Önemli Olan Vahşetin Son Bulması

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, 2002'den bu yana Türkiye'nin Ortadoğu'daki her türlü savaşı engellemeye çalıştığını belirterek, "Bizim için önemli olan, eli kanlı Esed diktatörünün bu vahşetinin son bulmasıdır" dedi.

Bağış, resmi temaslarda bulunmak üzere Litvanya'ya hareketinden önce Atatürk Havalimanı VIP Salonu'nda yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Litvanya Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden biri olduğunu hatırlattı.

Litvanya'nın NATO'ya üyeliğine Türkiye'nin çok büyük destek verdiğine işaret eden Bağış, "Litvanya da Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecine destek veren bir ülkedir. Türk-Litvan dostluğu 1930'larda imzalanan bir dostluk anlaşması çerçevesinde kararlılıkla ilerlemektedir. Biz bu çerçevede Litvanya'nın, Türkiye'nin AB üyelik sürecinde dönem başkanlığında da aynı desteği vereceğine yürekten inanıyoruz" diye konuştu.

Bağış, Litvanya Cumhurbaşkanı Dalia Grybauskaite'nin de çok tecrübeli bir cumhurbaşkanı olduğunu belirtti.

"Olması gereken adil müzakeredir"

Grybauskaite'nin bir kabulünde kendisine, 'Avrupa Birliği, uzlaşı kültürüne dayalı bir birliktir" dediğini hatırlatan Bağış, şunları söyledi:

"Litvanya Cumhurbaşkanı, 'Eğer ülkeler arasında uzlaşı olursa bir gecede sorunlar çözülür ve hemen üye olursunuz. Fakat eğer uzlaşı yoksa ülkenizde yetişen domatesin, salatalığın ebatını mesele eder, üyeliğinize mani olurlar' demişti. Bugün Litvanya dönem başkanlığında da bizim en büyük beklentimiz, olması gereken adil müzakeredir. Bu Türkiye'nin hakkıdır. Çünkü Türkiye ile olan müzakerelerin yavaşlaması herkesten çok AB'ye zarar vermiştir. AB'nin bu konuda çok ciddi sorunlar yaşadığını görmekteyiz. Güçlü bir Türkiye'ye AB'nin sahip olmaması, Ortadoğu olmak üzere çok geniş bir coğrafyada yeteri kadar sözünü geçirememesini ortaya koymuştur. Biz AB'nin içindeki akıl tutulmasının son bulacağının ve Türkiye ile müzakerelerde önemli gelişmelerin yaşanacağının umudunu hala taşıyoruz"

Egemen Bağış basın mensuplarının, "Rusya'nın, Suriye'nin kimyasal silahlarına yönelik teklifine" ilişkin sorusunu da cevaplayarak, Türkiye'nin Suriye ile ilgili en büyük beklenti ve umudunun, akan kanın durması olduğuna dikkati çekti.

Bağış, bazı muhalefet partilerinin iddia ettiği gibi savaş çığırtkanlığı yapmadıklarını dile getirerek, "Tam tersi, Türkiye 2002'den bu yana bölgede her türlü savaşı engellemek için, barışı ve huzuru, istikrarı inşa etmek için büyük çabalar ortaya koymuştur. Bizim için önemli olan eli kanlı Esed diktatörünün bu vahşetinin son bulmasıdır. Son iki yıl içinde yüzbinden fazla vatandaşını katleden, kendi şehirlerini bombalayan, kendi insanları arasında çoluk çocuk ayrımı yapmadan, büyük bir vahşetle her türlü haksızlığı, vicdansızlığı ortaya koyan Esed rejiminin bir an evvel gitmesi ve Suriye halkının kendi iradesiyle seçeceği, demokratik bir yönetime katılması bizim önceliğimizdir" ifadelerini kullandı.

AB statüsündeki yabancı futbolcuların Türkiye'deki durumu

Bağış, "AB üyesi ülkelerinin vatandaşı olan yabancı futbolcuların Türkiye'de AB statüsünde oynayamamasına" ilişkin de şunları söyledi:

"Bu konuda yargıya başvurmuş futbol takımlarımız var. Onların başvurdukları yargı kurumlarının, Bakanlığımıza bazı talepleri söz konusudur. Şu anda Avrupa Birliği Hukuk Başkanlığımız bu konuda kapsamlı bir çalışma hazırlıyor. Çalışmamız tamamlandığında bunu gerekli yargı kurumlarına ileteceğiz. Bu konuda resmi, uluslararası anlaşmalar çerçevesinde görüşümüzü belirleyeceğiz."

Konuşmanın ardından Bağış ile beraberindeki heyet, THY'nin tarifeli uçağıyla Litvanya'ya hareket etti. - İstanbul