Remzi Çayır, Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in Öldürülmesine İlişkin Konuştu: "Bu İşin Failleri Kimse Bulun"

Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, "Sinan Ateş öldürülüyor insanlar sağır ve dilsiz. Ben hayretler içerisindeyim. İçişleri Bakanı… 24 saat geçmiş, Ankara'nın her yerinde kameralar var, isterse bir saatte bulabilir. Bunun arkasında kim durmuş, kim planlamış kim emretmiş bunlar ortaya çıkmazsa şunu bilin ki şu an güç sahipleri olanlar yarın mağdur duruma düştüklerinde, zayıf duruma düştüklerinde yine adalet diye bağıracaklar. Hükümeti ve İçişleri Bakanını göreve davet ediyorum, görevinizi yapın eylem sahipleri, bu işin failleri kimse bulun" dedi.

Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, 25 Mart 2009 tarihinde helikopter kazasında hayatını kaybeden Büyük Birlik Partisi kurucusu Muhsin Yazıcıoğlu'nu, doğum gününde mezarı başında andı. Çayır şunları söyledi:

"Saygıdeğer Muhsin başkanımıza gönlünü vermiş, onunla yürümüş, onunla beraber hayatı yudumlamış arkadaşlarımız bugün burada Muhsin başkanımızın doğum yıl dönümü, Selahattin Şenliler kardeşimizin de ölüm yıldönümünde beraber hem ona dua edelim hem analım hem onunla birlikte ruhani olarak manevi olarak beraber olalım diye buradayız. Biz ondan razıydık, Rabbim ondan razı olsun. O kendisini milletine adamıştı, o kendisini vatanına adamıştı, o kendisini devlete adamıştı.

BİR MART GÜNÜ KARLAR ALTINDA NE YAZIK Kİ DEVLET ONU PLANLI, PROGRAMLI BİR SUİKAST SÖZ KONUSU OLDUĞU İÇİN BULMADI: Ne yazık ki faili meçhuller bu ülkede sıradanlaştı, faili meçhuller bu ülkede sıradan bir vaka oldu. Muhsin başkanımızın mezarı başında, onunla onun maneviyatıyla birlikte bulunmaktan hepimiz büyük gurur duyuyoruz. Ne mutlu ki onun, Türkiye bağımsız olsun, Türk insanı şerefli yaşasın davasının arkasında yürüdüğümüze ne mutlu ki onu tanıdık ne mutlu ki onun davasını dava edindik. Ne mutlu ki; 'yeryüzünde bir mazlum kalmayıncaya kadar mücadele edin, mazlumun kimliğine bakmayın, zalimin kimliğine bakmayın' diyen bir Muhsin Yazıcıoğlu'nun yolunu, yol bilmişiz. Bu bize hem bu dünyada hem öbür tarafta en büyük rütbedir.

İnşallah bu ülkenin sevdalıları, bu vatanın sevdalıları, milliyetçiler, Türk milliyetçileri, ülkücüler, kimliği ne olursa olsun bu ülkeye sevdalanmış bu ülkenin kalkınmasını, bu ülkenin ileri gitmesini isteyen, sosyalisti, solcusu, sağcısı kimse kendini nasıl tarif ederse etsin, Muhsin Yazıcıoğlu'nun kucağı hepsine yeter. O kucak şu an burada inşallah Türk milletini farklı renkleriyle kucaklayacağız ve yarından endişe duymadıkları bir Türkiye bırakacağız çocuklarımıza, çocuklarımız yarınlarını başka ülkelerde aramayacaklar. Kadınlarımız mutfaklarda yangınla karşı karşıya kalmayacak ve geleceğinden endişe duymadan bu ülkede yaşamanın hazzını yaşayacağız ve faili meçhuller olmayacak. Sinan Ateş'ler ölmeyecek, Sinan Ateş'ler öldüğünde 24 saat geçmesine rağmen şu an kamuoyunda tık yok. Gerçekten üzüntü verici, eğer biz bugün susarsak yarın sıranın bize geleceğini unutmamalıyız. Muhsin Yazıcıoğlu'nun katillerini bulamayanlar, katillerini bulmak istemeyenler, Muhsin Yazıcıoğlu'nun faili meçhule gitmesini isteyenler unutmasınlar ki sıra bir gün kendilerine gelecek. Eğer bugün onun davasına ve onun katillerinin bulunmasına yardımcı olamayanlar yarın toprağın altında kimsesizler olarak yaşamaya devam edecekler. Ben buradan sayın şehit liderime yüreğimden gelerek seslenmek istiyorum. Evet aramızdan ayrıldınız ama varlığınız, fikirleriniz ve mücadeleniz bizimle. Varlığınız bize güç vermektedir. Çünkü siz insanları ayırmadınız, siz insanları kayırmadınız. Topyekün Türk milletini ve insanlığı bir tek gözle gördünüz. Ne mutlu ki size her gün binlerce yalın ayak anne, çocuk gelip sizi ziyaret etmekte, görüyorsunuz.

