Dha Yurt Bülteni 6

DHA YURT BÜLTENİ 6

ERZURUM'UN SOĞUĞUNA 'POTOR'LU ŞARKI

TİYATROCU Bilal Tavlak, Erzurum'un dondurucu soğuna,  kış aylarında yörede giyilen bir çeşit içlik olan 'Potor'u ilham alarak, şarkı yazdı.  Fransız sanatçı Willy William'ın şarkısı 'Ego' nun müziğine mizahi dille söz yazan Tavlak, şarkısına bir de klip çekti. Klip sosyal medyada tıklanma ve paylaşım rekorları kırarken Tavlak, "Erzurum çok soğuk bir memleket. Sibirya soğuklarını yaşıyoruz, kışın eksi 35 dereceleri görüyoruz. Erzurum sadece geleneksel olarak yemekleri ile ön plana çıkan bir şehir değil. Bizim giydiğimiz şeyler de geleneksel olarak var. Türkiye'nin içlik olarak bildiği, artık bunun termalinin çıktığı 'potor' var. Erzurum'da herkes içlik olarak 'potor' giyer. Kış aylarında hastalıklar daha çok arttığından, yeni nesil de potoru öğrensin diye, müzikal olarak hiciv sanatıyla şarkı yaptık. İnsanlara bunun önemini anlatmaya çalıştk. Çok güzel tepkiler aldık. Potor satanlar beni gördüğünde 'satışlarımız arttı' diyor. Çok fazla izlenme oldu. Öyle videolar geliyorki yemek yemeyen çocuklar 'potor' şarkısıyla yemeğini yiyor. Yaptığımız işin karşılığını aldığımıza mutlu oluyoruz. Hayat sana zulümse, potor gey gülümse" diye konuştu.

Tavlak'ın şarkısından sonra potor satışlarında artış olduğunu söyleyen esnaf İlyas Karademir de "Kendimizi soğuktan korumamız lazım. Zaten herkes potor kullanıyordu. Bizim için de reklam oldu, gelip potor soranlar oluyor" dedi.Yöresel dille yazılan şarkının sözleri şöyle; "Yine bah gış geldi de yine 50 defa dedim sene, baban heyrine al bir dene potor potor potor. Erzurum çok soyuğsa, burnun korkokoç olmuşsa, her yanın kıkırik tutmuşsa potor potor potor. Korkma süsüz bozulmaz, soyuğ havaya herifliğ olmaz, vallah uşağın olmaz potor potor potor. Hava gar gış gıyametse, hayat sana zulümse, potor gey gülümse potor potor potor."

Görüntü Dökümü

------------------

-Bilal Tavlak'ın klibi

-Bilal Tavlak ile fotoğraf çekilen öğrenciler

-Vatandaşlar ve öğrencile ile birlikte potor şarkısını söylemesi

-Bilal Tavlak elinde potor ile şarkı ile şarkı söylemesi

-Bilal Tavlak ile röp.

-İlyas Karademir ile röp

Haber: Hümeyra PARDELİ - Kamera:   Zafer KUMRU/ ERZURUM,

SÜRE: 04.17 BOYUT: 479 MB

===================================================

BURSALI ÖĞRENCİLER ŞEHİT KIZINI OKULUNDA ZİYARET ETTİ

BURSALI ilkokul öğrencileri, Van'da 3 aylıkken babası şehit edilen, Zeynep Ravza Akyüz'ü Adana'daki okulunda ziyaret etti.

