Afyonkarahisar'daki Patlamada Şehit Olan Askerlerin Aileleri TBMM'de

Afyonkarahisar'daki mühimmat deposunda geçen yıl meydana gelen patlamada şehit olan askerlerin aileleri, CHP Grubu'nu ziyaret etti. Aileler, çocuklarının ölüm nedeninin belirlenmesini, özel eşyalarının kendilerine teslim edilmesini ve Uludere'deki ailelere tanınan hakların kendilerine de tanınmasını istedi.

Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası'nda meydana gelen patlamada şehit olan askerlerin ailelerinden altısı, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ve CHP Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş'ı ziyaret etti.

Toptaş, patlamadan sonra doğru bir soruşturma için çaba harcadıklarını ancak istedikleri sonucu bugüne kadar alamadıklarını söyledi. Toptaş, "Bu olayda ne olmuşsa, kazaysa kaza, tedbirsizlikse tedbirsizlik, sabotaj ise sabotaj, çocuklarımızın neden öldüğünün ortaya çıkmasını istiyoruz" dedi.

-Şehit yakınları taleplerini iletti

Şehit ailelerinden Zekai Fırat Dülger, patlamanın yüzde 99 sabotaj olduğunu söyleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, olayın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen bunu dile getirmediğini,  birinci yıldönümünde başsağlığı dilemediğini söyledi.

Dülger,  Samsun'da 15-17 gün eğitim gören 17 genci, hangi mercinin cephaneliğe atadığını sordu. Pazar günü çocuklarını nizamiyeye teslim ettiklerini, çarşamba günü bu çocukların artık olmadığını dile getiren Dülger,  "3 günlük çocukları, ordunun kalbi cephaneliğe gönderip, sandıkları, cephaneleri neden taşıtıldığının cevabı verilmeli" dedi.

Oğlu Tolga Taştan'ı patlamada kaybeden Ali Taştan, çocuğunun, okulunu bitirdiği gün asker olduğunu anlattı. Taştan, "Adalet mülkün temeli" denildiğini ancak adaletin 23 yıllık emeğine sahip çıkamadığını ifade etti.

Taştan, çocuklarını Ahmet, Mehmet olarak değil, devleti korumaları için askere gönderdiklerini belirterek, "Bize sahip çıkmazsanız sizler de ağlayacaksınız. Oğlumun mezar taşına baktığımda, çocuğum da bana bakıyor 'baba ne yaptın?' diyor. Hiçbir şey yapadım" diye konuştu.

Aileler, çocuklarının kimlik, künye ve özel eşyalarının teslim edilmediğini belirterek, bunların kendilerine verilmesini istedi.

Bir grup şehit ailesinin avukatlığını yapan Altan Ulutaş da Adli Tıp Kurumu raporuna göre, bazı şehitlerin doku parçaları üzerinde bir cephanelikte olmaması gereken plastik patlayıcı ve çukur açma özelliğine sahip bomba parçalarının tespit edildiğini söyledi. Ulutaş, bunun, cephanelikte patlayan bombaların, sadece el bombası olmadığını ortaya koyduğunu belirtti.

-"Soruşturma açılmalı"

CHP Grup Başkanvekili Engin Alltay da vicdanlarının yaralı olduğunu ancak ateşin düştüğü yeri yaktığını dile getirdi. "Allah, sizlerin çektiği acıyı başka anne, babalara göstermesin" diyen Altay, ailelerinin talep ve tenkitlerinde haklı olduğunu dile getirdi.

Altay, olayın, kaza mı sabotaj mı kusur mu olduğu belirlenmeden, aydınlanmadan ailelerin de milletin de vicdanlarının rahatlamayacağını vurguladı.

Bu olayı, 54 askerin şehit olduğu Kıbrıs Harekatı'ndaki Kocatepe faciasına benzettiğini anlatan Altay, şunları kaydetti:

"Afyonkarahisar Valisi, Genelkurmay Başkanı'na halı verdi, kamuoyu halıyla meşgul oldu. Sanki, bu meselenin üzerini halıyla örtün algısı oluştu, özenle örtüldü. Esma'ya ağla, Uludere'ye de ağla. Ama nasıl öldüğü bilinmeyen şekilde bu çocukları kaybetmemiz, devletimiz açısından utanç verici. Devlet, hesap vermeli. Orman Bakanı'nın, kaza demesi, yere bomba düştü demesi, Başbakan'ın acemi asker pimi çekti demesi gafletttir, böyle bir aymazlık olamaz. Hükümet duyarsız davrandı. İddialar süratle araştırılmalı. Sorumlular tespit edilmeli, mutlaka hesap sorulmalı. Tutuksuz yargılanmaları da kamu vicdanında kabul görmüyor. Milli Savuma Bakanı başta olmak üzere, Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri Komutanı, lojistik komutanı, mühimmat komutanları hakkında soruşturma  açılmalı, inceleme başlatılmalı, görev kusuru varsa bir an önce giderilmelidir. Soruşturma ciddiyetten uzak, lakayt anlayışla yürütülüyor. Ailelerin duygularına Hükümet, tercüman olamamış. Hükümet, ailelerden devleti, devletin büyüklüğünü, yüceliğini şefkatli kollarını esirgemiştir." - TBMM