerindeki işletmelerin büyük çoğunluğunun kendi sektörel deşarj kriterlerini sağladığını, ancak deşarj edilen suyun sulama suyu kriterlerinde olmadığını bildirdi.

Denizli Ziraat Odası Başkanı Hamdi Gemici, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Denizli olarak tarım ve sanayinin iç içe olduğunu, eskiden sadece tekstil ve turizm ön planda iken bugün bütün sektörlerin gözünün tarımda olduğunu belirtti.

Tarımda büyük oranda gıdaya ve insana yönelik üretim yapıldığını vurgulayan Gemici, "Sanayileşmeye hayır demiyoruz. Sanayileşelim ama çevreyi ve doğayı da kirletmeden, tarımı da katletmeden bu işler yapılsın istiyoruz" dedi.

Organize Sanayi Bölgesindeki arıtma tesisinin bugüne kadar geldiği noktada, kimyasal arıtmanın olmamasının, kendilerini büyük bir sıkıntıya soktuğunun altını çizen Gemici, şöyle konuştu:

"Çevre ve Şehircilik Bakanlığından yetkililer müteaddit defalar geldiklerinde, hatta daire başkanı gezici laboratuvar ile geldiğinde deşarj kriterlerine, yani bakanlığın deşarj kriterlerine uygun olduğunu söylediler. Ama bu demek değildir ki alıcı ortamın yani doğaya bırakılacak olan suyun sulama suyu kriterlerine uygun olduğu anlamını taşımıyor. Bu su kesinlikle sulama suyu kiretrlerinde değil. Bİzim için tarımda kullanılması mümkün olmayan bir su. Bunun ilerleyen dönemlerde daha büyük zararlara yol açmaması için bakanlığımızın önümüzdeki dönemde bir çalışmayı başlatarak bu organize sanayi bölgelerinde mutlaka kimyasal arıtma tesisini hayata geçirerek içerisindeki ağır metellari mutlaka arındırarak bu su doğaya, alıcı ortama bırakmalıdır."

Denizli'nin merkez ovada 110 bin dekarlık bir alanının bu sudan etkilendiğine dikkat çeken Gemci, "Bunun yanı sıra Menderes yatağından bu suyun Sarayköy ovası ve Aydın ovası ile birlikte ta Söke'ye kadar, oradan da Ege Denizi'ne ulaştığını hiç gözardı etmemiz lazım. Bu gittiği ortamların hepsinde polikültürün yetiştirildiği ve büyük bir bölümünde de meyve ve sebze ile yani gıdaya yönelik üretimlerin olduğunu ön planda tutarsak ilerleyen dönemlerde bunun insanlığımızın sağlığı açısından çok büyük bir önemi olduğunu görürüz. Bu sadece bununla da yetirmiyor. Mevcut kirlilik, toprağımızın pH derecesini yükselterek, yani bu ağır metaller ve kimyasallarla, topraktaki verimliliği ve toprağın ömrünü de yok ediyor. Bizim birim alandan alacağımız verimi ve kaliteyi yok ediyor. En önemlisi de insan olarak sağlığımız risk altında. Bunun için ilerleyen dönemlerde, bu organize sanayi bölgesindeki arıtma tesisine bir kimyasal arıtma ünitesi kurulduğunda buradan çıkacak suyun ilerleyen dönemlerde sulamada rahat şekilde kullanabileceğimiz bir su olacağından bizi rahatlatacağını düşünüyoruz" diye konuştu.

Şu an içinde bulunulan kurak durumda bile suya ihtiyaç olacağına işaret eden Gemici, "1,5-2 ay sonra, sulama sezonunun başlayacağı dönemlerde, martla birlikte kullanılacak. Onun için bu suyun arıtılması, yani kimyasal arıtmadan geçirilmesi çok büyük önem arz etmektedir" şeklinde konuştu.

Denizli Organize Sanayi Bölgesi Müdürü Tanju Beştaş, 2008 yılında yapılan "En Çevreci OSB" yarışmasında ikinci olduklarını hatırlatarak, ondan sonra da Ankara'dan gelen ekipler tarafından sürekli denetlendiklerini belirtti.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığından mobil araçlarla ansızın geldiklerini dile getiren Beştaş, "Hiçbir olumsuzluk yaşamadık. Bizden kaynaklanan herhangi bir sıkın olması mümkün değil. Çevre beratı almış bir organize sanayi bölgesiyiz. Biz kendimizden eminiz. Arıtmadan çıkan su temiz. Biyolojik ve kimyasal arıtma yapıyor, bilgisayarla kontrol ediliyor" şeklinde konuştu.

- "Arıtan sular sulama suyu kriterlerinde değil"

Denizli Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, yaptığı yazılı açıklamada, Büyük Menderes Nehri'nde yaşanan balık ölümleri üzerine inceleme başlatıldığını, bu çalışmalar sırasında Büyük Menderes Nehri üzerinde bulunan bazı işletmelerin atıksu arıtma tesisinden alınan numunelerde, özellikle Çürüksu kolu üzerindeki işletmelerin büyük çoğunluğunun kendi sektörel deşarj kriterlerini sağladığını, ancak deşarj edilen suyun sulama suyu kriterlerinde olmadığını bildirmişti.