Kalp Krizinde Ölüm Riskini Azaltmaya Yönelik Simülasyon Eğitimi

Eğitim kapsamında teknolojideki ilerlemelerin gerçeğe son derece yakın simülasyonlar sayesinde kalp krizi vakalarına hekimlerin çok daha hazırlıklı olmasını sağladığı belirtildi. Özellikle zaman kaybetmeden hekim müdahalesini gerektiren ve hastanın sevk edilemeyeceği vakalar için, bu tarz bir simülasyon eğitimi projesinin yaşamsal önem taşıdığı öne sürüldü. Basın toplantısı, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'nin ev sahipliğinde Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. İrfan Şencan, Rektör Prof. Dr. Metin Doğan, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Engin Bozkurt ve Astra Zeneca Türkiye Genel Müdürü Stefan Woxström'ün katılımlarıyla gerçekleşti. Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. İrfan Şencan, Türkiye'nin hekimlikteki başarısının dünyanın birçok ülkesinde kabul gördüğünü belirterek, "Bu hedefe yönelik çabayı devam ettirmemiz ve buna tuğla taşımamız gerekiyor. Bu proje o tuğlalardan biri. Bakanlık olarak eğitim için her türlü desteği koşulsuz veriyoruz. Bu proje inşallah başarıyla tamamlanacaktır. Benzer projeler için örnek olacaktır" dedi.

Eğitim projesine destek veren Astra Zeneca Türkiye Genel Müdürü Stefan Woxström de yaptığı konuşmada, "Bu proje kalp krizi ile sonuçlanan ölümlerin azaltılmasına ve akademisyenlerin eğitimine büyük fayda sağlayacak" dedi. Woxström, bu proje ile Sağlık Bakanlığı'nın cesur bir adım attığını ve bu projenin parçası olmaktan gurur duyduklarını dile getirdi.

32 FARKLI SENARYO Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve proje yürütücüsü Prof. Dr. Engin Bozkurt, koroner kalp hastalığına bağlı ölümlerin Türkiye'deki en önemli ölüm nedenleri arasında olduğunu ifade etti. Türkiye'de 50 yaşın altında kalp krizi oranını Avrupa ortalamasından yüksek olduğuna dikkat çeken Bozkurt, similasyon eğitimi ile kalp krizi vakalarına en kısa sürede müdahale edilebileceğini kaydetti. Bozkurt, proje ile ilgili açıklamasında, "Doktorlar kolaydan zora gerçeği ile birebir aynı 32 farklı senaryo üzerinde çalışabilecek. Eğitim alan doktorlar, katater, kılavuz tel, stent ve balon kullanımını görebiliyor. Radyasyonun dozunu ayarlayabiliyor, prosedür seçimini adım adım yapabiliyor. Bu eğitimden ilk etapta 50 kardiyoloji ünitesinden bin doktor faydalanacak. Her doktor, yaklaşık 50 vaka izleme şansına sahip olacak" dedi.

Akut koroner sendrom (AKS) denilen ve büyük bir kısmını kalp krizinin oluşturduğu durumlarda, tıkanan damarın anjiyografi gibi girişimsel yöntemlerle ilk saatler içinde açılmasının, kalp kasının işlevini sürdürebilmesi için gerekli, aksi takdirde kalp pompa görevini göremez hale geldiği ve ölümün gerçekleşebildiği öne sürüldü. Bu kapsamda Sağlık Bakanlığı'nın özellikle son 2 yıl içinde ülke çapında büyük bir organizasyon gerçekleştirdiği belirtildi. Yapılanmaya paralel olarak, Sağlık Bakanlığı acil sağlık hizmetlerinde de bir çalışma gerçekleştirip, her ilde nüfus sayısına göre ambulans satınalması yapılıp, bir koordinasyon merkezi kurduğu dile getirildi. Tüm ambulansların bu merkezden GPS sistemi ile yönetildiği ve AKS ön tanısı olan hastaların PKG merkezlerine yönlendirildiği belirtildi.