Yatılılık Sempozyumu ve Sergisi

İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyet Başkanvekili Bilal Erdoğan, yatılı öğrenci olmayı "bambaşka bir şey" şeklinde nitelendirerek, "Bugün belki 10-11 yaşında çocuğu yatılı okula göndermek günümüz normlarının dışında kaldı ama hakikaten kendi işimizi kendimiz yapabilmek, güçlü bireyler olarak yetişme, aynı zamanda da toplumun güzel bir parçası ve bireyi olabilme noktasında yatılılık bize birçok şey kattı." dedi.

Yatılılık Sempozyumu ve Sergisi, Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde gerçekleştirildi.

Ensar Vakfı Şubeler Koordinatörü Turan Koç, Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) Genel Müdürü Abdülkadir Çay, Genç Önder Başkanı Abdullah Ceylan ve Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Lise Koordinatörü Kemal Bilal Aydın'ın konuşmacı olarak katıldığı sempozyumun oturum başkanlığı yapan Bilal Erdoğan, diğer konuşmacılarla birlikte yatılı öğrencilik dönemlerini anlatırken, gençlere tavsiyelerde bulundu.

Öğrencilerin fikirlerine de kulak veren konuşmacılar, kendilerine yöneltilen soruları yanıtladı.

Sempozyumun ardından geçmiş dönemlerde yurtta yaşamın tertiplendiği serginin açılışı yapıldı. Bilal Erdoğan, sergiyi gezerken zaman zaman yurt anılarını çevresindekilere aktardı.

Yatılı eğitim hayatının ortaokulda başladığını ve 8 yıl sürdüğünü belirten Erdoğan, "Yatılı öğrenci olmak bambaşka bir şey. Bugün belki 10-11 yaşında çocuğu yatılı okula göndermek günümüz normlarının dışında kaldı ama hakikaten kendi işimizi kendimiz yapabilmek, güçlü bireyler olarak yetişme, aynı zamanda da toplumun güzel bir parçası ve bireyi olabilme noktasında yatılılık bize birçok şey kattı." diye konuştu.

Bilal Erdoğan, yatılı eğitimin dostluk ve arkadaşlık bağlarını geliştirdiğine vurgu yaparak, "Çok güzel arkadaşlıklarımız oldu, çok güzel hatıralarımız oldu." ifadesini kullandı.

Yurt koşullarının da geçmişten bugüne gelişerek değiştiğine dikkati çeken Erdoğan, devletin bu konuda sağladığı imkanların oldukça geniş olduğuna işaret etti.

İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyet Başkanvekili Bilal Erdoğan, şunları anlattı:

"Biz de devlet yurdunda kalıyorduk. Parasız yatılılık diye bir şey vardı. O zaman okulun devletten aldığı parayla öğrenciye iyi bir yemek çıkarması çok zor olduğu için okul aile birliğinin katkısıyla bazen birkaç kere güzel yemek çıktığı olurdu. Şimdi devletin yurtlarına baktığınız zaman yemek standartları da çok yükseldi, bizim zamanımızda bir yatakhanede 10 öğrenci varken şimdi çoğu yurdun yatakhanesi ya 3 ya da 4 kişilik. O konuda da gelişmeler oldu. Tuvalet-banyo ihtiyaçları odaların içinde çözülür oldu. Birçok yurdumuzda bu böyle."

Erdoğan, yatılılığın topluluk kültürüne uyum sağlamayı mümkün hale getirdiğini sözlerine ekledi.