Dha Yurt Bülteni-6

1)FETÖ SANIĞI KAYSERİ GARNİZON ESKİ KOMUTANI YALÇIN'A AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET (1)

KAYSERİ'de, FETÖ/PDY mensuplarının hazırladığı sözde 'Yurtta Sulh Konseyi' listesinde adı 'sıkıyönetim Kayseri komutanı, vali ve belediye başkanı' olarak geçen Garnizon eski Komutanı Hava Pilot Tümgeneral İsmail Yalçın, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Kayseri 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan tutuklu yargılanan Yalçın, karar duruşmasında hakim karşısına çıktı. Mahkeme, sanık Yalçın'a, ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verdi.

Görüntü Dökümü

--------------------

-İsmail Yalçın ın ARŞİV görüntüsü

Samed Aydın SUN/KAYSERİ,

=======================================================

2)BAKKAL DÜKKANINDAN SÜPERMARKETLER ZİNCİRİNE

TOKAT'ta 1985 yılında 30 metrekarelik dükkanda bakkal işletmeye başlayan Duran Sansar (68) ve oğlu Dursun Sansar (46), şimdilerde 11 süpermarkette 300 kişiye istihdam sağlıyor. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Sansar (46), çok çalıştıklarını belirterek, "Haram katmadan çalıştık. Dürüst çalıştık" dedi. Behsat Semtinde 1985 yılında 30 metrekarelik dükkanda bakkal işletmeye başlayan 3 çocuk babası Duran Sansar, 15 yıl sonra en büyük oğlu Dursun Sansar ile birlikte işlerini büyütmeye karar verdi. 2000 yılında ilk süpermarketlerini açan baba-oğul, 18 yılda kentin çeşitli noktalarına 300 kişinin istihdam edildiği 11 süpermarket açtı. Baba Duran Sansar bir süre sonra bütün işlerini büyük oğlu Dursun'a bıraktı.?Bugüne kadar hiç devlet desteği almadıklarını belirten şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Sansar, işlerine haram katmadan dürüst çalışarak bu seviyelere geldiğini söyledi. Dursun Sansar, "Bakkallık yaparken de aynı zamanda seyyar satıcılık yapıyorduk. 1993 yılında ekonomik sebeplerden dolayı iflas ettik. 1995 yılında ben askerden geldim. Tekrar yeniden başladık. Çok hızlı bir çalışma hayatından geçtik. Seyyar satıcılık yaptık. Portakal, çilek, çıra sattık. Aynı zamanda da bakkallık yapıyorduk. Yapmadığımız bir iş kalmadı, diyebilirim. Tabi ki çok kalabalık bir aile yok. Bir babam, ben ve kardeşim var. Hep birlikte beraber el ele vererek devam ettik. 2000 yılından sonra çok şükür ilk süpermarketimizi açtık. Şu anda 11 şubeye ulaştık. 300 personelimiz var. O zaman sadece 3 kişi çalışıyorduk. Çok çalıştık. Çalışırken de bazı şeylere dikkat etmek lazım. Yani haram katmadan çalıştık. Dürüst çalıştık. En önemlisi bu zaten. Kim ne yaparsan yapsın, kimsenin hakkına eğer tecavüz etmediyse kesinlikle cenabı Allah veriyor" dedi.

'KARAMSAR OLMAYA HİÇ GEREK YOK'

İlk iş yerlerinin halen devam ettiğini kaydeden Sansar "Halen burada veresiyemiz devam ediyor. Dükkanımız o zaman böyle değildi. Yan yana 3- 4 dükkanı katarak gittik. Eski havasını bozmamak için buraya fazla bakım yapmadık. 11 şubemizin içerisinde en çok buradan haz alıyorum. Burada benim kaç yıllık emeğim var. Benim için en mutlu ve huzurlu olduğum yer burası. Başlangıç noktamız burasıdır. Buraya geldiğimde kapının önüne bir tabureye oturarak bir çay içmek bana huzur veriyor" diye konuştu.