Polis memuru Tuncay Akyüz 2012'de, Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil servis girişinde nöbet tutarken uğradığı silahlı saldırı sonucu şehit oldu. 3 aylıkken babasını şehit edilen Zeynep Ravza Akyüz, annesi Kübra Akyüz ile Adana'da yaşamaya başladı. İlkokula başlayan Zeynep Ravza Akyüz'ü babasının meslektaşları eğitimin başladığı ilk gün evinden aldı. Polis otosuyla okula götürülen Zeynep'i, arkadaşları ve okul yönetimi çiçeklerle karşıladı. Ayrıca Toplum Destekli Şube Müdürlüğü'ne bağlı polisler, Zeynep'i sınıfına kadar götürdü. Anne Kübra Akyüz ise kendisini bu mutlu günlerinde yanlız bırakmayan polislere teşekkür etti. Şehit kızının polisler tarafından okula götürülmesi gazetelerde yayınlanınca Bursa'daki Tahir Ağa İlköğretim Okulu öğrencileri, Adana Emniyet Müdürü'ne mektup yazdı. Akyüz'ü Adana'daki okulunda ziyaret etmek isteyen 22 öğrenci, Adana İl Emniyet Müdürlüğü tarafından kente davet edildi. Karayoluyla Adana'da gelen öğrenciler burada Adana İl Emniyet Müdürü Vekili Mustafa Erdal Cılasın'ı ziyaret etti. Cılasın, öğrencilerle tek tek ilgilenip çeşitli hediyeler ve 'Çocuk Polis' kartı verdi. Öğrenciler daha sonra, Akyüz'ün öğrenim gördüğü Çukurova İMKB İlkokulu'na gitti. Misafir öğrenciler şehit kızını burada ziyaret ederek sohbet etti. Zeynep Ravza Akyüz ise, ziyarete gelen arkadaşlarına teşekkür ederek, onlarla sohbet etti.

Görüntü Dökümü

----------------------------

Bursalı ilkokul öğrencileri'nin Adana İl Emniyet Müdürü Vekili Mustafa Erdal Cılasın'ı ziyaretinden görüntüler

Öğrencilerden genel ve detay

Müdür Vekili Cılasın'ın konuşması

Öğrencilere hediye vermesi

Zeynep Ravza Akyüz'ün okulundan genel

Zeynep Ravza Akyüz'e öğrencilerin çiçek vremesi

Akyüz'den detay görüntüler

Okul bahçesinde gezmeleri

Akyüz'ün öğrencilerle sınıf içinde görüntüleri

Akyüz'ün konuşması

Bursalı bir öğrencinin konuşması

Genel görüntüler

SÜRE: 03'38" BOYUT: 402 MB

Haber-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,

======================

Marmarisli sanatçıların gözünden 'sığla ağacı' sergisi

MUĞLA'nın Marmaris ilçesinde, yerel 20 sanatçı tarafından 'Anadolu Sığla Ağacı' adı altında fotoğraf ve resim sergisi açıldı. Sergide toplam 40 fotoğraf ve yağlı-sulu boya tabloya yer verildi.

Marmaris Belediyesi Kültür ve Sanat Evi'nde, 20 yerel sanatçı "Anadolu Sığla Ağacı" sergisi açtı. Manmaris Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Kirt, sivil toplum ve dernek temsilcileri yanı sıra çok sayıda sanatseverin katıldığı sergi, sunucunun sığla ağacı ve önemi hakkında bilgilendirmesiyle başladı. Salon girişinde TEMA Vakfı Marmaris Şube temsilcileri tarafından davetlilerin el içlerine sığla ağacı yaprağı motifli kına yakıldı. Sığla ağacı fotoğrafları ve

resimleri sergilendi. Ayrıca sığla fidanı ve kurumuş sığla ağacı dalı sergide yer aldı. 23 Kasım günü sona erecek sergide 40 eserin oluşumu hakkında sanatseverlere bilgi verildi. Sinevizyon ile Marmaris Günnücek Orman Kampı'nda bulunan sığla ağaçları ile ilgili geçmiş tarihi ve çalışmalar hakkında bilgi verildi.

