Grand Prix raporu: Japonya

“Son 60 yılın en büyük tayfunuyla birçok şehri felaket bir hâl alan Japonya’da sanırım insanların aklına gelen en son şey Formula 1’i merakla takip etmek olurdu.” diye düşünülebilirdi. Fakat Japonlar birkaç saat içinde yaralarını sararak gerek yarış pisti ve çevresini düzene sokmayı, gerekse de tribünlere akın edecek kadar konsantre olmayı başarabildiler. Hafta sonuna dair en güzel şeylerden birisi kesinlikle buydu. Bir diğeri ise tahmin edileceği üzere Charles Leclerc’in tek eliyle aynasını tutup 130R virajına cesur bir giriş yapması…

52 turun hikâyesi: İlk viraja kadar

Yarış haftasına gelecek olursak, Mercedes’in Suzuka’da gerek son sezonlarda gerek bu hafta sonunun ilk günü pist üstü dominasyonu bariz şekilde ortadaydı. Cuma günü iki antrenman turunda da harika işler yapmış ve rakiplerini bir saniyeye yakın kendilerinden uzak tutmuşlardı. Fakat Mercedes sıralama turlarında arzuladığı ivmeyi yakalayamayınca Ferrari’ler ilk çizgiyi kapatmayı başardı. Yoksa bu durum Gümüş Oklar’ın takımlar şampiyonluğu için bir hafta daha bekleyeceği anlamına mı geliyordu?

Tabii ki hayır.

Yarışın özellikle ilk viraja kadar olan kısmı; 52 turun, hatta koca bir sezonun ise özeti gibiydi. Sebastian Vettel’in hatalı, Valtteri Bottas’ın ise harikulade startı pistin geçişleri zor kılan yapısından dolayı zafere uzananı ilk yirmi saniyede tayin etmeye yetti.

Demek ki dört kez dünya şampiyonu da olsanız, günde yüzlerce kez debriyaj ile kalkış çalışması da yapsanız yeşil bayrağın sallanması ve beş kırmızı ışığın yanıp sönmesiyle o hatayı en kritik noktada yapabiliyormuşsunuz.

Yarışın hikâyesindeki bir diğer kritik kısım ise Charlec Leclerc ile Max Verstappen’in ilk viraja girerken verdikleri üçüncülük mücadelesinde yaşadıkları temas olarak değerlendirilebilir.

Verstappen temasla beraber dışarı taşıp son sıraya kadar gerilerken, Leclerc ise ön kanadındaki hasarla birkaç tur daha yola devam etmeye karar verdi. Kendisine yarışın sonunda bu hareketinden dolayı hakemler heyetinden ceza getirecek durumu, Ferrari kampından gelen mesajlara rağmen dikkate almadı ve yarışa devam etti. Aracından kopan parçalar arkasındaki Lewis Hamilton ve Carlos Sainz’a zarar verecek boyutlara ulaşmasına rağmen kendisine dikte edilen mesajları dikkate almadı.

Diğer bir ilginç konu da hakemler heyetinin Sebastian Vettel’in hatalı kalkışına ve Charles Leclerc – Max Verstappen temasına yarış içerisinde bir ceza kesmemiş olmasıydı. Neyse ki yarışın sonunda Charles Leclerc için inceleme başlatıp 15 saniye ceza verildi ve Vettel’in durumu için de bir açıklama yayınlandı.

Birçok Tifosi’nin geç de olsa hakemlerin verdiği kararı doğru bulması da gayet hoş bir durumdu. Sonuçta bu tarz muğlak durumların çoğalması ve hakemlerin sessiz kalması arttıkça organizasyona gölge düşmesi kaçınılmaz olacaktır.

Mercedes çağı

Mercedes, Suzuka’da aldığı 41 puanla takımlar sıralamasında Ferrari ile arasındaki puan farkını 179’a çıkardı ve bu klasmanda üst üste altıncı defa şampiyonluğa ulaştı.

Turbo hibrit çağına geçilen 2014 yılından bu yana en çok şampiyon olan değil, tüm sezonlarda tek başına şampiyon olan bir takım için, “Güç üniteleri kusursuza yakın çalışıyor. Benzersizler…” şeklinde kısa iki cümleyle bu nefis yapıyı kısaca övmekle yetinelim.

Hazırlayan: Ali Umut DEĞİRMEN