Gençlere tavsiyelerde bulunan Sansar, "Karamsar olmaya hiç gerek yok. Üstüne basa basa söylüyorum. Herkesin hakkına gözetecekler. Kimsenin malında gözü olmayacaklar. Helal çalışacaklar. Ne iş yaparlarsa yapsınlar, bir işin ucundan tutacaklar çalışacaklar. Rızkı veren Cenab-ı Allah" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

--------------------

-Süpermarketten görüntüler

-Dursun Sansar detay

-Dursun Sansar röportaj

-Marketen görüntüler

-Genel Detay

(528 MB HD Görüntü)

Fatih YILMAZ/TOKAT, -

===========================================================

3)SAPANCA'DA 'ÖZEL MÜLK' ÇARESİZLİĞİ

SAKARYA'nın Sapanca ilçesinde yemyeşil dağlarında orman içlerindeki arsalara lüks site ve villalar yapılmaya devam edilirken, yaz sezonunda inşaat çalışmaları daha da hız kazandı. Göl manzaralı, orman içerisindeki konutların Sapanca'nın yeşil silüetini bozmasından şikayet edilirken, genel kanı ise vatandaşların imarlı arazileri olması nedeniyle yapacak bir şey olmadığı yönünde. Sapanca Belediye Başkanı Aydın Yılmazer konut yapılan alanların orman vasfındaki araziler olmadığını, inşaat alanlarının imarlı özel mülk alanları olduğunu söyledi. Muhteşem doğası ile gölün buluştuğu Sapanca'da geçen yıllarda özellikle İstanbul'da yaşayanların yüksek gelirli kişilerin villaları bulunurken, son 5 yılda ise Arapların ilgi göstermesiyle her yerde lüks siteler ve villalar yapılmaya başlandı. Sapanca'nın yemyeşil ormanlarının arasındaki betonlaşma ilçenin silüetini de değiştirdi. Orman içerisindeki arazileri bulunanlar, müteahhitlere yüksek rakamlara arazilerini satarken, 200 bin dolar ile 1 milyon dolar arasında satılan konutlar Araplar tarafından satın alınıyor. Yaz sezonu ile birlikte devam eden konutların ve turistik tesislerin inşaatların yapımı hız kazandı.

'ORMAN DEĞİL'

Sapanca Belediye Başkanı Aydın Yılmazer imar yetkisinin Sakarya Büyükşehir Belediyesi'nde olduğunu belirterek, "Büyükşehir yasasına göre, imar yetkisi büyükşehir belediyelerine aittir. Buralar 150 yıllık yerleşim alanıdır. Buradaki imar da ölçüsüne, kriterine göre yapılmaktadır. Yüzde 10 ise 10, yüzde 20 ise 20 ölçüsünde yapılmaktadır. Zaten yüzde 20'nin üzerinde de yapılaşma yok. Bir dönüm içerisine iki katlı yüzer metrekareden 200 metrekare ev yapabiliyorsunuz. Burada bazı yerler Sapanca henüz beldeyken imara açılmış. Burası herhangi bir orman değil, burası devlet ormanı değil. Vatandaşın imarlı, tapulu mülküdür. Sakarya'nın Çark Caddesi kanuna göre neyse, Sapanca'nın da Nailiye köyü, İlmiye Köyü, Babadayı köyü aynıdır. Burası SİT alanı değil, orman alanı değil, koruma altında değil. Burası 150 yıllık bir köydür." dedi.

'VATANDAŞIMIZIN HAKKI OLAN İMAR HAKKINI KULLANMASINA KİMSENİN YASAK KOYMASI SÖZ KONUSU OLAMAZ'

Vatandaşın imar hakkına kimsenin yasak koyamayacağını ifade eden Yılmazer, şöyle konuştu:

