Türkiye Gençlik Zirvesi - Son Dakika
Güncel

Türkiye Gençlik Zirvesi

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şimdi koca koca adamlar siyah önlükler giyip, aynı zihniyette koca koca kadınlar yarım yamalak ezberleriyle ant okumaya yeltenip, milletin karşısında kendilerini rezil, kepaze etiler.

03.11.2018 14:49

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şimdi koca koca adamlar siyah önlükler giyip, aynı zihniyette koca koca kadınlar yarım yamalak ezberleriyle ant okumaya yeltenip, milletin karşısında kendilerini rezil, kepaze etiler. Değerli arkadaşlar, hepsi birbirinden utanç verici bu hadiselerin çoğunun siyasetin değil, psikiyatrinin konusu olduğunu düşünüyorum. Yaşananlar tam anlamıyla bir histeri nöbetidir." dedi.

Türkiye Gençlik STK'ları Platformu (TGSP) tarafından "Genc¸lik ve Sosyal Giris¸imcilik" temasıyla Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Davutpaşa Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Türkiye Gençlik Zirvesi"nin açılışında konuşan Erdoğan, öğrenci andı tartışmalarına da değindi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştay'ın verdiği karar sonrasında yaşananlarla ilişkin şunları kaydetti:

"Şimdi koca koca adamlar siyah önlükler giyip, aynı zihniyette koca koca kadınlar yarım yamalak ezberleriyle ant okumaya yeltenip, milletin karşısında kendilerini rezil, kepaze etiler. Değerli arkadaşlar, hepsi birbirinden utanç verici bu hadiselerin çoğunun siyasetin değil, psikiyatrinin konusu olduğunu düşünüyorum. Yaşananlar tam anlamıyla bir histeri nöbetidir. Bunu görüyoruz, aramızda doktorlar var, iyi bilirler. Maalesef ülkemizde zamana, değişime, hayatın ve dünyanın gerçeklerine karşı direnmeyi çağdaşlık zanneden fosilleşmiş gerici bir zihniyet vardır. Bu her zaman oldu, bugün de var. Bunların hayattaki varlık sebepleri ise milletin değerleriyle kavga etmek, ne pahasına olursa olsun kendi çıkarlarını, kendi ikballerini korumaktır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Nitekim bu uğurda yeri geldiğinde terör örgütleriyle yeri geldiğinde emperyalistlerle yeri geldiğinde Türkiye düşmanı yapılarla iş tutmaktan asla çekinmiyorlar." diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sandıktan çıkamayacaklarını bildikleri için 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi milletin iradesine silah çeken FETÖ'cü hainleri alkışlayacak kadar savrulmuş durumdalar. Aynı çevreler en küçük bir ekonomik çalkantıda tüm enerjilerini 81 milyonluk Türkiye gemisini batırmak için sarf edecek kadar şuurlarını kaybedebiliyorlar. Kendini vatandaşından üstün gören, kendini devletin yegane sahibi zanneden, ezandan, camiden, başörtüsünden rahatsızlık duyan bu azgın azınlığın ne yazık ki normalleşme, iyileşme ihtimali de yoktur. Üstad Necip Fazıl bunları, -çok enteresan- 'bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları da alçak olmaya gönüllüdür' diye tanımlıyor. Bunların bir başka tanımı da salon cumhuriyetçisi, gardırop Atatürkçüsü'dür. Bunlar ülkemizin ortak değerlerinin arkasına sığınıp, millete 'aptal, beyinsiz' diyerek, milletin seçimini, tercihini aşağılayarak en başta bunlar cumhuriyetimize zarar vermektedir.

