Dünya İnsani Zirvesi

Dünya İnsani Zirvesi kapsamında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) ev sahipliğinde "Suriyelilerin Türkiye'de Geçici Koruma Statüsü Altında İstihdamı ve İşgücü Piyasasına Erişimi" oturumu yapıldı.

Murat Daoudov moderatörlüğünde yapılan oturumda konuşan İŞKUR Genel Müdürü Mehmet Ali Özkan, 2 milyon 800 bin Suriyeli'ye ev sahipliği yapıldığını dile getirdi.

Ev sahipliğinin sorumlulukları da beraberinde getirdiğini anlatan Özkan, "Türkiye'nin rolü burada çok önemli" dedi. Gelen Suriyelilerin yüzde 64'ünün 18 ile 60 yaş arasında olduğunu hatırlatan Özkan, "Bizlere de ciddi anlamda bir yük düşmekte. Çalışma izinleriyle ilgili bir çalışma yürütüldü. İşgücü piyasasının esnekliğini bozmadan Suriyelilerin de iş gücü piyasasında daha aktif rol alması için elimizden geleni yapacağız," diye konuştu.

Suriyelileri aktif iş meslek danışmanlığı programlarından yararlandırmayı istediklerini belirten Özkan, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör temsilcilerinin de ellerini taşın altına koymalarını istedi.

ÇSGB Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder de 2013 yılında yasalaşan "geçici koruma" maddesiyle Suriye vatandaşlarının koruma kapsamına alındığını belirtti.

Suriyelilerin Türkiye'de çalışmalarına ilişkin usulün de 2016 yılından itibaren başladığını anımsatan Önder, Suriyelilerin hangi şartlarla çalışma hayatına dahil olabileceklerinin sürecini anlattı.

Uygun görülen iller ve sektörleri etkin olarak belirlemeye çalıştıklarını dile getiren Önder, geçici koruma iş piyasasına yön verme adına istatistik toplama ve analizler yaptıklarını söyledi.

Çeşitli belgelerin alınması konusunda Sağlık ve Milli Eğitim Bakanlıklarının yanı sıra çeşitli uluslararası kuruluşlarla da iş birliği yaptıklarını ifade eden Önder, Suriyelilerin sadece barınma ve iş durumlarıyla ilgilenilmediğini, iyi oldukları alanların ön plana çıkarılması için de çalışmalar yaptıklarını aktardı.

"2. Dünya Savaşı'ndan sonra en derin krizlerden biri"

İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi (SESRIC) Genel Direktörü Musa Kulaklıkaya ise Suriye sorununun 2. Dünya Savaşı'ndan sonra en derin krizlerden biri olduğunu söyledi.

Türkiye'nin Suriye'ye komşu diğer ülkelere göre daha aktif bir rol aldığını hatırlatan Kulaklıkaya, sadece Suriyeli göçmenlerin değil, diğer ülke göçmenlerinin de Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaşmak istediklerini aktardı.

Kulaklıkaya, mültecilerin eğitimden sosyal konulara kadar birçok alandan mahrum kaldığına işaret ederek, dünyada buna benzer krizlerde dayanışmanın önemli olduğunu ancak Suriye konusunda dünyanın sessiz kaldığını belirtti. Yaklaşık 7 milyon Suriyeli'nin kendi ülkesinde göçmen durumuna düştüğünü anımsatan Kulaklıkaya "Türkiye hem insani hem de İslami bir gereklilik olarak Suriyelilere gönül borcunu, vefasını gösteriyor ama uluslararası camia da bu çabaları görmemezlikten gelmemeli." şeklinde konuştu.