Şimşek: 'Vize Liberalizasyonu Hem Türkiye Hem de Avrupa İçin Faydalı'

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek

Ziraat Bankası binası ziyareti detayları

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in açıklaması Başbakan Yardımcısı Şimşek soruları yanıtladı:

"(AB Komisyonunun vize kararı) Vize liberalizasyonu hem Türkiye için faydalı, hem Avrupa için faydalı. Korkmalarına da hiç gerek yok. Biz yükümlülüklerimizi yerine getirdik, Avrupa da artık yükümlülüklerini yerine getirsin, sözünde dursun"

"Bosna Hersek'in bizim tarihimizde, gönlümüzde özel bir yeri var. Bundan dolayı da ilişkilere büyük önem veriyoruz"

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, AB Komisyonunun vize kararına ilişkin, "Vize liberalizasyonu hem Türkiye için faydalı, hem Avrupa için faydalı. Korkmalarına da hiç gerek yok. Biz yükümlülüklerimizi yerine getirdik, Avrupa da artık yükümlülüklerini yerine getirsin, sözünde dursun." dedi.

7. Saraybosna İş Forumu'na katılmak üzere Bosna Hersek'te bulunan Şimşek, burada Ziraat Bankası Bosna Hersek'in yeni merkez binasını gezdikten sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Türkiye'nin daha önceki yıllarda düzenlenen forumlara da üst düzeyde katılım sağladığını belirten Şimşek, "Bosna Hersek'in bizim tarihimizde, gönlümüzde özel bir yeri var. Bundan dolayı da ilişkilere büyük önem veriyoruz." diye konuştu.

Şimşek, Bosna Hersek'in gelişmesinin, kalkınmasının, refahının ve istikrarının, Türkiye'nin kendi kalkınması kadar önemli olduğunu vurgulayarak, "Ondan dolayı da güçlü destek veriyoruz." dedi.

Ziraat Bankası üzerinden buradaki küçük ve orta ölçekli işletmelerin ve daha önce yerlerinden edilmiş insanların desteklendiğini anımsatan Şimşek, "Dolayısıyla sadece sözde değil, gerçekte de Bosna Hersek'in bizim için büyük bir önemi ve özel bir yeri var." şeklinde konuştu.

Şimşek, Bosna Hersek'in geleceği parlak bir ülke olduğuna işaret ederek, "Siyasi birtakım sıkıntılar olmuş geçmişte. Şimdi AB süreci de başlarsa, risk algısı da iyileşir ve buraya daha çok doğrudan yatırım olur. Bu anlamda, biz Türk yatırımcılarını da Türk firmalarını da Bosna Hersek'e yatırım yapmaları için teşvik ediyoruz. Çünkü hem burayı Avrupa için bir geçiş noktası olarak kullanabiliriz, hem de genel anlamda bütün Balkan coğrafyasına hitap edebilen üretim ve hizmetler sunulabilir." diye konuştu.

Bosna Hersek'ten et ithalatı

Ülkelerin gelir düzeyi yükseldikçe ve orta kesim büyüdükçe tüketimin de arttığına işaret eden Şimşek, Bosna Hersek'ten Türkiye'ye et ithalatına dair şunları kaydetti:

"Bosna Hersek doğal olarak, yem kullanılmadan hayvan yetiştirmeye son derece elverişli bir ülke. Yılın 8-9 ayı rahat bir şekilde, doğal ortamda hayvan yetiştiriciliği yapılabiliyor. Bu da maliyetleri ciddi bir şekilde aşağıya çekiyor. Türkiye'de de bir arz-talep dengesizliği var. Türkiye hızla zenginleşti, gelir düzeyi yükseldi ve dolayısıyla et tüketimi arttı. Bu tüketimin tamamını Türkiye'den temin etme imkanımız zaman zaman olmuyor. Tabi ki ithalat yapacaksak, ithalatı Bosna Hersek gibi önem verdiğimiz, özel yeri olan ülkelerden yapmayı tercih ediyoruz. O anlamda, elbette Türkiye'de de hayvancılığın gelişmesi için çok güçlü destekler veriyoruz. Bir ara 7 yıllık 0 faizli kredi imkanları sunduk. Daha birçok destekler var. Bu desteklerimiz güçlü bir şekilde devam edecek. Aslolan ihtiyacımızın tamamını Türkiye içinden karşılamak. Bunun mümkün olmadığı dönemler, yani arzın talebe göre zayıf kaldığı dönemlerde, Türkiye ihtiyacı çerçevesinde dışarıdan da bir miktar ithalat yapabiliyor. İthalatı yaparken de özel ilişkilerimizin olduğu Bosna Hersek gibi ülkelerden yapmayı mantıklı buluyoruz."