Dikkat edin, 95 yıllık tarihimiz boyunca cumhuriyetçilik adına, cumhurla cumhuriyetin arasını bunlar açmış, cumhuriyetin kazanımlarına en ağır darbeyi bunlar indirmiştir. İşte 1938'den beri, -genç kardeşlerim içinizden bilmeyenleriniz olabilir ama bunları siz de bilin ve bilmeyenlere de anlatın. Az önce söyledim ya, hafıza-i beşer nisyan ile maluldür.- Gazi Mustafa Kemal'i kendi ideolojik saplantılarına kalkan yaparak Atatürk'ün mirasını yağmalayanlar da yine bu çevrelerdir. Gazi'nin resmini vefatının hemen ardından paramızdan kaldıran, Atatürk'ün millete armağanı olan İş Bankası hisselerini gasbedenler de bunlardır. Peki resmi kaldıran kim? İnönü. İnönü bu CHP'nin işte gelmiş geçmiş en önemli genel başkanlarından bir tanesi değil mi? Posta pulları üzerinden Atatürk'ün resmini kaldıran yine bunlar. Okullarda, devlet dairelerinde Atatürk'ün posterini kaldıran yine bunlar. Bay Kemal, sen bunları bilmiyor musun? Öğren bunları öğren. Bize kalkıp da unutmak istediklerimizi veya unutturanları yeniden hatırlatmaya çalışma. Hatırlatmaya çalıştığın için şimdi ben bunları sana hatırlatıyorum. Çünkü gençliğimiz bunları bilmiyor."

Gençlerin bunları bilmesi gerektiğini dile getiren Erdoğan, "Kemalistim' diye geçinen gençler var ya onların bunu bilmesi lazım. Madem Kemalistsiniz, o zaman gelin bu işe sahip çıkın. Niye sahip çıkmıyorsunuz? Bütün bunların bilinciyle idrakiyle gerçekleri bilmeyenlere öğretmeliyiz. Bunların Türkiye'de zulümden, baskıdan, darbeden bu ülkenin genç nesillerinin zihinlerini iğdiş etmekten başka hiçbir mirasları yoktur." diye konuştu.

"Doğru dürüst bir dikili ağacınız yok"

Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İşte geçenlerde öyle bir köşe başı kalemşörlerinden bir bayan, çıkmış bir televizyonda toparlamışlar orada bir grubu onlara bir şeyler anlatıyor. Biz diyor işte 'camileri ahır yapmışız. Şunu şöyle yapmışız, bunu böyle yapmışız.' Ee yapmadınız mı ya? Bu CHP zihniyeti bunları yapmadı mı? Sadece şu Fatih, sur içinde yüzlerce mescidi bunlar kapatarak ahır haline getirmişlerdir. Ben İstanbul'da belediye başkanlığı yaptım. Nerede hangi mescid söküldü, orada ne yapıldı bunları gayet iyi bilirim ve biz bunların bir çoğunu yeniden ayağa kaldırıyoruz. Bunları yapan sizsiniz. Biz, sizin cemaziyelevvelinizi gayet iyi biliriz. Malatya'da, Antep'te, Konya'da bunları yaptılar. Her şeyi istismar ederler ama tarihlerinde İstanbul Havalimanı, Avrasya Tüneli, Marmaray, Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi milletimizin gurur abidesi olacak tek bir eserleri dahi yoktur. Hani muasır medeniyetler seviyesinin üstüne Türkiye'yi çıkaracaktık? Siz mi çıkaracaksınız? Bu işi biz yaparız, biz. Doğru dürüst bir dikili ağacınız yok. Dikili ağaçları söktünüz."

Erdoğan, İstanbul'a sadece belediye başkanlığı döneminde yetişmiş olarak 1 milyon 200 bin civarında ağaç dikildiğini, bu rakamdan fidanların hariç olduğunu, orta koridorlarda, yanlardaki şevlerde şu andaki mevcut yetişmiş çınarların hepsinin başkanlığı dönemindeki eserler olduğunu dile getirdi.

İstanbul'a ve Türkiye genelinde de milyonlarca ağaç diktiklerini, ülkesinde ağaç kesenlerden değil, dikenlerden olduklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Çevreci biziz. Barajlar hakeza öyle. Biz bu İstanbul'u susuzluğa mahkum eden CHP zihniyetinden aldık. Çöplere mahkum eden CHP zihniyetinden aldık. Gençler, Ümraniye'de vahşi çöplük CHP zihniyeti orada iş başındayken patladı ve 38 vatan evladı orada öldü. CHP bunların hesabını veremez. CHP böyle bir zihniyettir. Bunları bilmemiz, bilmeyenlere de anlatmamız lazım. Bizim Türkiye'ye kazandırdığımız projeye veya projelere düşmanlıklarının altında yatan asıl sebep de iyice ifşa olmuş bu kifayetsizlikleri, bu lümpenlikleridir. Biz Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarma yolculuğumuzda şimdiye kadar bunları dikkate almadık. Almıyoruz. Ülkemizi hedefleriyle buluşturma idealimize bu çevrelerin engel olmasına asla izin vermedik, vermiyoruz. Hak'kın ve halkın rızasını kazanmak için verdiğimiz kutlu mücadelemize milletimiz bizi desteklediği sürece kararlılıkla devam edeceğiz."

