Ergenekon Davası'nda Gizli Tanık Huzur Dinlendi

Ergenekon Davası'nda dinlenen gizli tanık Huzur, mahkeme heyeti, savcı ve avukatların sorularını yanıtladı. Gizli Tanık Huzur'un dinlenmesinin ardından duruşmaya ara verildi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'de görülen Ergenekon Davası'nda dinlenen Gizli Tanık Huzur mahkeme heyeti, savcı, ve avukatların sorularını yanıtladı. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in soruları üzerine Gizli Tanık Huzur, JİTEM elemanı olduğunu söylediği kişilerle 2005-2006 yılında Adana'da tanıştığını, kendisinin JİTEM binasına gittiğini söyledi. Pekgüzel'in JİTEM binasının nerede olduğunu sorması üzerine Gizli Tanık Huzur, "Adana'da Baraj Gölü'nün kıyısında MİT binasının yanında. Sivil giyimli askerler vardı. Binaya giriş ve çıkışlarda askerler hizmet ediyordu. Evrak getirip götürüyorlardı" diye tarif etti. Emniyet ifadesini kabul eden Huzur "Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir'in öldürülmesi eylemiyle ilgili olarak Veli Küçük'ün talimatıyla iki itirafçının cezaevinden tahliye ettirilerek çıkarıldığını, bu kişilerin korkarak bu eylemden vazgeçtikleri" şeklindeki anlatımlarının da doğru olduğunu söyledi. İddialarının duyuma dayalı olduğunu ifade eden Gizli Tanık Huzur "Bana JİTEM elemanları anlattı. Veli Küçük'ün talimat verdiğini görmedim" diye konuştu. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, emniyet ifadesinde bir para konusunu geçtiğini anımsatınca Gizli Tanık Huzur "Bana eylem karşılığında herhangi bir para vaadinde bulunulmamıştır" diye cevap verdi. Gizli Tanık Huzur emniyet ifadesineki "200 milyara bu işi yapabileceğimi söyledim, O da 200 milyarın çok para olduğunu verilip verilmeyeceğini sorması gerektiğini söyledi" şeklindeki sözlerinin okunması üzerine "Evet Osman Baydemir eylemine ilişkin 200 milyar lafı konuşuldu. Ancak ben devletin politikası olmadığını, Kürt-Türk çatışması çıkarılması istendiğini anladığım için bu eylemden vazgeçtim" dedi.

"ERGENEKON YAPISIYLA ÖRGÜTÜN AYRI OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUM"

Terör örgütü DHKP/C'de faaliyet gösterirken Sarıyer'de Ergenekon karargahı olarak düşündüğü bir binada kendi adamının çalıştığını anlatan Gizli Tanık Huzur sözlerine şöyle devam etti:

"Yan yana gelmesi mümkün olmayan politikacı, general, yazar kişilerin gelip gittiği istihbaratını binada aşçı olarak çalışan örgüt elemanımdan aldım. Örgüte yazdığım raporda binaya silahlı eylem yapacağımı yazdım. Örgütten burayı unutmam söylendi. Ben bu raporu yazdıktan kısa süre sonra polis, İstanbul sorumlusundan en alt elemanına kadar DHKP/C'ye büyük operasyon yaptı. Ben bu operasyonun Ergenekon binasıyla ilgili rapor verdiğim örgüt üyeleri tarafından yapıldığını düşünüyorum. Ben Ergenekon yapısıyla, örgütün ayrı olmadığını düşünüyorum."

HAKİM: TANIKLIK YAPMAK VATANDAŞLIK GÖREVİDİR

Davanın tutuklu sanıklarından İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in avukat Nurperi Sancak, "Siz nasıl gizli tanık oldunuz, kendi isteğinizle yoksa polis ve savcının isteğiyle mi gizli tanık oldunuz?" diye sorudu. Gizli Tanık Huzur ise kendi iradesiyle emniyete giderek ifade verdiğini belirterek, "Ben bildiklerimi emniyette anlatarak devlete yardımcı olmaya çalıştım" dedi. Bu sırada araya giren Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, tanıklık yapmak vatandaşlık görevidir. Herkes bildiğini gördüğünü kamu davasında açıklamak durumundadır" diye açıklama yaptı. Mahkeme Başkanı Özese, "İfadenize eklemek istediğiniz bir şey var mı?" diye sorması üzerine Gizli tanık Huzur, "Herşey bundan ibaret hakim bey" diye cevap verdi. Mahkeme Heyeti duruşmaya ara verdi.

(BB) - İstanbul/ Silivri