"Biz Sapanca'yı ve yeşili koruyoruz. Sapanca'nın bir turizm ilçesi olması yolunda katma değer sağlıyoruz. Her geçen gün turizm alanında bir adım öteye gidiyoruz ama vatandaşımızın da müktesep hakkı olan imar hakkını da kullanmasına kimsenin yasak koyması söz konusu olamaz. Bu araziler tapulu özel mülktür. Bu tapular şimdiki tapu gibi değil, cumhuriyet tapusu bile değil, Osmanlı'dan gelen, Osmanlı'nın vermiş olduğu müktesep haktır. Dolayısıyla orada imar yüzde 20'yi geçmiyor. Sapanca Belediyesi olarak hiçbir şekilde orman alanına herhangi bir işgal izni vermeyiz, inşaat yaptırmayız. İnşaat olan yerler, imarlı özel mülk olan yerlerdir. Bu da şahısların anayasal hakkıdır. Biz Sapanca Belediyesi olarak bu inşaatların tamamlanmasının ardından peyzajı ve ağaçlandırması yapılmamış ise iskan vermiyoruz."

'YAPILACAK BİR ŞEY YOK VATANDAŞLARIN ÖZEL ARAZİLERİ'

Emlakçı Özden Demirçivi inşaatların doğal güzelliği bozduğunu, ancak yapacak bir şey olmadığını belirterek, "Bu yoğun yapılaşma Arap turistlerin buraya gelmesiyle başladı ve devam etti. Bu bölge zaten Araplardan önce de imarlı olan bir yerdi. Belediye şu anda yeşili korumak adına bazı tedbir ve önlemler alıyor. Bu bölgelerde fiyatlar da korkunç derecede yükseldi. Bundan 10 sene önce 20-30 bin liraya aldığın yeri şimdi 500 bin liraya alabiliyorsun. Buranın tercih edilmesinin en büyük sebebi de Sapanca Gölü. Bunun yanında İstanbul, Ankara, Bursa gibi büyük şehirlere yakın olması da etkili. Bu inşaatlar doğal güzelliği tabii ki olumsuz etkiliyor, ancak yapılacak bir şey yok, sonuçta vatandaşların özel arazileri ve imarlı yerler" dedi.

'SAPANCA'YI BETONA TESLİM ETTİLER'

Emlakçı Aşkın Arapoğlu ise, Sapanca'nın en büyük sorunun betonlaşma olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu:

"Sapanca'nın en büyük sorunu, Sapanca'nın betonlaşmasıdır. Sapanca'yı betona teslim ettiler, burada çarpık yapılaşma etkili. Tabii ki burada en büyük sorun belediyeden kaynaklanıyor, belediye belirli oranda imar veriyor ama yer sahibi bunun 2-3 katı dışına çıkıyor. Mesela şu an Dibektaşı bölgesinde çok sık betonlaşmadan dolayı toprak kaymaları meydana gelmeye başladı. Neden güzelim Sapanca'yı böyle bir betonlaşmaya teslim edelim ki" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

----------------------

Drone ile havadan çekilen görüntüler

Sapanca'dan görüntüler

Röportajlar

Dinçer AKBİR-Alişan KOYUNCU/SAPANCA(Sakarya), -

=================================================

4)'BOŞANAN ANNELER ÇOCUKLARINI SİLAH OLARAK KULLANMASINLAR'

KONYA Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Ayşe İşleyici, boşanan kadınların kendi soy isimlerini çocuklarına verebilmesi durumunun suiistimal edilmemesi gerektiğine dikkat çekti. İşleyici, "Karşı tarafı rencide etmek için, ya da intikam duygusuyla bu davaları açmasınlar. Kendi soy isimlerini vermek için haklı bir nedenleri olsun. Çocukları silah olarak kullanmasınlar" dedi.

Anayasa Mahkemesi (AYM) 2015 yılında verdiği kararla, 2012 yılında Diyarbakır'daki bir boşanma davasının ardından çocuğunun velayetini alan annenin çocuğuna soyadını verememesini Anayasa'ya aykırı bularak yerel mahkemeye gönderdi. Üç yıllık hukuki sürecin ardından Yargıtay,  9 Nisan'da boşanan kadının velayeti kendisine verilen çocuğa kendi soyadını verebileceği kararı çıktı. Boşanan kadınlar, çocuklarına kendi soy isimlerini verebilmek için aile mahkemelerine başvuracak.

