Tacikistanlı Muhalif Liderin Öldürülmesi

Mazlum-Der Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Şube Başkanı Cüneyt Sarıyaşar, Tacikistanlı muhalif lider Umarali Kuvatov'un öldürülmesine ilişkin, "Bu cinayet, son yıllarda Türkiye'de işlenen 'sürgün muhalif cinayetleri' serisinin son halkası olmuştur. Eğer önlemler alınmazsa bu zincir ne kadar daha uzayacak bilmiyoruz" dedi.

Sarıyaşar, Mazlum-Der, Doğu Türkistan Maarif Derneği, Uluslararası Mülteci Hakları Derneği ve Türkistan Derneği'nce, Mazlum-Der İstanbul Şube Başkanlığı'nda düzenlenen ortak basın açıklamasında, son yıllarda Türkiye topraklarının, zulüm gören pek çok coğrafyanın insanına sığınma ortamı olduğunu söyledi.

Pek çok sığınmacının bölgelerindeki diktatörlerin baskısından kaçarak Türkiye'ye geldiklerini dile getiren Sarıyaşar, "Ama son birkaç yıldır farklı bir durumla karşı karşıyayız. Bu cinayet, son yıllarda Türkiye'de işlenen 'sürgün muhalif cinayetleri' serisinin son halkası olmuştur. Eğer önlemler alınmazsa bu zincir ne kadar daha uzayacak bilmiyoruz" diye konuştu.

Umarali Kuvatov'un eşi Kumrınısso Khafızova ise eşine her gün tehditler geldiğini belirterek, Tacikistan emniyetinden sürekli tehditler aldıklarını iddia etti.

Eşi Umarali'nin hiçbir şeyden korkmadığının altını çizen Khafızova, şunları kaydetti:

"Çocuklarından endişe ediyordu ama çocuklarının ölmesinden korkuyordu. Çocuklarımın bağırması sonucu eşimin vurulduğunu fark ettim. Kimin vurduğunu da görmedim. Eşim başının önünden mi, arkasından mı vuruldu bilemiyorum. Polis olay yerine gelinceye kadar kocam ölmüştü. Kocamın son sözleri 'siz çocuklara iyi bakın, her şey çok daha iyi olacaktır' oldu."

Umarali Kuvatov'un yardımcısı Suhrap Turayev de şu an Tacik rejiminin kendi insanlarını düşünen bir rejim olmadığını söyleyerek, "Kuvatov, halkın istediklerini yapmak üzere yoluna devam ediyordu. Kuvatov az zamanda çok insanı kendine çekti ve çok insan kendisini seviyordu" dedi.

Altı ay önce tanıdıkları Süleyman Kayyumov isimli birinin kendilerini evine davet ettiğini dile getiren Turayev, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Burada yemekler hazırlandı, çorba ve pilav yemeye başladık. Yemeğin tadının bozuk olduğunu anladık. Yemekte zehir olduğunu fark ettik, aramızda fenalaşanlar oldu. Kendi evimize gitmek üzere evden hareket ettik. Sonra ben yeniden fenalaşınca evde kaldım. Kuvatov evden ayrılıyor ve dışarıda 50 metre uzakta şehit ediliyor. Hareketimiz halkın hareketidir. Hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz."

Hazırlanan basın açıklamasını okuyan Türkistan-Der Başkanı Burhan Kavuncu ise Türkiye'nin muhalif avcılığına çıkmış dikta rejimliği ajanlarına karşı mücadele etmesi gerektiğini savundu.

Kavuncu, "Silahlı saldırıda şehit olan Umarali Kuvatov olayının takipçisi olacağız. Katillerin bulunup cezalandırılması kadar, onların arkasındaki diktatörlere uygulanacak yaptırımların ve bu cinayetlerin artık bitmesi için gerekli önlemlerin alınmasının da takipçisi olduğumuzu ilan ediyoruz" diye konuştu.

Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Genel Sekreteri Aybüke Ekici ise sığınmacıların birçok talebinin, ülkelerinde herhangi bir baskı ve zulüm altında olmadıkları gerekçesiyle kabul görmediğini ileri sürerek, "Bu olay bir örnek olacak ve buradaki sığınmacıların can güvenliğinin olmadığını yetkililere anlatacağız" dedi.