Ziraat Bankası üzerinden Bosna Hersek'teki küçük ve orta ölçekli işletmelere devlet desteğiyle bir miktar sübvansiyonlu kredi imkanı sunduklarını yineleyen Şimşek, Ziraat Bankası'nın Bosna Hersek'te güçlü bir şekilde konumlanmasının ve varlığının dahi Türk firmaları açısından büyük fırsat olduğunu söyledi.

Şimşek, Ziraat Bankası'nın Bosna Hersek'te yatırım yapmayı planlayan Türk iş adamları için partner olabileceğini kaydederek, "Dolayısıyla Ziraat Bankası'nın güçlü bir şekilde burada konumlanmış olması başlı başına teşvik. Onun dışında eminim, Bosna Hersek'in de yatırımcılara yönelik birtakım teşvikleri vardır. Yine gerek reform programları, gerekse AB adaylığının tescillenmesi halinde üyelik süreci son derece etkili teşvikler olur diye düşünüyorum." yorumunu yaptı.

AB Komisyonunun vize kararı

Türkiye'nin vize serbestisi konusunda verdiği taahhütleri yerine getirdiğini söyleyen Şimşek, "AB'den de kendi taahhütlerini yerine getirmesini bekleriz. Bu son derece açık ve net." dedi.

Şimşek, "AB'nin korkmasına gerek yok. Türkiye eski Türkiye değil. Türkiye'de istihdam imkanları, Türkiye'nin gelir düzeyi, 70'li yıllardaki, 60'lı yıllardaki gibi değil. Türkiye çok mesafe kat etti. Vizelerin kalkması Avrupa'ya yarar. Neden? Çünkü Avrupa'ya daha çok turist gider. Elbette bizim vatandaşımız açısından, öğrencilerimiz açısından, iş alemi açısından da vizelerin kaldırılması büyük faydalar getirecek. Neden? Çünkü biz Avrupa ile Gümrük Birliği içerisindeyiz. Gümrük Birliğinin üyesiyiz. Fakat malların dolaşımı serbestken insanların dolaşımında sıkıntılar yaşanıyordu. Vize uygulamasının kaldırılmasıyla, İş adamlarımız, öğrenciler, entelektüeller ve turistler genel anlamda daha rahat Avrupa ile işlerini yapabilecekler, eğitim alabilecekler. Bu çerçevede Türkiye açısından da büyük önemi var." ifadelerini kullandı.

Gümrük Birliğini, hizmetler sektörünü, kamu alımlarını ve tarımı da içerecek şekilde geliştirme çabası içerisinde olduklarını söyleyen Şimşek sözlerini şöyle tamamladı:

"Yakın dönemde AB ile yüksek düzeyli ekonomi zirvesi yaptık. Toplantılar yaptık. Bir gün İstanbul'da, bir gün Ankara'da olmak üzere, AB'den gelen bir komisyon başkan yardımcısı ve üç komisyon üyesi, yine benim ve diğer bakan arkadaşlarımızın katıldığı zirve yaptık. O zirvede de Türkiye'nin AB'ye entegrasyonu, ekonomik ilişkilerin daha üst seviyeye çıkarılması konusunda kararlar aldık, hem fikiriz. Vize liberalizasyonu hem Türkiye için faydalı hem Avrupa için faydalı. Korkmalarına da hiç gerek yok. Biz yükümlülüklerimizi yerine getirdik, Avrupa da artık yükümlülüklerini yerine getirsin, sözünde dursun."