Kararı değerlendiren Konya Barosu Kadın Komisyonu Başkanı Ayşe İşleyici, "Her isteyen, istediği gibi soyadını velayeti altındaki çocuğa veremeyecek. Bunun için önce bir dava açılması lazım. Dava açıldığı zaman da bu konuda haklı bir gerekçesi olması lazım. Haklı bir gerekçesi olmadan da bu yönde bir değişiklik yapılamaz. Yargıtay kararının gerekçesinde de çocuğun menfaati, yani çocuğun üstün yararı gözetilir diyor. Çocuğun üstün yararı bunu gerekli kılıyorsa çocuğun soyadı değiştirilebilecek. Yani kararın özeti bu. Anne dava açarken hangi gerekçelerle bu soyadı değişikliği istediğini belirtecek. İnceleme yapılırken, eğer çocuk idrak yaşındaysa çocuğa da görüşleri sorulacaktır. Hangi gerekçelerle soyadı değişikliği istendiği sorulacaktır ve mahkeme gerekçeleri yeterli görürse velayet altındaki çocuğun annesinin soyadını verebilecektir" dedi.

'ÇOCUKLARI SİLAH OLARAK KULLANMASINLAR'

Kararın, kadın-erkek eşitliği yönünden atılmış çok doğru bir karar olduğunu söyleyen Ayşe İşleyici, şöyle konuştu:

"Soy ismi değişikliği için mahkeme kararı ve haklı bir neden olması gerekiyor. Bu uygulamayı da bundan sonra göreceğiz, tepkiler olacaktır mutlaka. Bu karar, kadın-erkek eşitliği yönünden atılmış çok güzel bir adım. Cinsiyete dayalı kanundaki farklılıkların düzeltilmesi gerektiğini zaten biz her platformda söylüyoruz. Bu da bu konuda atılmış çok güzel bir adım. Bu konuda ailelerin, özellikle çocukların menfaati konusunda dikkatli olmalarını tavsiye ediyorum. Sırf karşı tarafa zarar vermek amacıyla, karşı tarafı rencide etmek amacıyla böyle davalar açmasınlar. Gerçekten çocuk için yararlı olabilecek ya da çocuğun psikolojisini düzeltilecek bir durum söz konusu ise ancak bu şekilde bir talepte bulunsunlar. Değilse sırf karşı tarafı rencide etmek için böyle bir adım atmasınlar. Gerçekten haklı biri nedenleri olsun. Çocukları arada yıpratacak işlemler yapmasınlar. İntikam duygusuyla hareket etmesinler. Çocukları bir silah olarak kullanmasınlar Benim ebeveynlere tavsiyem budur."

Görüntü dökümü:

-------------------------------------

-Avukat Ayşe İşleyici ropörtaj

-Ayşe işleyici detaylar

Haber-Kamera: Hasan DÖNMEZ/KONYA,DHA)

