Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, 12 Eylül darbesiyle Türk Tarih Kurumu'nun ve Türk Dil Kurumu'nun kapısına kilit vurulduğunu ve Atatürk'ün vasiyetnamesinin çiğnendiğini ifade ederek, "Yarım yüzyıllık özerk kurumlar, Başbakanlık'ta oluşturulan bir devlet dairesine bağlandı, malvarlıklarına, yayınlarına ve gelir kaynaklarına el kondu Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, 12 Eylül darbesiyle Türk Tarih Kurumu'nun(TTK) ve Türk Dil Kurumu'nun )TDK) kapısına kilit vurulduğunu ve Atatürk'ün vasiyetnamesinin çiğnendiğini ifade ederek, "Yarım yüzyıllık özerk kurumlar, Başbakanlık'ta oluşturulan bir devlet dairesine bağlandı, malvarlıklarına, yayınlarına ve gelir kaynaklarına el kondu. Şimdi yapılması gereken bu iki kurumu devlet dairesi olmaktan çıkarıp, özgür çalışma koşullarına kavuşturabilmektir" değerlendirmesinde bulundu.
Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, Dil Bayramı nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, dilin ulusların düşünceleri ve tarihi ile özgünlük kazandığını, dilin gelişmemesi durumunda düşüncenin de gelişmeyeceğini belirtti. Toplumların düşünce alanında gelişmesinin, öncelikle dilin yetkinliğine, zenginliğine bağlı olduğunu vurgulayan Demir, açıklamasında, Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkçe'nin yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarılması amacıyla Türk Dil Kurumu'nu kurduğunu ve kurumun yaptığı çalışmalar sonucunda Dil Devrimi'nin gerçekleştiğini hatırlatarak, "Dil, Türkiye Cumhuriyeti'nde uluslaşma sürecini tamamlayan en önemli kazanımlardan biridir. Mustafa Kemal Atatürk de bunun önemi üzerinde durarak, "Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıdır' demiştir" ifadelerini kullandı.
12 Eylül darbe döneminde pek çok ilerici kuruluşun yanı sıra, Türk Tarih Kurumu'nun ve Türk Dil Kurumu'nun da kapısına kilit vurulduğunu, darbe döneminde yapılan yasal düzenlemelerle bu iki kurumun yapısının tümden değiştirildiğini anımsatan Demir, ölümünden kısa bir süre önce yazdığı vasiyetnameyle malvarlığının önemli bir bölümünü bu iki kuruma bırakan Atatürk'ün vasiyetnamesinin de çiğnenmiş olduğunu vurguladı. "Yarım yüzyıllık özerk kurumlar, Başbakanlık'ta oluşturulan bir devlet dairesine bağlandı. Ayrıca malvarlıklarına, yayınlarına ve gelir kaynaklarına el kondu. Şimdi yapılması gereken bu iki kurumu devlet dairesi olmaktan çıkarıp, özgür çalışma koşullarına kavuşturabilmektir" diyen Veli Demir, açıklamasında özetle şu ifadeleri kullandı: "Ulusal kimliğimizin simgesi olan Türkçemiz, yabancı dillerden devşirme sözcüklerin etkisinde kalmıştır. Dilimiz, günümüz aydınlarının bile gereken özeni göstermemesi nedeniyle, ilerlemeden ve gelişmeden alıkonmuştur. Özellikle 1950'li yıllardan itibaren ABD ile başlayan ve AB ülkeleriyle devam eden yabancılaşma, her alanda olduğu gibi dilimiz ve kültürümüz üzerinde de etkili olmuş, hem sözlü ifadelerde, hem yazılı kullanımlarda yabancı özenticiliğini egemen kılmıştır. Bu yanlış algıyı ortadan kaldırmaya yönelik olarak, Türkçede yüksek nitelikli yayınlar oluşturacak politikalar geliştirilmeli, hedef kitleyi bilinçlendirecek anlaşılır ve etkin bir dil kullanılmalıdır." - Ankara
Son Dakika › Güncel › Eğitim-İş: 'Ttk ve Tdk Özgür Çalışma Koşullarına Kavuşturulmalı' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?