ABDURRAUF ARNAVUT - İsrail'in binlerce dönüm Filistin arazisine el koyduğu "Toprak Günü'nün" 42'nci yılında 1948 topraklarında yaşayan Filistinlilerin ellerindeki mülklerinin büyük ölçüde azaldığı görülüyor.
Filistinlilerin topraklarına el koymayı "meşru" bir zemine oturtmak isteyen İsrail yönetimi, kendisine bu hakkı verdiğini iddia ettiği 12 yasayı yıllar içerisinde Knesset'ten geçirdi.
İsrail 1948'den sonra Filistinlilerin arazileri ile gayrimenkullerinin müsadere edilmesine kapı açan yasaların yanı sıra Filistinli mültecilerin topraklarına ve mülklerine geri dönmesini engelleyen yasalar çıkardı. İsrail bununla da yetinmeyip, yasalar aracılığıyla el konulan toprakların Yahudilerden başkasına devredilmesinin önünü kapattı.
İsrail'deki toprakların (1967'de işgal edilen toprakları kapsamıyor) yüzde 93'ü devletin ve Ulusal Yahudi Fonu'nun kontrolünde bulunurken, Araplar toprakların sadece yüzde 3 veya 3,5'i üzerinde hak sahibi.
İsrail'deki Arap azınlığın haklarını savunan Adalet Hukuk Merkezi'nde faaliyet gösteren avukat Suhad Beşşara "Arapların topraklarını çalmak için yapılan her operasyonda kanunlar esas araç olarak kullanılıyor. 1948'den bu yana bu alanda çıkarılan kanunlarla Filistinlilerin topraklarına el konuldu. Araplara ait geniş bölgeler daraltıldı, köylerin geliştirilmesine izin verilmedi. Buna karşılık, Yahudi belediyelere ait bölgeler büyütüldü." dedi.
Knesset'ten 1948'den bu yana geçen ayrımcı yasaların, daha fazla toprağın müsadere edilmesini gerekçelendirmek veya bu toprakların Filistinli sahiplerine geri verilmesini engellemek amacıyla birtakım düzenlemeler getirdiğini aktaran Beşşara, İsrail'deki sömürgeci rejimin, Arap halk ve topraklarıyla ilgili politikalarını değiştirmediğini ve bu politikalara uyum sağlamak amacıyla da çeşitli hukuki düzenlemeler yaptıklarını ifade etti.
Beşşara yıllar boyunca yapılan söz konusu düzenlemelerin, Arap beldelerinin nüfuz alanlarını kısıtlama, Yahudi beldelerinin etki alanlarını genişletmeyi kapsadığını söyledi.
İsrail devletinin sınırları içerisinde bulunan 1948 toprakları, başta "toprak satın alma" ve "gaiplerin mülkleri" yasaları olmak üzere peyderpey çıkarılan yasalarla gasp edildi.
İsrail'in Filistinlere ait toprakları, gayrimenkulleri ve mülkleri müsadere etmek için kullandığı belli başlı yasalar ise şu şekilde:
1- "Gaiplerin mülkleri yasası": İsrail'in 1950 yılında çıkardığı bu yasada Kasım 1947'ye kadar İsrail devleti sınırlarını terk eden veya göç edenler "gaip" olarak tanımlanıyor. Söz konusu kişilerin araziler dahil tüm mülkleri, evleri, banka hesapları "gaip mülkü" sayılarak, mülkiyet hakkı devlete devrediliyor.
İsrail'in bu kanunu Filistinli mültecilerin ve İslami vakıfların mülklerini müsadere etmede temel araç olarak kullandığı belirtiliyor.
2- "Dönüş yasası": İsrail tarafından 1950 yılında çıkarılan yasa dünyadaki tüm Yahudilerin İsrail'e göç ettiği anda İsrail vatandaşlığı almasına izin veriyor. Ayrıca yasa söz konusu Yahudilerin çocuklarını, torunlarını ve torunlarının çocuklarını da kapsıyor.
Ancak ne yazık ki İsrail'de doğmuş olsalar bile göç ettirilen Filistinli mültecilerin topraklarına dönüş hakkını güvence altına alan bir yasa bulunmuyor.
3- "Ulusal Yahudi Fonu yasası" : 1953 yılında yürürlüğe giren yasa, Filistinlilerden toprak satın almak için bağış toplamak amacıyla 1901'de kurulan Ulusal Yahudi Fonu'na toprak alımında vergi indirimi de dahil mali imtiyazlar sağlayan kamu otoritesi yetkileri tanıdı. Fonun sahip olduğu topraklar ise "kamu mülkü", "devlet arazisi" olarak kabul edildi.
4- "Arazi satın alma yasası": İsrail hükümetleri Arap topraklarına el koymak için genellikle 1953'te çıkarılan bu yasaya dayandı. Bu yasa kapsamında İsrail 349 belde ve köyde Arapların 1,2 ila 1,3 milyon dönüm toprağına el koydu.