Anadolu Sığla Ağacı Sergisi'ne eserleri ile katkıda bulunan Alime Şimşek, Aysun Diyaroğlu, Ayten Kalınsaz, Burcu Arslan, Çiğdem Telli, Derya Ön, Dost Kip, Gökalp Arı, Gürsel Koç, Hamdi Telli, Havva Tekin, Kübra Şirinyurt, Mehtab Kardaş, Nebahat Şahin, Neriman Fırtına, Raşit Öztürk, Rubab Şenkal, Selin Yükselsoy, Wiltrud Kip ve Zülfikar Aytuğ'a Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Kirt tarafından teşekkür belgesi verildi. Kirt, " Dünya'da sayılı yerlerde yetişen, yağı sağlık ve kozmetikte önemi büyük olan sığla ağacını hep birlikte korumalıyız. Sığla ağacının önemini açtıkları sergilerle duyuran sanatçılarımıza minnettarız" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Anadolu Sığla Ağacı sergisinden görüntü

-Davetlilerin ellerine kına yakılması

-Sığla ağacı temalı resim ve fotoğraflardang örüntü

Haber-Kamera: Ali GÜNDOĞAN/ MARMARİS (Muğla),

4 dakika 1 saniye-291 MB HD

===================

İzmir'deki kazada TIR şoförü öldü

İZMİR'in Balçova ilçesinde, yağış nedeniyle kayganlaşan yolda virajı alamayıp devrilen TIR'ın şoförü Nevzat Erkoç hayatını kaybetti.

Kaza, sabah saatlerinde İzmir-Aydın Otoyolu Balçova çıkışında meydana geldi. Nevzat Erkoç yönetimindeki 06 GCH 66 plakalı, dorsesinde inşaat malzemeleri yüklü olan TIR, şoförünün yağış nedeniyle kayganlaşan yolda virajı alamaması sonucu devrildi. Kazayı gören diğer sürücülerin ihbarı üzerine gelen sağlık ekipleri, Erkoç'u Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırdı. Talihsiz adam, burada doktorların müdahalesine rağmen hayatını kaybetti. Kaza sonrasında, bir süre araç trafiğine kapatılan yol, TIR'ın kaldırılması ve yola saçılan malzemelerin temizlenmesi sonrasında tekrar açıldı. Erkoç'un cesedi, savcının incelemelerinin ardından otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırılırken, kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Devrilen TIR'dan görüntü

Ekiplerin çalışmasından görüntü

Yola saçılan malzemelerden görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber- Kamera: Davut CAN/ İZMİR,

=================

Alkollü minibüs sürücüsü:  Suçlu biziz, aracı bağlamayın

KONYA'da, polisin 'dur' ihtarına uymayan minibüs sürücüsü Ali Osman Y., kovalamaca sonucu yakalandı. Yapılan testte 1.08 promil alkollü çıkan Ali Osman Y., minibüsünün çekileceğini öğrenince polislere, "Bu aracın normalde bir eksiği var mı ağabey? Suçlu biziz. Aracın ne suçu var? Aracı bağlamayın" dedi.

Konya Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri, merkez Selçuklu ilçesi Dr. Sadık Ahmet Caddesi üzerinde kontrol yaptı. Ekipler, şüphe üzerine 55 NJ 728 plakalı minibüsün sürücüsü Ali Osman Y.'ye, 'Dur' ihtarında bulundu. Ali Osman Y., uyarıyı dikkate almayıp, polislerden kaçmaya başladı. Yaklaşık 50 kilometre kaçan sürücü, Selçuklu ilçesi Hanaybaşı Mahallesi Bakiye Sokak'ta kovalamaca sonucu yakalandı. Ali Osman Y. ve yanındaki arkadaşı Osman Ö. araçtan indirildi. Yapılan testte 1.08 promil alkollü çıkan Ali Osman Y., minibüsünün çekileceğini öğrenince polislere, "Bu aracın normalde bir eksiği var mı ağabey? Suçlu biziz. Aracın ne suçu var? Aracı bağlamayın" dedi. Ali Osman Y.'ye, 'hız ihlali', 'kırmızı ışıkta geçmek', 'alkollü araç kullanmak', 'Dur' ihtarına uymamak' ve 'trafiği tehlikeye düşürmek' suçlarından 5 bin liralık idari para cezası kesildi. Minibüs ise emniyet otoparkına çekildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

