Nehir Altındaki 'Mavi Delik'li Saklı Cennet

Eskişehir'in Çifteler İlçesi'ndeki Sakarya Nehri'nin doğduğu yer olan Sakaryabaşı mevkiinin altında, bazı denizlerin ortasında görülen ve 'Mavi Delik' (Blue Hole) olarak adlandırılan 4 metre çapında 8 metre derinliğinde küçük bir mavi delik bulundu.

Mavi deliğin yanı sıra saklı bir cenneti andıran akvaryumdaki gibi rengarenk balık ve bitki çeşitlerinin de olduğunu keşfettiklerini belirten Eskişehir Sualtı Görüntüleme ve Araştırma Merkezi (ESGAM) kurucusu Erkan Balk ile dalış eğitmeni Varol Altunan, bölgeyi 'Yapay Sualtı Tarih ve Kültür Müzesi'ne dönüştürmek istediklerini söyledi.

Sualtı fotoğrafçısı ve aynı zamanda 3 yıldız dalış eğitmeni olan Erkan Balk, ESGAM'ın 4 yıl önce kurulduğunu belirtti. Hazırladıkları Sakaryabaşı Projesi ile 2 yıldır Çifteler İlçesi'ndeki Sakarya Nehri'nin doğduğu yerde araştırma yaptıklarını anlatan Balk, bölgede 2 yılda 100'ün üzerinde dalış gerçekleştirdiklerini kaydetti.

NEHİRDE 'MAVİ DELİK'

Dalış yaptıkları Sakaryabaşı mevkiinin sualtı fotoğraflarını ve video görüntülerini çektikleri belirten Erkan Balk, nehrin doğduğu yere 150 metre mesafede sualtında saklı bir cennetle karşılaştıklarını söyledi. Karaburgu adı verilen mevkide nehrin altında tıpkı bazı denizlerin ortasında bulunan Mavi Delik'in bir benzeri ile karşılaştıklarını ifade eden Balk, şöyle konuştu:

"Sakarya Nehri'nin doğduğu yer olan Sakaryabaşı mevkiinde 2 yılı aşkın sürede 100'ün üstünde keşif dalışları yaptık. Burada birçok görsel olarak dalış yapılabilinecek noktalar bulduk. En göze çarpan dalış noktalarından biri Karaburgu. Karaburgu bölgesi yarım metre civarından birden 8 metre derinliğe kadar düşen bir yer.

Çapı 4 metre, derinliği 8 metre olan, yaz-kış sıcaklığını 20-22 derecede koruyan bir su kaynağına sahip. Tıpkı dünya sularında 'Blue Hole' yani 'Mavi Delik' olarak adlandırılan şeyle bir benzerlik gösteriyor. Bu bölgenin inanılmaz güzel bir bitki örtüsü de var.

Yeşillerin arasında 1,5 metre boylarında yayınların da aralarında bulunduğu rengarenk irili ufaklı çok sayıda balık gördük. Midyeler, binlerce karidesle karşılaştık. Sualtı popülasyonu açısından çok zengin bir bölge. Su altı fotoğrafçıları için de farklı konseptlerde konular var. Yosunların mağaralaştırdığı bir bölgede güneş süzülmelerinin inanılmaz bir görsel efekti oluyor.

Mavi deliğin olduğu Karaburgu mevkiinde inanılmaz bir su berraklığı, akvaryum kadar temiz, yeşille mavinin bir cümbüşü, bir renk cümbüşü, inanılmaz bir görüntüsü, aşağıdan kaynayan suyun, onlarla birlikte çıkan kumun inanılmaz bir görüntüsü var.

Bu da sualtı fotoğrafçılarına bulunmaz bir keyifli bir dalışlar yaşatıyor. Bana göre Karaburgu, Türkiye'de ender olan, tıpkı dünya denizlerindeki delikler gibi, ancak onlar kadar derin olmasa da güzellik olarak tatlı sudaki en güzel su altı yeri."

Dalış eğitmeni Varol Altutan da Sakaryabaşı'nın Çifteler ilçesinde Sakarya Nehri'nin doğduğu yer olduğunu ve buranın Eskişehir için çok önemli olduğunu belirtti. Altutan "Sakaryabaşı Eskişehir için değil Türkiye ve Dünya dalıcıları için de çok önemli bir bölge. Burayı dalış turizmine açmak istiyoruz" dedi.

PROJE VALİLİĞE SUNULDU

ESGAM olarak Sakaryabaşı'nda 'Anagöl' olarak adlandırılan mevkide bir 'Sualtı Tarih Kültür Yapay Arkeoloji Müzesi' oluşturmak için proje hazırladıkları anlatan Varol Altutan, bu projeyi hem Eskişehir Valiliği'ne hem de Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı'na sunduklarını söyledi. Altutan şunları kaydetti:

"Sualtı müzesinde tarihi Sakarya Nehrinin etrafında yaşanmış olan Etiler, Frigler, Selçuklular, Osmanlı İmparatorluğu, Kurtuluş Savaşı, Türk Büyükleri, Nasreddin Hoca, Yunus Emre ile Dede Korkut'a ait rölyefler ve heykellerle sualtını süsleyeceğiz.

Yine projemizin devamında heykellerle beraber dalamayanlar için de akvaryum türü cam tüneller yaparak dalmayanların da heykelleri ve sualtı güzelliğini görmelerini sağlayacağız. Projemizi valiliğe sunduk. Valilikten onay bekliyoruz. Bütün bunlar Çifteler bölgesinin çevresinin, çehresinin değiştirecek ve geliştirecek. Sualtı tarih kültür müzesi ilk olarak Çanakkale'de yapıldı. Tarihi konular su altına taşındı.

Bölge dalışa elverişli bir bölge olmamasına rağmen sualtı heykelleri yapılıp oraya konulmasıyla beraber hem bölgede canlılık oluştu. Biz de burada tatlı suda tarih, kültür müzesini yaparak dünyada bir ilki gerçekleştirmiş olacağız."