CHP'li Ağbaba: Cumhurbaşkanı'nın Benzetmesi Başbakan ile İlgili İse Bizim Yıllardır Yapmış...

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, "Mağlup olmadan önce Hitler de Stalin de güçtü" sözlerini, "Cumhurbaşkanı'nın benzetmesi Başbakan ile ilgili ise bizim yıllardır yapmış olduğumuz benzetmedir. Yani daha da ileridedir" diye değerlendirdi.

CHP Cezaevleri İnceleme ve İzleme Komisyonu üyeleri Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Muğla Milletvekili Nurettin Demir ve Erzincan Milletvekili Muharrem Işık "Askeri Casusluk" davası hakkında TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, söz konusu davada yargılananların yakınları da katıldı.

-AYAKKABI KUTULU VE PARA SAYMA MAKİNELİ BASIN TOPLANTISI-

CHP'li vekiller basın toplantısına ayakkabı kutuları ve para sayma makinesi getirdiler.

Ağbaba da, "Bu kutular nedir? Bugün burada askeri casusluk davası diye tabir edilen davadaki yargılanan insanların yakınlarıyla buradayız. Bu ayakkabı kutusu bu ailelerin evinden çıkmadı, çelik kasalar bu arkadaşların evlerinden çıkmadı. Bu arkadaşların evlerinde sözde bir pandora kutusu çıktı.

Bu kutunun içinde fişleme var, sahte dijital veriler var. Bu kutunun içinde maalesef kendi personeline sahip çıkmayan bir Genelkurmay var. Bu kutunun içinde her türlü ahlaksızlık, kumpas, komplo ve şeytanlık çıktı" diye konuştu.

-"ÖZEL YETKİLİ BİR ADALET BAKANIMIZ OLACAK"-

Özel yetkili mahkemelerin olduğunu ifade eden Ağbaba, "Özel yetkili savcılarımız var. Son değişiklikle özel yetkili bir Adalet Bakanımız olacak. Acaba şimdi kendi personelini yok etmekle görevli özel yetkili bir Genelkurmay Başkanımız var mı? Burada sormak istiyoruz. Askeri casusluk kumpasıyla gencecik subayların mesleki namuslarına casusluk, kişisel namuslarına fuhuş lekesi sürüldü. Buradan Başbakan'a soruyoruz casusluk, fuhuş, tehdit çetesinin üyesi olmakla suçlanan tertemiz askerlere kurulan kumpastan kim sorumlu? Bu gibi davaların savcısıyım derken tüm bu kumpastan kendinizi sorumlu hissediyor musunuz?" diye sordu.

-"ORDUNUN KOMUTANI O KOLTUKTA OTURUR MU?"-

"Bir orduda 400 tane casus olur mu" sorusunu yönelten Ağbaba, "Eğer ordu içerisinde 400 tane casus varsa ordunun komutanı o koltukta oturur mu? Geçen yıl yine sorduk fotosentezde olan Genelkurmay Başkanı uykusundan uyandı ve cevap verdi. Bu personel casus değildir, gizli belgeyi temin ile değil, bulundurmakla suçlanmaktadır, dedi. Şimdi tekrar uykuya daldı ve uykudan uyandı. Bu iddialarla ilgili suç duyurusunda bulundu. Başbakan'ın Başdanışmanından icazet almayı bekleyen Genelkurmay Başkanının yaptığı suç duyurusu için söylenebilecek tek bir şey var, zamanlama manidardır" dedi.

-SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU-

Basın toplantısında suç duyurusunda da bulunan Ağbaba, "Başbakan'ın yanında Yüksek Askeri Şura toplantısında bir casus var. Diğer subaylar gibi haksızca suçlanan Donanma Komutanı Koramiral Veysel Kösele, halen YAŞ üyesidir.

Eğer Kösele casus değilse bu dava açıkça bir kumpastır. Yok, eğer öyleyse, Başbakan Yüksek Askeri Şura'yı bir casus ile birlikte gerçekleştirmektedir" diye konuştu.

Ağbaba, "Tüm fişlemelerin sonunu getirmek için artık AKP'nin fişinin çekilmesinin vakti gelmiştir" diye ekledi.

Ağbaba, bir basın mensubunun, "Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Mağlup olmadan önce Hitler de Stalin de güçtü' dedi, nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna da, "Cumhurbaşkanı'nın benzetmesi Başbakan ile ilgili ise bizim yıllardır yapmış olduğumuz benzetmedir. Yani daha da ileridedir" yanıtını verdi.

-"TSK'NIN İMAMI KİM"-

Muharrem Işık da, "Askeri casusluk kumpasında da tutarsız, saçma sapan ve

sahte deliller, iddialar havada uçuşuyor. Diyorlar ki ortada bir çete var. Evet biz de katılıyoruz ortada bir çete var. Tüm bu hard diskleri bir elden alan ve o yerlere koyan bir çete var. Asıl bu çetenin bulunması lazım. TSK'nın imamı kim diye sorduk. TSK'ya yönelik kumpasın gerçek sorumlusu kim dedik? Hala yanıt bekliyoruz?" diye sordu

-"ASRIN EN BÜYÜK DİJİTAL KUMPASIDIR"-

Nurettin Demir de, "Asrın en büyük dijital kumpasıdır bu dava. Fişlenen sayı 2 bin 500 civarında. 316'sı bunların askeri personel" derken, "Askerler için mezhep, etnik köken, doğum yeri askeriyeden tasfiye için belirleyici olmuştur.

Bir asker 'görevini savsaklar, kadın düşkünüdür, Alevi'dir' gerekçesiyle, Alevi olması suç unsuru olarak gösterilerek görevden alınmıştır.Evlilikleri tamamen mevzuata uygun olarak yıllardır devam eden Rus uyruklu kadınlarla evli TSK personelinin özel hayatı örgüt faaliyeti kapsamında gösterilmiştir" diye konuştu.

-"ADALET İSTİYORUZ"-

Binbaşı Merdin Kışkan'ın Annesi Altun Kışkan da, "Ben çocuğumu orduya 13 yaşında teslim ettim. Evlatlarına böyle mi sahip çıktılar. Merdin isminden dolayı sen Süryani misin diyerekten suçladılar. Biz Ahıska Türküyüz. 19 aydır yaşıyor muyuz, ölüyor muyuz bilmiyorum, iki tane torunum var her gün gözyaşıyla onları büyütmeye çalışıyorum. Adalet istiyoruz" diye konuştu.

-VEKİLLERE SESLENDİLER-

Yarbay Pilot Oğuz Okuyucunun eşi Ufuk Okuyucu da, "Ortada somut bir tane bile delil yoktur. Eşlerimiz 19 aydır tek bir gerekçe bile gösterilmeden tutsak edilmektedir. Eşim 13 Haziran 2012 tarihinde tutuklandı. Belgeleri sızdırdığı söylenen tarih 14 Haziran" dedi.

Milletvekillerine seslenen Okuyucu, "Hayatlarını bu ülkeye adamış bu insanları yapılan bu kumpası gördüğünüzü ve onlara yapılan bu zulmün sizlerin vicdanınızı da sızlattığını biliyoruz. Bu zulmün karşısında sessiz kalmayın" diye konuştu.