===============================================

5)SUPERİOR SEEDLESS ÜZÜM İHCAATINDA İLK GÜN 54 TIR ÇIKIŞ YAPTI

MANİSA'nın 'üzüm ambarı' ilçesi Alaşehir'de hasadına geçen 9 Temmuz'da başlanan 'Superior seedless' üzümünde ihracata başlandı. 54 TIR dolusu üzüm, Alaşehir Gümrüğü'nden başta Rusya olmak üzere yurt dışına gönderildi. Sultaniye cinsi üzümden 15 gün önce hasadına başlanan 'Superior seedless' cinsi üzümlerin ihcaraatına başlanmasıyla Alaşehir Gümrüğü de en hareketli günlerinden birini yaşadı. Üzüm bağlarında kesim devam ederken, üzüm ihracaatının ilk gününde Alaşehir'den 54 TIR çıkış yaptı. Geçen yılın üzüm ihraacatı şampiyonu olan MHP'li Alaşehir Belediye Başkanı ve Uçak Kardeşler Yaş Sebze ve Meyve Limited Şirketi sahibi Ali Uçak, "Dünyaca ünlü Sultaniye üzüm ihracatında dünyada söz sahibi olduk. Hükümetimizin almış olduğu yeni bir uygulama ile çekirdeksiz üzüm çeşitlerinden olan Superior seedless' türünün de ihracatına izin verildi. Bu sayede Rusya'da ve Avrupa'da pazar payımız daha da arttı. Özellikle Sultaniye üzüm çeşidinin hasat döneminin gecikmesiyle Yunanistan'a kaptırmış olduğumuz sofralık üzüm paralarımızı Superior seedless üzüm çeşidiyle geri kazanıyoruz. Bu üzüm çeşidinin hasadı bitiminden itibaren, Sultaniye üzümü hasadı başlıyor. Dolayısıyla Rusya ve Avrupa pazarında rekabet gücümüz artıyor. 2017 yılında sofralık üzümün 169 bin tonu Rusya'ya, 85 bin tonu Avrupa Birliği ve diğer ülkelere gönderildi. Geçen yıl, firma olarak sadece bizim 63 bin ton yaş üzüm ihracatımız oldu. Bu da bir dünya rekorudur, Türkiye rekorudur. Geçen yılın ihracaat şampiyonu olarak isteğimiz, devletimizin uçak kargoda bize lojistik sağlaması. Bu desteği alırsak, pazar payımızı daha da artıracağız, dolayısıyla üreticimize daha çok hizmet, daha çok para kazandıracağız. Ülkemize de daha çok döviz getireceğiz. Hedefimiz geçen yıl ki üzüm ihracaat rakamlarını yüzde 15 arttırmak. Allah'ın izniyle başaracağımıza inanıyorum" dedi.

"SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZA TEŞEKKÜR EDİYORUZ"

Alaşehir Ticaret Borsası Başkanı Hüseyin Soygür de "Geçen yıl 254 bin ton olan üzüm ihracaatını bu yıl geçeceğimizi düşünüyorum. Üzümlerimizin kalitesi geçen seneye göre bazı bölgelerde çok iyi, bazı bölgelerde normal. Alaşehir Gümrüğü'nde bugün itibariyle üzüm ihracaatı için TIR'ların çıkışları başladı. Şu ana kadar 54 tırımız çıktı. Daha erken,çıkış yapan TIR sayısının önümüzdeki günlerde daha da artacağını düşünüyorum. Yeni kabinede Manisalı ve Manisa ile bağlantılı üç bakanın olması bizim için bir avantaj. Cumhurbaşkanımızın Manisa'ya teveccühü nedeniyle kendisine teşekkür ediyoruz. İnşallah 2018 yılı Türkiyemize milletimize çiftçimize ihracatçımıza hayırlı olacağını düşünüyorum" dedi.

Geçen yıl Sultaniye ve Superior seedles cinsi üzümde Alaşehir gümrüğünden 169 bin tonu Rusya'ya diğer bölümü ise diğer Avrupa ülkelerine olmak üzere toplam 254 bin tonluk ihracaat yapılmıştı. 267 firma tarafından başta Rusya, Ukrayna, Polonya, Almanya, Beyaz Rusya, Belerus, Gürcistan, Suudi Arabistan, Kanada, Katar başta olmak üzere 52 değişik ülkeye, 19 bin 276 TIR ile ihracat yapılmıştı.

Görüntü Dökümü

--------------------

-Üzüm işletmesinde üzüm işlenmesinden görüntü

-Üzümlerin TIR'lara yüklenmesinden görüntü

-TIR'ların çıkışından görüntü

-MHP'li Alaşehir Belediye Başkanı ve Uçak Kardeşler Yaş Sebze ve Meyve Limited Şirketi'nin sahubu Ali Uçak ile röp.

-Alaşehir Ticaret Borsası Başkanı Hüseyin Soygür ile röp.

