Ermenilerden Kimlik Fotoğraf Sergisi

Fransa'daki Ermeni sığınmacıların portresi '99 Sürgün Portresi- Ermeni Soykırımından Hayatta Kalan 99 Kişi' ismiyle sergileniyor. 1915'te Marsilya'ya gelen Ermeniler'in çekilen kimlik fotoğrafları Güney Fransa Ermeni Kilisesi tarafından Fransızca düzenlenen ve geçici nüfus kaydı olarak kullanılan vaftiz belgelerine iğnelendi.

Fotoğraflar ARAM Derneği'nin arşivlerinde muhafaza edilen Güney Fransa Ermeni Kilisesi vaftiz belgelerinden alındı. Sergi, bu topraklarda doğan ve tüm hayatları boyunca çocukluklarının memleketlerini düşünmekten vazgeçmeyen Ermenilerin kuşağından portreler sunuyor. Sergi; Marsilya'da Ermeni Bellek Araştırma ve Arşivleme (ARAM) Derneği ile Ermeni -Türk diyalogu alanında çalışmalar yürüten Lyon merkezli Fransız-Ermeni sivil toplum kuruluşu olan Yerkir Europe ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ortaklığıyla Amed Sanat Galerisi'nde açılacak. "99 Sürgün Portresi- Ermeni Soykırımından Hayatta Kalan 99 Kişi" adlı sergi, soykırımın yıldönümü olan 24 Nisan günü saat 17.00'da açılacak.

Serginin tanıtımına ilişkin Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde yapılan basın açıklamasında konuşan Yerkir Europe Temsilcisi Armen Ghazarian, sergideki fotoğrafların Aram Derneği arşivlerinde muhafaza edilen Güney Fransa Ermeni Kilisesi vaftiz belgelerinden alındığını bildirdi. "1915'ten sonra hayatta kalan, Fransa'ya sığınan Ermenilerin sembolik anlamda geri dönmelerini sağladık" diyen Ghazarian, bu sergiyle diasporadaki Ermenilere köklerinin bulunduğu bu topraklara dönüp kendilerini ifade edebileceklerinin mesajını vermek istediklerini söyledi.

Aram Derneği Temsilcisi Varujan Artin ise Türkiye'ye ilk kez geldiği halde dedelerinin anlatımlarından çok iyi tanıdığını belirterek, "54 yaşındayım ve artık bu şehrin gerçeklerini kendi gözlerimle görme vaktinin geldiğini düşündüm" dedi. Artin, Aram Derneği'nin Ermeni diasporası ve belleğine ilişkin her türlü belgeyi arşivlediğini söyleyerek, 1915'ten beri canlarını kurtarmak için Türkiye'den Fransa'ya gelenlerin arşivlerinin ellerinde olduklarını ifade etti. Bu fotoğrafların Fransa'ya gelen Ermeni sığınmacıların kimlik belgesi düzenlemeleri için çektirdikleri fotoğraflar olduğunu belirten Artin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Onların doğmadığı, onlara yabancı olan bir ülkede yeni bir kimlikle var olmaya çalıştılar."

SERGİDE ÇOK TANIDIK YÜZLER GÖRECEKSİNİZ

Bu sığınmacıların doğdukları toprakların hatıralarını hafızalarında tuttuklarını anlatan Artin, "Diasporadaki Ermenilerin tamamı 'Ermeniyim' demeden önce doğduğu şehir, köy veya kasabayı söyler. Diyarbekirliyim, Muşluyum, Sivaslıyım derler. Biz bu sergiyle sembolik olarak onların topraklara geri dönmesini sağladık" diye konuştu. Hem diasporada hem de Türkiye'de yaşayan toplumlar arasında eskiden var olan güçlü bağların olduğunu söyleyen Artin, 99 yıl sonra hem kültürel, hem de fiziksel olarak karşı karşıya gelip diyalog kurulması gerektiğini söyledi. Artin, bu projenin diyalogu sağlamlaştırıp geleceği yeniden kurgulamak istemelerinin sonucu olduğunu bildirdi. "Sergide çok tanıdık yüzler göreceksiniz" diyen Artin, "Tıpkı ilk defa Türkiye'ye gelmeme rağmen sizlerin de bana tanık geldiği gibi" diye konuştu. Belediyenin desteği olmasa bu serginin de gerçekleşmeyeceğini söyleyen Artin, Büyükşehir Belediyesi'ne teşekkür etti.

CEBE: KÜRTLER DE BENZER ACILARI YAŞADI

Kültür ve Turizm Daire Başkanı Muharrem Cebe ise ulusal ve uluslararası düzeyde etkinliklere ev sahipliği yaptıklarını anlattı. Cebe, tarihin karanlık sayfalarına ışık tutan sergilere de yer verdiklerini ve bunlardan birinin de 16 Mart'ta da Halepçe katliamına ilişkin bir video ve fotoğraf sergisi olduğunu belirtti. Cebe, 99 yıl önce bu topraklarda büyük bir acı yaşandığını anımsatarak, aynı şeylerin Kürtlerin başına da geldiğini söyledi. Cebe sözlerini şöyle sürdürdü: "Adına talan, soykırım, Enfal, büyük göç gibi birçok isimle adlandırılan katliamlar yaşandı. Bu hem Ermeni hem de Kürt halkının başına geldi. Bunların arasında Diyarbakırlı olanlar da vardı, mecburen topraklarını terk etmek zorunda kaldılar. Fransa'ya gittiler. Bugün sembolik de olsa hemşerilerimizin 99 yıl sonra dedelerinin yaşadığı, doğduğu topraklara geri dönmelerinden dolayı çok mutluyuz."