HDP'li Buldan'dan basın açıklaması

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından yürütülen Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin basın açıklaması yaptı.

Buldan, İHD İstanbul Şubesi'nde, HDP, HDK, ESP, SYKP, DBP, Devrimci Parti, Yeşiller Sol ve Gelecek Partisi- SODAP Demokratik Kadın Hareketi kadın eş başkanları ve HDP Kadın Meclisi adına yaptığı açıklamada, 2011 yılında başlayan ve 8 yıldır devam eden Suriye savaşının yarattığı yıkım, tahribat, katliam ve göçle savaşların karanlık yüzünün özeti olduğunu söyledi.

Halkların dillere, mezheplere, dinlere bölünerek kıyıma uğratıldığını, yüz binlerce insanın ise yaşamını yitirdiğini aktaran Buldan, " Orta Doğu'nun en kadim kentleri yerle bir edildi, milyonlarca insan evini, yurdunu bırakarak göç etmek zorunda kaldı. Kürt halkı, Rojava, kuzey ve doğu Suriye halkları, dünyanın her yerinden gelen enternasyonalistler büyük mücadele ve bedellerle bu insanlık düşmanı, tecavüzcü çeteleri yenilgiye uğrattı. Bu çeteler ve destekçileri insanlık vicdanında lanetlenerek, mahkum edildi." diye konuştu.

Fırat'ın doğusuna düzenlenen Barış Pınarı Harekatı'na muhalefetin destek vermesini eleştiren Buldan, "Buradan bir kez daha, savaş politikalarına onay veren ve bu haliyle bir ittifakın içinde yer alan muhalefet partilerine de sesleniyoruz. Bu kirli siyasetin bir parçası olmaya son verin. Aksi takdirde Türkiye halklarının, özellikle Kürt ve Türklerin tarih birliğinin, birlikte yaşama temellerinin ve duygu bağının ciddi bir biçimde zedelenmesinde sizin de rolünüz olacaktır." diye konuştu.

Buldan, halkları kendi topraklarından koparacak, geleceğe ipotek koyacak bir siyaseti kadınlar olarak reddettiklerini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Biz kadınlar, halkların barış içinde yaşamasına, kendi topraklarında kendi geleceklerini kendilerinin belirlemesine engel olacak her türlü politikaya hayır diyoruz. Kadınların binbir emek, mücadele ve ağır bedellerle elde ettiği kazanımlarının gasbedilmesini kabul etmiyoruz. Kadınların topraklarından kopartılarak göçe zorlanmasını, savaşa karşı çıkarak barış için sözünü söyleyen demokratik kamuoyuna yönelik yargı eliyle girişilen cadı avını kabul etmiyoruz."