Memur Sen Genel Başkanı Gündoğdu

YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, öğretim üyelerinin mali haklarına ilişkin, ''Son dönemde ben, çok olumlu, çok pozitif mesajlar almaya başladım konuyla ilgili. Başta Sayın Başbakanımız ve bütün hükümet yetkililerimiz olmak üzere çok olumlu sinyaller almaya başladım yaptığım görüşmelerde'' dedi.

Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ve beraberindekiler, YÖK Başkanı Prof. Dr. Çetinsaya'ya ziyaretlerinde, Eğitim-Bir-Sen tarafından hazırlanan ''Öğretim Elemanlarının Mali Hakları'' konulu raporu sundu.

Görüşmenin ardından yapılan ortak basın açıklamasında, Memur Sen Genel Başkanı Gündoğdu, görüşmenin konusunun öğretim üyelerinin mali sıkıntıları, yaptıkları tespitler ve çözüm önerileri olduğunu söyledi.

Konuya ilişkin yaptıkları çalışmaları anlatan Gündoğdu, Türkiye'nin üniversitelerdinde niceliksel olarak bir sorun olmadığını ancak nitelik olarak sorunun devam ettiğini ileri sürdü.

Akademisyenlere doğru bakışın önemine değinen Gündoğdu, akademisyenlerin mali açıdan rahatlamasıyla Türkiye'ye katkı sağlanacağına işaret etti.

Mevcut akademisyenlerin elde tutulmasının da önemine değinen Gündoğdu, nitelik boyutuyla yetişmiş insana ulaşmanın zor olduğunu ifade etti. Gündoğdu, mevcut akademisyenlerin elde tutulması, dışarıda yetişmiş olanların da üniversitelere çekilmesi gerektiğini belirtti.

-''Rekabet eden üniversiteden bahsetmek mümkün değil''

Devlet üniversitelerinde çalışan akademisyenlerin maaşlarının çok geride olduğunu ifade eden Gündoğdu, diğer ülkelerle kıyaslandığında ise mesleğe girişte bir sıkıntı yaşandığını savundu.

Diğer çalışanlarla ilgili reel maaş oranlarına bakıldığında 2003-2013 yılları arasında profesörlerde azalış olduğu bilgisini veren Gündoğdu, ''Bu yıllardaki zamlara bakıldığında akademisyenlere devletin borcu var. Bu borcun ödenmesi gerekiyor'' dedi.

Araştırma görevlisinin maaşının 2 bin 203 TL, bakanlık merkez teşkilatı uzman yardımcısının maaşının 2 bin 860 TL olduğunu anlatan Gündoğdu, ''Uzman yardımcısının altında akademisyen maaşı olursa bilimsel üniversiteden, ilk 100'e girmekten, dünyayla rekabet eden üniversiteden bahsetmek mümkün değil'' diye konuştu.

Kamu ve vakıf üniversitelerindeki maaşlarda da farklılık olduğunu aktaran Gündoğdu, ülkeler sıralamasında da maaş konusunda Türkiye'nin geride kaldığını kaydetti.

Öğretim elemanlarının aylık ücretlerine ilişkin taleplerine de değinen Gündoğdu, ''Biz 4 bin 702 TL olan profesör maaşının Ocak 2014'te 5 bin 431 TL'ye, Ocak 2015'te ise 6 bin 160 TL'ye çıkarılmasını istiyoruz. Araştırma görevlisinde ise 2 bin 203 TL olan maaşın Ocak 2014'te 2 bin 932 TL'ye, 2015 Ocak'ta ise 3 bin 661 TL'ye çıkarılmasını istiyoruz'' dedi.

Bu rakamlar hayata geçtiğinde rekabet edilebilecek bir ortamın olacağını, devletine ''küsmüş'' olan akademisyenlerin gönlünün de alınacağını dile getiren Gündoğdu, bilim üreten üniversite isteği, 2023 vizyonu yolculuğunun bu vizyona uygun maaşlarla yapılması gerektiğini kaydetti.

Gündoğdu, ''Geçinemeyen akademisyenden bilim beklemek, özgürlüğe destek beklemek çok sağlıklı bir yaklaşım olmayacaktır'' dedi.

-''Para için yapılan bir meslek değil''

YÖK Başkanı Çetinsaya da, hazırladıkları rapor için Memur Sen'e teşekkür etti.

Konuya ilişkin çalışmaları hatırlatan Çetinsaya, 21. yüzyılın küresel dünyasında üniversitelerin öneminin daha da arttığını vurguladı.

Nitelikli insan gücünün önemine değinen Çetinsaya, bunun kaynağının da üniversiteler olduğunu söyledi.

2023 yılı hedeflerine ulaşabilmek için üniversitelere büyük görev düştüğünü belirten Çetinsaya, hedeflere ulaşabilmek için hem niceliksel hem de niteliksel sıçramaya ihtiyaç olduğunu ifade etti.

Çetinsaya ''En iyi, nitelikli doktoralıları üretmeliyiz. Diğer yanda da mevcut doktora kapasitemizi en az ikiye katlamalıyız'' dedi.

Öğretim üyeliğine pozitif bir bakış yaratılması gerektiğini vurgulayan Çetinsaya, nitelikli beyinlerin üniversitelerde kalmasının temin edilmesi gerektiğine işaret etti.

''Akademisyenlik para için yapılan bir meslek değil'' diyen Çetinsaya, bir akademisyene paradan bahsetmenin zul olarak algılandığını ifade etti. Çetinsaya, ''Nitekim akademisyenlerimiz de bu konuyu mesele yapmadan canla başla çalışabiliyorlar'' diye konuştu.

-''İlmin parasal değeri olmaz"

Rakamların akademisyenlerin ne kadar dezavantajlı konuma geldiğini gösterdiğini belirten Çetinsaya, ilmin parasal değeri olmadığını, yapılan zihin gücünün, emeğin de ölçülemediğini, karşılığının verilemeyeceğini dile getirdi.

Çetinsaya, ''Olay bugünü aşmıştır. Olay yarınların konusudur. Mutlaka akademisyenlik mesleğini cazip hale getirmemiz lazım'' dedi.

İlgili kurumlarda konuyu her seviyede dile getirdiklerini aktaran Çetinsaya, ''Son dönemde ben, çok olumlu, çok pozitif mesajlar almaya başladım konuyla ilgili, başta Sayın Başbakanımız ve bütün hükümet yetkililerimiz olmak üzere çok olumlu sinyaller almaya başladım yaptığım görüşmelerde, sunuşlarda'' diye konuştu.

Çetinsaya, Eğitim Bir Sen'in raporunda yer alan maaş taleplerini de desteklediğini sözlerine ekledi.

(Bitti)

Muhabir: Hande İlbeyi Canca

Yayınlayan: Şükran Yücel