5- 1960 yılında çıkarılan yasaya göre, Kalkınma Yönetimi veya Yahudi Ulusal Fonu'nun mülkiyetinde olan İsrail toprakları, satış yoluyla veya başka yollarla devredilemez. Ulusal Yahudi Fonu, sahip olduğu toprakların sadece Yahudilere tahsis edilmesini talep ediyor.
6- "İsrail Toprakları Dairesi yasası" : 1960 yılında çıkarılan yasa kapsamında devletin toprak politikalarını belirleyen "İsrail Toprak Dairesi" kuruldu. Daireye yarısı hükümetten, diğer yarısı Ulusal Yahudi Fonu'ndan üyeler atandı. Yasa, Yahudilerin çıkarlarına hizmet eden İsrail Toprak Dairesi'ne toprak politikalarını belirlemede geniş yetkiler veriyor.
7- "Planlama ve inşa- elektrik, su ve telefonu sınırlandırma yasası": 1965 yılında çıkarılan bu yasa altyapı şirketlerinin yerel yönetimden inşaat ruhsatı almayan binalara elektrik, su ve telefon hattı bağlanmasını engelliyor. İsrail bu yasayı tanımadığı bedevi köylerini ve konut sıkıntısı çeken Arap beldelerini köşeye sıkıştırmak için kullanıyor.
8- "İsrail Toprak Dairesi yasası": İsrail Necef Çölü'ndeki bedevi Arapları hedef aldığı bu yasayı da 1981'de ihdas etti.
9- İsrail topraklarının idaresi yasası (1960) 7 sayılı düzenleme: 2009'da yapılan düzenleme Filistinli mültecilerin içerideki ve dışarıdaki topraklarını da kapsayan geniş toprakların özelleştirilmesini, Ulusal Yahudi Fonu ile devlet arasında toprak değişimini, bu toprakların Yahudi halkının kullanımı için ayrılmasını öngördü. Ayrıca yasa toprak politikalarını belirleyen "İsrail Toprak Dairesi"nde Ulusal Yahudi Fonu'nun temsiliyetini sağladı.
10- Negev Kalkınma Yönetimi yasası (1991) için 4 sayılı düzenleme: Bireysel Yahudi yerleşim birimleriyle ilgili 2010 yılında yapılan düzenleme: İsrail, "bireysel Yahudi yerleşim birimleri" uygulaması adı altında yüzlerce bazen binlerce dönüm araziyi bazı Yahudi ailelerin özel kullanımına veriyor. Bu yerleşim birimleri de Yahudilere özel arazi tahsis etme amaçlı politikaların bir parçası olarak kuruldu.
Negev'deki bu yerleşim birimleri, bölgedeki Arapların kalkınma taleplerine karşı arazileri koruma programı kapsamında kullanılıyor. Halihazırda bölgede 81 bin dönüm arazi üzerinde yaklaşık 60 bireysel Yahudi yerleşim birimi bulunuyor.
2010 yılında yapılan düzenleme ise Negev'deki tüm bireysel Yahudi yerleşim birimlerinin tanınmasına ve İsrail Arazi Müdürlüğüne "yeni bireysel Yahudi yerleşim birimleri için arazi tahsisi" şeklinde tavsiye götürmeye olanak sağlıyor.
Düzenleme ayrıca bu yerleşim birimlerine tüm temel hizmetlerin sağlandığı resmi bir konum veriyor. Buna karşılık Negev'de 80 binden fazla nüfusu olan Arap köylerinin hiçbir resmi konumu bulunmuyor. Bu köylerdeki Araplar, İsrail vatandaşı olmalarına rağmen temel hizmetlerin çoğundan mahrum şekilde yaşamaya mecbur kalıyor.
11- İsrail topraklarının idaresi yasası (1960) için 3 sayılı düzenleme: 2011'de yapılan bu düzenleme, kişilerin veya kurumların topraklarını yabancılara satması, 5 yıldan daha uzun süre kiralaması veya özel mülkiyet hakkını devretmelerini yasaklıyor.
Yasaya göre, İsrail'de ikamet etmeyen, vatandaşı olmayan ya da "Dönüş Yasası"na göre İsrail'e gelme hakkına sahip Yahudiler dışındakiler "yabancı" olarak tanımlanıyor.
12 - "Chemnitz yasası" (1965 planlama ve inşaa yasasında düzenleme): 2017'de çıkarılan yasa, devletin yapım ve planlama ihlallerini cezalandırma ve evleri yıkma konusunda "ayrımcı yetkilerini" genişletti.
İsrail, 30 Mart 1976'da Filistinlilere ait binlerce dönüm araziye el koymuştu. Filistin halkı, olayı protesto etmek için genel grev düzenlemiş, İsrail güçlerinin göstericilere ateş açması sonucu 6 kişi ölmüş, yüzlerce kişi yaralanmıştı. Bu nedenle Filistinliler her yıl 30 Mart'ta "Toprak Günü" kapsamında çeşitli etkinlikler düzenleyerek, kayıplarını anıyor.
Son Dakika › Güncel › Filistin Topraklarının Müsaderesine Zemin Hazırlayan 'İsrail Yasaları' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?