İzmir'deki Cinayet Davası

İzmir'in Bornova ilçesinde, 2013 yılında karısını pompalı tüfekle öldürdüğü iddiasıyla hakkında verilen "ceza verilmesine yer olmadığına" ilişkin kararın Yargıtay tarafından bozulmasının ardından yeniden yargılanan sanık tutuklandı.

İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz yargılanan Mustafa Demirci, ölen Emine Demirci'nin yakınları ve avukatları katıldı.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Emine Şentüfekçi Tezcan, şikayetlerinin devam ettiğini belirterek sanığın "kasten insan öldürme" suçundan cezalandırılmasını istedi.

Emine Demirci'nin ablası Sevinç Ü, kızkardeşini öldüren sanığın aksi yöndeki ifadelerinin mahkemece kabul edilmemesini isteyerek, "Sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını ve tutuklanmasını talep ediyorum." dedi.

İddia makamı, sanığın tüfekle yakın mesafeden bir el ateş ederek eşini öldürdüğünü gerekçe göstererek "Kasten insan öldürme" suçundan cezalandırılması ve tutuklanması yönünde mütalaa verdi.

Sanık Demirci, olayın ardından silahı temizlemeden polise teslim ettiğini savunarak, "Eşimi kesinlikle öldürmedim. Olay kazayla oldu. Tutuklanma konusunda takdir mahkemenindir ancak tutuklanmak istemiyorum." ifadelerini kullandı.

Mahkeme heyeti, heyet değişikliği nedeniyle nihai kararın verilmesi için dosyanın incelenmesine, sanığa isnat edilen suçun vasfı ve mahiyeti açısından "adli kontrol şartlarının yetersiz kalacağı" gerekçesiyle Demirci'nin tutuklanmasına karar vererek duruşmayı erteledi.

Olay

Bornova ilçesinde, 2013 yılının mayıs ayında Mustafa Demirci gece yarısı alkollü şekilde geldiği evinde, eşi Emine Demirci'yi (41) pompalı tüfekle başından vurmuş, Emine Demirci olay yerinde hayatını kaybetmişti.

Polisi arayan Mustafa Demirci, tüfeğini incelediği sırada ateş aldığını ve tüfekten çıkan saçmaların eşine isabet ettiğini söylemiş, olay yerine gelen polis ekipleri Demirci'yi gözaltına almıştı.

Çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Mustafa Demirci hakkında "kasten yakın akrabayı öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.

Yargılamanın ardından, mahkeme heyeti, sanığın eyleminin TCK 22/6. maddesinde düzenlenen "Taksirli hareket sonucu neden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez" kapsamına girdiğini değerlendirerek, "sanığa ceza verilmeden tahliye edilmesine" karar vermişti.

Ölen Emine Demirci'nin yakınlarının kararı temyiz etmesinin ardından Yargıtay, yerel mahkemenin verdiği kararı "esas yönünden" bozmuştu.