Narkoz Nedeniyle Hayatını Kaybeden Tunahan İçin Hastane Önünde Eylem

Kayseri Eğitim Araştırma Hastanesi'nde operasyonla 'Kulak zarı' dikilen 19 yaşındaki Tunahan Karakaya'nın 'Aşırı narkoz' nedeniyle öldüğünün belirlenmesi üzerine ailesi ve yakınları Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde eylem yaptı. Hasta yakınları 'Bilinçsiz doktor istemiyoruz' diye slogan atarken, baba Faik Karakaya, 'Tüm sorumlular cezalandırılmadan bu işin peşini bırakmayacağızö dedi.

Eğitim Araştırma Hastanesi önünde bir araya gelen Tunahan Karakaya'nın yakınları, bir dakikalık saygı duruşunun ardından hastane önüne 'Kınıyoruz' yazılı çelengi bıraktı. Baba Faik Karakaya, burada yaptığı açıklamada Tunahan'ı 1 Kasım 2013 Cuma günü kulak ağrısı şikayetiyle Eğitim Araştırma Hastanesi'ne getirdiklerini 'Kulak zarı' dikilmesi için ameliyata alındığını belirterek, 'Oğlum aynı gün kulak zarı ameliyatına alındı. Sonra ameliyatın iyi geçtiğini söyleyerek, odasına getirdiler. Stajyer hemşire oğlumun tansiyonu ve nabzını ölçüp durumunun iyi olduğunu söyledi. Eşim, yarım saat sonra oğlumun ağzına yeşil salgının dolduğunu görmüş. Yanına yaklaştığında nefes almadığını, yüzünün renginin değiştiği fark etmiş. O sırada odaya giren stajyer erkek hemşire nabzını ölçmüş ve alamayınca panikle bir şey söylemeden odadan ayrılmış. Sonra eşimin çağırmasıyla gelen doktorlar kalp masajı yaptı. Oğlum orda ölmüştü, ama bizden gizlediler. Birgün Eğitim Araştırma Hastanesi'nde yattıktan sonra Fakülte'ye gönderiler, orda da 10 gün eziyet ettiler. Makine destekli yaşattıklarını söylediler. Görevliler yoğun bakıma ayaklarına galoş takıp giriyor, dışarıda sigara içip elleri, saçları çıplak yoğun bakıma giriyorlar, hijyenik önlem almıyorlardı. Yoğun bakımda oğlumun saniyede bir irkilmesi üzerine hemşirelere bildirdim. Doktorların bilgisi var, nöbet geçiriyor diyerek geçiştirdiler. Çocuk ölüyor halen ilgilenmiyorsunuz diyerek bu kez doktoru aradım. Doktor 'İlaçların dozunun artırın' talimatı verdi. Doz artınca irkilme son buldu. Hastanede ciddiyetsiz ve ilgisiz durum söz konusu. Fakülteye gönderildiğinde de 15-20 dakika ambulansta bekletildi. Başka bir ambulans gelip oksijen tüpü alınarak oğluma müdahale edildi. Daha sonra sedye ile yoğun bakıma alındı ve makinaya bağlandı. Fakülte doktorları, oğluma fazla narkoz verildiği, kalbinin durduğu ve yeniden çalıştığı, beynin büyük kısmının hasar gördüğü, ödem oluştuğunu belerterek, oğlumu kurtaracaklarını, ancak yatağa bağlı yaşayacağını, enfeksiyon kaptığını söylediler. 13 Kasım'da oğluma yüksek dozda ilaç vereceklerini küçük de olsa yaşama ihtimali olduğunu belirtiler. Biz de mecburen kabul ettik aynı gün 13.00'de oğlumun öldü bildirildiö diye konuştu.

Ameliyat öncesi takılan 'Ultiva' adı verilen ilacın olduğu serumun, oğlunun kolunda unutulduğunu öğrendiklerini bu nedenle de Savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını anlatan acılı baba, şöyle devam etti 'Savcılığa şikayetim üzerine adli tıp raporunda Ultiva ilacın hastanın kolunda unutulduğu, uyandırma ünitesinde serumun çıkartılmasının unutulduğu, hemşirenin Ultiva isimli anestejik ajanın yazının ne olduğunu bilmediği, hastanın kalbinin bu nedenle durduğu tespit edilmiştir. Soruşturma izni verilmiştir. Hastanenin basit hatası nedeniyle oğlum göz göre göre ölmüştür. Bugüne kadar kimse bizimle ilgilenmedi başsağlığı bile dilemedi. Oğlumun ölümüne neden olan doktor ve hemşireler halen hastanede çalışmakta. Hepsinin biran önce cezalandırılmasını istiyorum. Tüm sorumluların cezalandırılması için sonuna kadar hukuk mücadelemi sürdüreceğim. Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar gideceğim.ö

Yakınları 'Başka Tunahanlar ölmesin', 'Son karar ihmal', İhmalle aldığınız çocuklarımızı geri verin', 'Sorumlular cezasını çekecek', 'Kulakzarı ameliyatı sonuç; Cinayet', 'Vicdana evet, ihmale hayır' 'Ocaklara ateş düşmesin? dövizleri taşıyıp, 'Bilinçsiz doktor istemiyoruz' diye slogan attı. Anne Nimet Karakaya da çocuğunun ölümüne neden olduklarını iddia etti doktor ve hemşireyle ameliyata giren personele beddua edip, 'Benim yavruma bakmadılar. Benim kuzuma bakmadılar. Ben nasıl dayanayım kuzuma Allahım. Dayanamıyorum kuzuma. Ben öleydim kuzum. Bu hastaneye seni getirmez olaydım kuzum. Elimden aldılar yavrumu Allahımö diye gözyaşı döktü.

OLAY NASIL OLMUŞTU

1 Kasım 2013 Cuma günü Eğitim Araştırma Hastanesi'ne yatırılan Tunahan Karakaya, kulak zarı ameliyatının ardından durumu ağırlaşınca Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Gevher Nesibe Hastanesi'nde 13 Ocak'ta yaşamını yitirmişti. Ailenin Cumhuriyet Savcılığı'na şikayeti ve Valilik tarafından başlatılan soruşturma sonunda İl İdare Kurulu'nun düzenlediği raporda, olayda adı geçen bazı doktor ve hemşireler hakkında soruşturma başlatılmasına izin verilmişti. İl İdare Kurulu Müdürlüğü'nün raporu şöyle; 'Ultiva isimli anestejik ajanın ameliyat bittikten sonra hastanın kolunda unutulması, uyandırma ünitesinde hastanın kolundaki serumun ve içindeki anestezik ajanın fark edilmemesi, uyandırma servisinden KBB servisine hastanın transferi sırasında ve KBB servisinde hastanın yatağında yattığı sırada, hastanın kolundaki serumun ve içindeki anestezik ajanın fark edilmemesi, KBB servisinde hastayı teslim alan hemşirenin hastanın kolundaki serumun üzerinde 'Ultiva' yazısını görmesine rağmen ne olduğunu bilmediği, bu ilacın içinde bulunduğu serumu açması ve muhtemelen ultiva isimli anestezik ajana bağlı hastanın solunumunun ve kalbinin durduğu, tanzim edilen dosyanın tetkikinden anlaşılmıştır. İlimiz Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görev yapan Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Ş. B.T.E., hemşire N.D.A., Anestezi teknikerleri S.Ç, Anestezi teknisyenleri S.T., A.A. hakkında 4483 sayılı kanunun 3b ve 62 maddesi gereğince soruşturma izni verilmiştir.ö