----------------------------

Sürücünün yakalanması

Sürücüye alkol testi yapılması

Sürücünün konuşmaları

Minibüsten detaylar

Haber-Kamera: Mehmet IŞIK KONYA

===================================================

'Ney' merakını mesleğe dönüştürdü

ŞANLIURFA'da Ahmet Ateş (32), çocuk yaşlarda ilgi duyduğu ney merakını mesleğe dönüştürdü. Ateş, Asi Nehri'nde toplanan kamışlardan uzun uğraşlar sonucu ürettiği neyleri, yurt içi ve yurt dışına 200 lira ile 3 bin lira arası fiyatlarla satıyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı 'Sanatçı Tanıtım Kartı' sahibi neyzen Ahmet Ateş, kentin simgesi Balıklıgöl yakınlarındaki atölyesinde 12 yıldır ney de üretiyor. Ateş, çocuk yaşlarda gittiği tekkelerde ney sesine ilgi duyup ney üflemeyi öğrendiğini söyledi. Asi Nehri'nden toplanan tohumsuz kamışı atölyesinde işleyip ney elde eden Ahmet Ateş, ürettiği neyleri 200 ile 3 bin lira arasında fiyata satıyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin tek ney ustası olduğunu belirten Ateş, topladığı metrelerce uzunluktaki kamışları önce 2 yıl kurumaya bıraktığını belirterek, üretim aşamalarını şöyle anlattı:

"Su kamışı olarak bilinen, tohumu olmayan, tamamen neme dayalı yetişen bir bitki türünden ney yapıyorum. Topladığımız bu kamışlar, 2 yıl kurutulmaya bırakılıyor. İyi bir ney için dere yataklarının güneş gören tarafında ilk sıradaki kamışlar, kış mevsiminde kesilmeli. 9 boğumdan oluşan ney kamışının boğumları arasındaki uzunluk 4 santimetreden az, 9 santimetreden fazla olmamalı. İyi kurumalı, içi iyi temizlenmelidir. Daha sonra boğum ölçüleri yerine getirilerek, üfleye üfleye 13 çeşit akort oluşan bir enstrümana dönüştürüyoruz. Yıldız ney yapacaksak bunun boyu ortalama 66 santim olmalı. Neyi üfleyerek akort ediyoruz. Ney; neva, nim hicaz, çargah, segah, kürdi, dügah perdelerinden oluşuyor. Yerlerini belirlediğimiz perdelerin deliklerini açıyoruz. Akort cihazı ile neyin akordunu yapıyoruz. Cihazın sesine bağlı kalmamız lazım. Bunu neyin boyu ile oynayarak yapacağız. Daha sonra neyin meta bileziklerini takıyoruz. Neyde akort bir kereye mahsus yapılıyor. Sonra yıllarca aynı seste üfleyebiliyorsunuz."

'SABIR VE ÖZEN GEREKTİREN BİR MESLEK'

Atölyesinde günde ortalama 2 ney yaptığını ifade eden Ahmet Ateş, üretimde sabır ve özen gerektiğini belirtti. Ateş, şöyle konuştu:

"Ney yapmak, aşırı sabır ve özen gerektiren bir meslektir. Kurutulmaya bırakılan kamışları, ısı ve buhar uygulayarak doğrultup, nota deliklerini açıyorum. Dudak kısmına başpare denilen parçayı yerleştiriyorum. Kamışın çatlamaması için üst ve alt kısma parazvane denilen yüzük takıyorum. Çok detaylı olan ney yapılırken akortlanan bir enstrümandır. Sonrasında akordunun düzeltilme şansı yoktur. O yüzden çok hassasiyet gerektiren bir enstrümandır. Bölgede benim dışımda ney yapan usta yoktur. Benim yaptığım neyleri, yurt içi ve yurt dışına gönderiyorum."

Yeni neyzenler yetiştirmek için kurslar verdiğini de söyleyen Ateş, "Atölyeme Türkiye'nin ve dünyanın birçok noktasından ney severler geliyor. Memur ve üniversite öğrencilerine de ders verip ney gönderiyorum. Elimden geldiğince bu sanatı sürdürmeye devam edeceğim" dedi.

