Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Tasarısı ile iflas erteleme kurumunun tamamen kaldırılması, yerine konkordato kurumunun canlandırılarak hayata geçirilmesi hedeflenmektedir." dedi.
TBMM Adalet Komisyonu, AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya başkanlığında toplandı.
Toplantıda, Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı görüşüldü.
Komisyonda konuşan Adalet Bakanı Gül, tasarının yatırım, üretim ve ticari faaliyet alanıyla ilgili önemli düzenlemeler içerdiğini söyledi.
Toplam 12 ayrı kanunda değişiklik öngören paketin Türkiye'de yatırım ortamının iyileştirilmesi için reform niteliği taşıdığını ifade eden Bakan Gül, bir bilim komisyonu marifetiyle gerçekleşen çalışmada, yüksek yargı üyeleri, akademisyenler, bölge ve ilk derece hakimleri, bakanlık bürokratları ve avukatların görev aldığını dile getirdi.
İcra İflas Kanununun, temel kanun olarak baştan sona hazırlandığını, bu sene içerisinde de kamunun erişimine açılmasının hedeflendiğini vurgulayan Gül, şunları kaydetti:
"Tasarıda öne çıkan hususlar var. Birincisi iflas erteleme kurumunun tamamen kaldırılması, yerine konkordato kurumunun canlandırılarak hayata geçirilmesi hedeflenmektedir. İflasın ertelenmesi kurumu maalesef kendisinden beklenen hukuki ve sosyal faydayı gerçekleştirememiştir. İflasın ertelenmesinde aranan 'borca batık olma' şartı bu kurumu bir kurtarma seçeneği olarak işletmeye engel olmuştur. Adeta borca batmış şirkete, bir tekme de hukuk sistemiyle atılmış. Mevzuattan kaynaklı bir takım sorunları hep birlikte yaşadık. Bu hem alacaklıların hem de borçlunun hak ve menfaatlerinin istenen düzeyde korunmasına hizmet edememiş, birçok örnekte alacaklılar, kendi alacağını tahsilden uzak kalmıştır."
Gül, iflasın ertelenmesine ilişkin mahkemelerin yer yer borçlu yer yer alacaklı lehine karar verdiğini, bu sonuçlar nedeniyle yargılamaların istenen düzeyde gerçekleştirilemediğini anımsattı.
İflasın erteleme sürecinde alacaklıların da söz ve oy hakkının bulunmadığını hatırlatan Gül, konkordato ile uygulamada görülen tüm eksikliklerin dikkate alındığını belirtti.
Konkordato ile borçlunun ticari faaliyetinin devamı, alacaklının da hakkına emin biçimde ulaşması için gerekli tedbirler geliştirildiğini ifade eden Gül, "İşçi ve nafaka alacakları kapsam dışında tutularak sosyal yönü olan alacakların da tahsil imkanı gözetilmiştir." diye konuştu.
Bakan Gül, tasarının öngördüğü bir diğer yeniliğin ise elektronik tebligat zorunluluğu olduğunu söyledi.
Tebligat işleminin temel olarak teslim, bilgilendirme ve belgelendirme fonksiyonlarının bulunduğunu, tebligatın doğru kişiye teslim edilmesi, kişinin bilgilendirilmesi ve yapılan işlemlerin belgelendirilmesinin şart olduğunu anlatan Gül, klasik tebligatla sağlanan teslimin bilgilendirme ve belgelendirme fonksiyonlarını elektronik tebligatla da sağlayacağını anlattı.
Kişilerin anayasa ve temel kanunlarla güvence altına alınan, adil yargılanma, iddia ve savunmada bulunma, idari işlem ve eylemlerden haberdar olma, gerektiğinde bunlara karşı kanun yoluna başvurma haklarının da korunacağını ifade eden Gül, şöyle konuştu:
"Sermaye şirketleri açısından esasen elektronik tebligat zorunluluğu 2011'de getirilmişti. Buna rağmen yapısal sorunlar, elektronik tebligat adresi edinmeyi zorlayıcı bir mekanizma kurulmaması ve yaptırım öngörülmemesi gibi nedenlerle bunun uygulanmadığı hepimizce malumdur. Tasarıyla bu mekanizma kurulmuş elektronik tebligat adreslerinin oluşturulmasında PTT tek yetkili birim haline getirilmiştir. Ulusal elektronik tebligat sistemi PTT tarafından kurulacaktır. Sistem ulusal ve uluslararası standartlara uygun olacak, veri güvenliğini sağlayacak her türlü tedbiri içerecektir. Kendilerine zorunlu olarak elektronik tebligat yapılacak gerçek ve tüzel kişilerin elektronik tebligat adresleri PTT tarafından resen oluşturulacaktır. Tasarıda gerçek kişiler bakımından bir zorunluluk görünmemektedir."
Tebligatın daha az emek, masraf ve zamanda, bizzat muhatabına yapılması anlamında pek çok faydayı beraberinde getireceğini anlatan Bakan Gül, bu durumun yargılamanın hızına da katkı sağlamasının amaçlar arasında yer aldığını dile getirdi.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, 2017 yılı verilerinin esas alındığında 40 milyonluk tebligatın 28 milyonunun tasarı ile zorunlu elektronik tebligat kapsamına alınacağını belirtti.
Tasarıda öne çıkan bir başka noktanın ise tahkim yargılama ile ilgili usul düzenlemeleri olduğunu söyleyen Gül, Bölge Adliye Mahkemelerinin yurt genelinde faaliyete geçmesiyle tahkim yargılamasında görevli ve yetkili mahkeme sorununun gündeme geldiğini, tasarı ile görevli yetkili mahkeme sorununun da çözüme kavuşturulacağını söyledi.
Nihai karar verilene kadar mahkeme kararına ihtiyaç duyulan işlerde ilk derece mahkemelerinin, nihai karar hakkındaki iptal davalarında ise istinaf mahkemelerinin görevli kılanacağının altını çizen Gül, "Yine tasarı ile iflasta tasfiyeye tabi, icrada ise satışa tabi malların ticari ve ekonomik bütünlüğü korunarak daha yüksek bir fiyatla satılması öngörülmektedir. Bu özellikleriyle tasarı iş hayatı ve müteşebbislerin beklentilerine cevap verecek, uygulama sorununun çözümüne de katkı sağlayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Daha sonra komisyonda söz alan milletvekilleri tasarının alt komisyona gönderilmesini talep ettiler. Yapılan oylama sonrasında, tasarının alt komisyona gönderilmesi kabul edildi.
Son Dakika › Güncel › TBMM Adalet Komisyonu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?