Dün Cuma namazı çıkışı gerçekten hepimizi acıya boğan bir vaka meydana geldi. Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş kardeşimiz ne yazık ki üzülerek ifade ediyorum, şu an hala faili belli olmayan bir suikasta maruz kaldı.  Motosikletle gelip Ankara'nın orta yerinde insan öldüren bir yaklaşım. İktidar sessiz, partiler sessiz, kamuoyu sessiz. Muhsin Yazıcıoğlu suikasta kurban gittiğinde herkes arkasından bakakaldı. Faili meçhuller devam ederse bu ülke kaybeder, faili meçhuller devam ederse bu ülke huzurunu kaybeder, hayallerini kaybeder, gelecekle ilgili endişeye gark olur ki hiçbirimiz birbirimizden emin olmadan yaşarız. Bir toplum huzurlu olacaksa, bir toplum sağlıklı olacaksa bir toplumun bireyleri sırtını birbirine dönebilecekse devletin bu konuda ciddi anlamda güvenlik oluşturması, güvenlik ortaya koyması lazım.

"24 SAAT GEÇMİŞ HİÇ KİMSEDEN SES YOK SEDA YOK, BÖYLE BİR ŞEY KABUL EDİLEMEZ"

Ankara'nın orta yerinde Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı öldürülüyor, 24 saat geçmiş hiç kimseden ses yok seda yok. Böyle bir şey kabul edilemez. Biz Muhsin Yazıcıoğlu'nun arkadaşları olarak, hala faili meçhul olan dosyasının elbette ki takipçisi olacağız ve onun yolunu kapatmayacağız, dosyasını kapatmayacağız. Aynı şekilde kimliğine bakmaksızın, kim faili meçhule gitmiş kim ki zulme uğramışsa onunla ilgili de biz ve arkadaşlarımız Milli Yol Partililer, Ülkücü hareketten gelenler, bu ülkeye canlarını yollarını feda etmiş insanlar sessiz kalmayacaklar, duyarsız kalmayacaklar. Hükümeti göreve davet ediyorum, İçişleri Bakanını göreve davet ediyorum lütfen artık 24 saati 44 saat 44 yıl olmasını beklemeyin. Gerçeğin ortaya çıkması için sizi göreve davet ediyorum. Evli iki çocuğu olan ailesi olan bir insana Ankara'nın orta yerinde sebebi ne olursa olsun, nasıl suikast yapılabilir, nasıl öldürülebilir? Bunu şiddetle reddediyoruz, her türlü şiddeti reddediyoruz. Her türlü bu tür eylemleri reddediyoruz. Ülke kalkınacak ve büyüyecekse birlikte millet olacaksak ve güçlü bir millet olacaksak, birbirimize karşı emin olmamız lazım şiddeti hayatımızdan çıkarmamız lazım. Bir kez daha hükümeti ve İçişleri Bakanını göreve davet ediyorum, görevinizi yapın eylem sahipleri, bu işin failleri kimse bulun. Yeter kardeşim çıkın deyin ki hadise şöyle şöyle olmuş böyle böyle olmuş, bu kadar sessizlik niye, üzülüyorum."