"Gençlerin omuz vermediği bir davanın başarı şansı yok"

Gençlerin omuz vermediği, sahip çıkmadığı, kabullenmediği bir davanın başarı şansı olmadığına işaret eden Erdoğan, "İşte İstiklal Marşı şairimiz Akif merhumun hani o güzel dizelerinde ifade ettiği gibi, Bay Kemal bunu iyi dinlemen lazım, 'Atiyi karanlık görerek azmi bırakmak/ Alçak bir ölüm varsa, eminim, budur ancak/ Yeis öyle bataktır ki düşersen boğulursun/ Ümide sarıl sımsıkı, seyret ne olursun/ Azmiyle ümidiyle yaşar hep yaşayanlar/ Meyus olanın ruhunu, vicdanını bağlar/ Sahipsiz olan memleketin batması haktır/ Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır.' Ben sizlere inanıyorum. Gençler omuz verdikçe, Allah'ın izniyle Türkiye'nin yükselişini, Türkiye'nin şahlanışını hiçbir beşeri güç engelleyemeyecektir. İnşallah siz bu vatana, memlekete sahip çıktığınız sürece, bu dava bir daha asla öksüz ve yetim kalmayacaktır." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çanakkale, 23 Nisan ruhuna, Kurtuluş Savaşı'ndaki o ruha, inanca, dayanışmaya sımsıkı sarılıyor muyuz?" diye sorarak, salondaki gençlere şöyle seslendi:

"Gençler, salon Cumhuriyetçilerine ve gardırop Atatürkçülerine rağmen demokrasiye, özgürlüklere sahip çıkıyor muyuz? Gençler, her fırsatta ülkemizdeki 81 milyonun bir olduğunu, beraber olduğunu, kardeş olduğunu haykırıyor muyuz? Gençler, bir daha hiç kimsenin milletimiz arasında nifak tohumları ekmesine izin vermeyecek şekilde, gönül gönüle, kol kola geleceğe yürüyor muyuz? Gençler ruhunu bir dolara satan alçaklara inat 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi her karışı şehit kanlarıyla sulanan bu vatana sahip çıkıyor muyuz? Gençler tek millet diyor muyuz? Tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyor muyuz? Gençler, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. İşte bütün bunlar için sizden milli iradeye yönelik her saldırı karşısında dimdik durmanızı istiyorum. Sizden Türkiye'yi daha yüksek seviyelere çıkarmanızı, 2053 ve 2071 vizyonlarını hayata geçirmenizi özellikle rica ediyorum."

Törenden notlar

Programa, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra zirveye, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, TGSP Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, milletvekilleri, gençler ve çok sayıda davetli katıldı.

Törende, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dereceye giren öğrencilere ödüllerini verdi. Daha sonra Erdoğan ile ödül alan öğrenciler hatıra fotoğrafı çektirdi.

Ayrıca törende, TGSP Yönetim Kurulu Ömer Faruk Terzi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a üzerinde hat yazısının bulunduğu bir tablo hediye etti. Tören, TGSP etrafında bir araya gelen sivil toplum kuruluşları başkanlarının da yer aldığı aile fotoğrafı çekiminin ardından sona erdi.

Bu arada Erdoğan'ın konuşması sırasında, elinde bir kağıt tutan genç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dikkatini çekti. Erdoğan, "Genç kardeşim gösterdiğin kağıdı nasıl okuyayım, el yazısıyla mı yazdın?" ifadelerini kullandı.

(Bitti)

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Türkiye Gençlik Zirvesi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement