Musul 1 Yıldır Terör Örgütü Daeş'in Elinde

MUSUL (AA) – Eski Musul Emniyet Müdürü Vasık Muhammed (56) öldürülen oğlu Musab Vasık, kaybolan avukat kardeşi Nail Muhammed Abdülkadir ve kurşuna dizilen 2 bin 500 meslektaşının intikamını almak için aylardır komutanı olduğu Şii milislerden oluşlan Haşd-i Vatani'nin (Vatan Toplulukları) Kampı'nda askeri eğitim faaliyeti yürüttüklerini söylüyor.

Musul'un terör örgütü DAEŞ'in eline geçmesinin üzerinden bir yıl geçerken yaşadıklarını ve terk etmek zorunda kaldığı kenti hakkında AA muhabirine bilgi veren Haşd-i Vatani Güçleri Komutanı General Muhammed, "Şehrimizin özgürleştirilmesinin hayale dönüşmesinden korkuyorum. Oysa ben çoğu gece Musul'u özgürleştirme rüyası görüyorum. Umarım herkes bu rüyayı görür ve bir gün kentimizi kurtarırız" dedi.

21 Şubat 2008 ile 18 Mayıs 2010 tarihleri arasında Musul Emniyet Müdürü olarak görev yaptığında sivilleri ABD askerlerinin keyfi uygulamalarına karşı koruduğunu ancak DAEŞ'in ise kendisi gibi insanları hedef tahtasına oturtarak infazlar yaptığını vurguladı.

Geçmişte yasaları uyguladığı için DAEŞ'in oğlunu öldürdüğünü ifade eden Muhammed, "Bana yönelik 15 kez suikast tertip ettiler. Beni öldürmeyince henüz hayatının baharında olan 22 yaşındaki oğlumu katlettiler. Sonra bunu Facebook sayfalarında 'Müslümanları katledenin oğlunu öldürerek intikam aldık' diyerek duyurusunu yaptılar. Musul'un düşmesinden sonra da avukat kardeşim kayıp oldu. Bir yıldır akıbeti hakkında bir haber alamıyoruz" diye konuştu.

"Musul halkı, terörün gerçek yüzünü gördü"

"Onlar nasıl intikamla hareket edip katliam yapıyorlarsa, bende oğlumun, kardeşimin ve 2 bin 500 meslektaşımın intikamını almak istiyorum" diyen Muhammed, "Benim gibi yüzlerce binlerce mağdur oluştu. DAEŞ, Musul'u kontrolü altına aldığında halkın bir kısmı sevinç gösterileri yaptı. Oysa geçen bir yıllık süre içinde terörün gerçek yüzü görüldü. Geride yüzbinleri bulan sığınmacı, katledilen onbinlerce insan ve harap bir şehir kaldı" ifadelerini kullandı.

Musul' yakın oldukları için kent içindeki duruma ilişkin bilgiler aldıklarını aktaran Muhammed, şunları söyledi:

"Şu anda bile bir milyonu aşkın insan yaşıyor Musul'da. Durum içler acısıdır. Elektrik yok.  Kente giriş çıkışlar engellenmiş durumda. Bu şehrin salim akılla kurtarılması gerekiyor. Gerçi çoğu insana göre bu kentin özgürleştirilmesi yani DAEŞ'in kontrolünden kurtarılması artık bir hayale dönüştü. Ancak bana göre hayal değil rüyadır. Eğer herkes rüyasında Musul'u kurtarmayı görse halkı bir gün uykudan uyanır ve rüyasını gerçekleştirir."

Eski polis müdürü şu anda bütün vaktini rüyasını gerçekleştirmek için geçiriyor. Ailesi ise Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin Erbil kentinin yakınlarında sığınmacı olarak yaşam mücadelesi veriyor.

Onun gibi sığınmacı olanların sayısı ise bir milyona yaklaşmış olduğu belirtiliyor.

700 bin kişi sığınmacı oldu

Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Musul Sorumlusu Sait Memuzini, "DAEŞ, bur yıldır kontrol ettiği Musul'da 10 bin kişiyi öldürdü. Şiddeti nedeniyle de 700 bin kişi ise evini terk ederek sığınmacı oldu.

-Musul'da dehşet var

Musul'da bir yılda dehşet verici gelişmelerin yaşandığını söyleyen Memuzini, sözlerini şöyle sürdürdü:

"DAEŞ tarafından, Irak ordusu veya Peşmerge güçlerine muhbirlik yaptıkları gerekçesi ile bin 401 kişin kurşuna dizdi. Bunların içerisinde 16 gazeteci ve 12 tıp doktoru da vardı. Musul şu anda açık cezaevi olmuştur. Para, elektrik yok. İşsizlik had safhalarda. Bunu fırsat bilen DAEŞ, maaş karşılığı kendine militan kazandırdı. Bu sebeple militanların sayısında ciddi bir artış yaşandı. Sadece Musul kentinde 9 bin militanın olduğunu tahmin ediyoruz. DAEŞ kendisi gibi düşünmeyenlere hayat hakkı tanımıyor. Musul'a yapılacak olası bir operasyon için ise geniş hendekler kazdı. Halkın başka bir yere gidip gelmesine izin vermiyor"

Musul İl Meclis Başkan Yardımcısı ve Irak Türkmen Cephesi Yürütme Kurulu Üyesi Nurettin Kaplan ise DAEŞ'in bir yıl içinde insani bir felakete yol açtığını dile getirdi. Türkmen kentlerinin yerle bir edildiğini belirten Kaplan, göç etmek zorunda bırakılan Türkmenlerin, Necef, Kerbela, Bağdat ve Kerkük gibi yerlerde içler acısı duruma düştüklerini aktardı.

"Türkmenler büyük zarar gördü"

Musul çevresindeki operasyon ve DAEŞ'in infazları neticesinde kaç insanın öldürülmüş olabileceğine ilişkin kesin sayı vermenin mümkün olmadığını söyleyen Kaplan şöyle konuştu:

"Merkezi hükümet ile Musul Valisi Esil Nuceyfi arasında ihtilaf vardı. Bir türlü güvenlik konularında anlaşma sağlanamadı. Bunun sonucunda DAEŞ kenti çok kolay teslim aldı. Şimdi dönüm baktığımızda büyük bir yıkım ve tahribat var. Ülke paramparça. İnsanlar, sefil perişan hale düştüler. Musul vilayeti, Irak'ın ikinci büyük şehridir. Sınır olduğu önemli şehirler var. Kürdistan bölgesi de Musul'un sınır şehirleridir. Peşmerge güçleri Musul sınırında büyük operasyonlar yaptı ve DAEŞ'i kendi bölgesinde uzaklaştırdı. Hükümet güçleri ise anlaşmadığı valiyi uzaklaştırdı. Operasyon sinyalleri veriliyordu ancak şimdi o da ertelenmiş gibi. Türkmenler de güçlerini oluşturmaya başladılar. Belki ileride kendi kendilerini korumaya başlarlar."

Musul, 10 Haziran 2014 tarihinde terör örgütü DAEŞ tarafından ele geçirilmişti.  Ardından Irak'ın diğer kentlerine de saldıran DAEŞ, Enbar, Selahaddin ve Diyala kentlerine saldırıyor.