-Genel ve detay görüntüler

(Haber-Kamera: Nurettin DOĞAN/ ALAŞEHİR (Manisa),

===================================================

6)KARŞIYAKA'DA UYUŞTURUCU OPERASYONU

İZMİR'in Karşıyaka ilçesinde bir kıraathanede uyuşturucu ticareti yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınan 24 şüpheliden 2'si tutuklandı.

İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi ve Asayiş Şubesi ekipleri, Karşıyaka'daki bir kıraathanede uyuşturucu madde ticareti yapıldığı bilgisi üzerine harekete geçti. Teknik ve fiziki takip sonucunda kıraathane önünde bekleyen bir motosikletlinin minibüsteki kişilere poşet içerisinde uyuşturucu vermesinin ardından operasyon başlatıldı. Operasyon kapsamında 24 şüpheli gözaltına alınınken, şüpheliler üzerinde ve araçta yapılan aramada, bir miktar uyuşturucu madde ele geçirildi. Emniyette işlemleri tamamlanan ve adliyeye sevk edilen şüphelilerden 2'si tutuklandı, 22 şüpheli ise serbest bırakıldı.

Görüntü Dökümü

--------------------

Yakalanan şüphelilerden görüntü

Genel ve detay görüntü

(Haber: Mehmet CANDAN - Kamera: İZMİR,

=====================================================

(GENİŞ HABERİ)

7)ESKİŞEHİR'DE VENEDİK'İ ANDIRAN GONDOL VE BOT KEYFİ

ESKEŞEHİR kent merkezinden geçen Porsuk Çayı'ndaki bot ve gondol turları yoğun ilgi görüyor. Özellikle hafta sonunda binlerce kişi, botlarla tur atıp, gondollara binebilmek için uzun süre kuyruklarda beklemek zorunda kalıyor.Son yıllarda 'Kültür turizmi' kapsamında düzenlenen turlara katılanlar, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'ne ait Köprübaşı İskelesi'nden hareket eden 'Nasrettin Hoca', 'Edebali' ve 'Malhatun' botları ile 3 ayrı gondola binebilmek için uzun süre kuyrukta beklemek zorunda kalıyor. 15 dakika süren 1,5 kilometrelik 30 kişinin binebildiği bot gezisini katılanlar, kişi başı 5 lira öderken, en fazla 4 kişinin binebildiği gondol turu ise 20 TL'ye düzenleniyor. Eskişehir'e 'Venedik' görümü kazandıran gondol ve bot turları nedeniyle Sakarya Nehri'nin bir kolu olan yaklaşık 450 kilometre uzunluğundaki Porsuk Çayı'nın iki tarafındaki tesislerde, günün her saatinde yoğunluk dikkat çekiyor. Her bir bot, özellikle hafta sonunda günde 50'ye yakın sefer yakarken, Porsuk Çayı'nın iki tarafındaki çimlerin üzerinde manzarayı seyrederek şarkılar söyleyen gençler, hallerinden memnun görünüyor.

KORSAN GEMİSİ

Eskişehir Otogarı'nın tam karşısında bulunan 'Kentpark'ta Porsuk Çayı'nın bir kolu üzerinde oluşturulan göletteki yapay plaj da yaz aylarında ilgi görüyor. Aynı bölgede yapay gölet üzerinde Atlas Okyanusu'nu aşan gemilerden olan 'Mayflower'ın tasarımına sahip olan korsan gemisini gezenler kaptan köşkü, zindan, mürettebatın hamakları ile kileri yetişkinler 3 TL'ye, çocuklar ve 65 yaş üstündekiler 1,5 TL'ye ziyaret edebiliyor. Korsan gemisi, düğün fotoğrafçılarının da sık uğrak yerlerinden biri oluyor.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Venedik ve gondol turlarından görüntüler

Eskişehir'de Porsuk Çayı üzerindeki bot ve gondollarla düzenlenen turlardan görüntüler

Eskişehir'de Porsuk Çayı sahilinde oturanlar

Korsan gemisinden görüntüler

Haber - Kamera: İhsan DÖRTKARDEŞ-ESKİŞEHİR-

========================================================