Iuc Kurucu Başkanı Azizoğlu, Ortadoğu'daki Gelişmeleri Değerlendirdi

Uluslararası Üniversiteler Konseyi (IUC) Kurucu Başkanı Orhan Azizoğlu, Suriye ve Ortadoğu'daki gelişmelere ilişkin, "Yüz yıl önce yapılan yapay sınırlar, suni rejimler, kukla yönetimler şimdi yenileniyor. Bir yüz yıla daha ihtiyaç var. Çünkü yüz yıl önce özellikle emperyalist güçlerin bizim coğrafyamızda yapay sınırlar yaparak çizdiği proje yüzyıl başarıyla yönetildi" dedi.

IUC Kurucu Başkanı Orhan Azizoğlu, Suriye ve Ortadoğu'daki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Suriye'deki olaylar ve Ortadoğu coğrafyasında son günlerde vuku bulan olayların analiz edilerek algılanabileceğini vurgulayan Azizoğlu, analiz edilmediği takdirde resmin bir parçasının görüleceğini ifade etti. Emperyalist güçlerin Ortadoğu'da planlarının olduğunu söyleyen Azizoğlu, "Suriye'deki olaylar, Libya'daki olaylar, hatta Afganistan'daki, Pakistan'daki olaylara baktığımızda yüz yıl önce emperyalist güçlerin bizim coğrafyamızda olmak üzere çizdikleri yapay sınırlar, suni rejimler ve kukla yönetimler ile İslam coğrafyasında emperyalist emellerine giden yolda kapital kazanımları için stratejik bir yapılanma yaptılar. Hem de bir asırlık, yüzyıllık bir yapılanmaydı bu" şeklinde konuştu.

Azizoğlu, Ortadoğu'daki olayların amacının sömürge alanı oluşturma çalışmaları olduğunun altını çizerek, "Bu yapılanmanın o dönemdeki konjonktürel olarak yapılanmada İngilizler'in liderliğinde yapılan bir yapılanmaydı. Yüz yıl bitti, şimdi bir yüz yıllık, bir asırlık daha yine yapay sınırlar, suni rejimler, kukla yönetimler ile bir yüz yıllık daha İslam coğrafyası başta olmak üzere sömürge alanı yapma çalışmalarıdır. Suriye olayları sadece bunun bir parçasıdır" değerlendirmesinde bulundu.

"SURİYE'DEKİ OLAYLAR SIRADAN BİR REJİM DEĞİŞİKLİĞİ DEĞİL"

Suriye'deki olayların sıradan bir rejim değişikliği, sistem değişikliği olmadığını ifade eden Azizoğlu şunları kaydetti:

"Genel olarak baktığımızda Arap Baharı aldatmacasıyla yola çıkılarak tüm coğrafyada benzer kaoslar yaratılarak, Türkiye gibi güçlü devletlerin de bu kaosların içine çekilerek İslam dünyasını gittikçe zayıflatan, birbiriyle nifak tohumları ekilerek savaşan, çatışan, problemli, sorunlu hale gelen ülkeler, toplumlar ve uluslar haline getirilmektedir. Altını kalın çizgiler ile çizerek tekrarlayarak devam edelim, yüz yıl önce yapılan yapay sınırlar, suni rejimler, kukla yönetimler şimdi yenileniyor. Bir yüz yıla daha ihtiyaç var. Çünkü yüz yıl önce özellikle emperyalist güçlerin bizim coğrafyamızda yeni yapılanmalara, yeni toplumlar yaratmaya, yeni ülkeler yaratmaya, yeni sınırlar, yapay sınırlar yaparak çizdiği proje yüzyıl başarıyla yönetildi."

Rusya'nın yüzyıl önce Sovyetler Birliği olarak emperyalizmin diğer yönü olan komünist sistemle tanklarla, tüfeklerle bu yüzyılda görev aldığını vurgulayan Azizoğlu, "Yine aynı resim, yine aynı sistem, yine aynı aktörler, yine savaşılan alan İslam coğrafyası. Havada bu düşman kuvvetler, müttefik olmayan, aralarında ciddi sorunlar olan dünya devletleri uçakları, kanatları birbirine çarpmadan uçuyor, yerde bombalar birleşiyor. Bombalanan toplumlar yine Müslüman toplumlar. Yani bu suni bir savaş" dedi.

Emperyalist güçlerin amaçlarının İslam coğrafyasını meşgul etmek olduğunun altını çizen Azizoğlu, "Unutmayalım ki bu coğrafyada Türkler, Kürtler, Araplar, Acemler birlikte yaşamaya mecburuz, mahkumuz. Biz bu coğrafyada paydaşız, ortağız. Aynı dini, aynı kültürü, aynı değerleri paylaşan toplum ve milletleriz. Kaybeden bizler oluyoruz, kazananlar bizim sözde dostlarımız, özde bize düşmanlık besleyen, bizi birbirine düşüren, bizleri savaştıran ve bizlere kaybettiren güçlerdir" diye konuştu.

"TÜRKİYE GİBİ GÜÇLÜ MÜSLÜMAN ÜLKELERİN LİDERLİĞİNE KULAK VERİLMELİ"

Azizoğlu, "Türkiye gibi güçlü Müslüman ülkelerin liderliğine kulak verilmeli, söyledikleri dinlenmelidir" ifadelerini kullanarak şunları söyledi:

"Neden yüzyıl önceki projede şuanda Amerika'nın desteklediği, silah mühimmat verdikleri Kürtlere o yapay sistemlerde, rejimlerde sınırlar çizilirken yer verilmedi? İngilizler neden Irak'taki Kürtleri kullanarak tam özgürlüklerine sözde kavuştukları anda sırt çevirdi? Çünkü bir gün ihtiyaçları olduğunda kullanmak için. Bugün de yine kullanılıyor, yine aynı bu amaçlarla. Yine aynı sistem, yine aynı aktörler ve yine biz bu oyunun, bu sahnede oyuncakları, oyuncuları olmamalıyız. Bizler bu coğrafyada artık barışın, huzurun, güvenliğin, kardeşliğin tesis edildiği, birlikte yaşama kültürünü mutlaka hayata geçirerek kardeşçe yaşama alışkanlığımızı geliştirmeliyiz." - ANKARA