Neyin insanı büyüleyen bir sesi olduğunu, ruhu dinlendirdiğini ifade eden Ahmet Ateş, "Atölyemde çaldığım neyin sesini duyup gelen yerli ve yabancı turistler, uzun süre beni dinleyerek kendilerini bu büyüle sese kaptırıyorlar" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------------------

Ney yapımında kullanılan kamışlar

Satışa sunulan ney ve flütler

Ney yapan Ahmet Ateş

Ney hakkında açıklamada bulunan Akeş

Genel ve detay görüntüler

Haber: Ali LEYLAK-Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA

715MB

=========================

Vali Ayhan: Kangal köpeğini uluslararası boyuta taşıyacağız

SİVAS Valisi Salih Ayhan, kentin en önemli markalarının ve isminin dünya çapında duyulmasına çok önemli bir katkı sağlayan Kangal köpeklerinin ulusal ve uluslararası boyuta taşınması için gereken desteği vereceklerini söyledi.

Sivas valisi Salih Ayhan, Kangal köpeklerinin üretildiği Sivas Meraküm'da bulunan üretim çiftliğinde incelemelerde bulundu. 20 yıl önce Sivas Valiliği öncülüğünde Sivas İl Özel İdaresi'nce kurulan, 'İç Anadolu Seçkin Irk Kangal Köpeği Eğitim, Koruma ve Üretim Merkezi'nin işletmecisi ve Kangal köpeği uzmanı Hüseyin Yıldız'dan Kangal köpeği ve üretim çiftliği hakkında bilgi aldı.

Vali Ayhan, Kangal köpeklerinin 'Anadolu Aslanları' olarak anıldığını, sadakati ve dost sıcaklığı ile özel bir hayvan olduğunu, yabani hayvanlara karşı heybetli, sahibine ve çocuklara karşı ise oldukça uysal olduğunu vurguladı.

Kangal köpeklerinin Sivas'a önemli bir marka değeri kattığını belirten Ayhan, "Bizim de görevimiz bu markayı daha da ulusal ve uluslararası boyuta taşımak. Kangal köpeğinin insana verdiği güven, korucuyu kimliği ve ihtişamıyla büyük bir farklılığı vardır. Bu farklılık, bilindiği üzere Avrupa ülkelerinin dikkatini çekti. İnşallah dünyada ve Türkiye'de hak ettiği yere getireceğiz ve turizme de çok büyük katkısı olacak" dedi.

VALİDEN ÇİFTLİĞİN İŞLETMECİSİNE PLAKET

Çiftliğin işletmecisi Hüseyin Yıldız'ın da önemli bir görevi fedakarca yerine getirdiğini ve çok mühim bir kültür elçisi de olduğunu belirten Vali Ayhan, kendisine plaket takdim etti.

Üretim çiftliği işletmecisi Hüseyin Yıldız ise, şehre gelen misafirlerin ve Kangal köpeklerini merak edenlerin Sivas Merkez Meraküm mevkiinde bulanan çiftliğine uğramasını, Kangal köpeğinin hiçbir cins ve ırkta bulunmayan eşsiz özelliklerini yerinde incelemesi gerektiğini belirterek, "Sayın valimize ziyaretlerinden dolayı teşekkür ediyorum, göreve yeni başlamasına rağmen, o yoğunluğun içinde bizlere zaman ayırması çok önemli. Bu ziyaret, bizlere ve Kangal köpeğine verdiği değer ve hassasiyetin göstergesidir. Bu hayvanlar yaşayan bir değerdir, bu hayvanların kıymetini hep birlikte bilelim, ırkın korunmasına destek verelim, koruyarak gelecek kuşaklara aktaralım. Hem Kangal köpeği Sivas'ın tanıtılmasında da büyük bir katkı sağlamaktadır" dedi.

Ayhan, ziyaretinin sonunda Kangal köpekleri ile gezinti yaparak, yavrularla yakından ilgilendi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------------

-Valinini kangal çiftliğini ziyareti

-Köpekler ile ilgilenmesi

-Yaptığı açıklamalar

-İşletmecinin açıklaması

Haber: SİVAS,