Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Kıdem tazminatı fonunu isterken talebimiz, var olan haklarımızın güvence altına alındığı bir çözüm" dedi.
Hak-İŞ Genel Başkanı Arslan, Hak-İş Genel Merkezi'nde düzenlenen Başkanlar Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, kıdem tazminatı uygulamasının sürdürülebilir olmaktan çıktığını belirterek, kamunun çalışan işçiler dışında diğer işçilerin kıdem tazminatı alamadığını ifade etti.
Gerek yasadaki bir kısım eksiklilerin gerekse de işverenin bu konudaki hoyrat tutumunun sistemi bugünkü duruma getirdiğini ifade eden Arslan, özel sektördeki milyonlarca işçinin kıdem tazminatı ödenmeden işten çıkartılmasına asla göz yumamayacaklarını söyledi. Türkiye'de kıdem tazminatı uygulamasından çalışanların büyük bir bölümünün yararlanmadığını vurgulayan Arslan, bu mağduriyetlerin giderilebilmesi için yeni çözümlere ihtiyaç olduğunu belirtti. Yeni çözümler konusunu konuşmaya, tartışmaya ve kamuoyunu bilgilendirmeye çalıştıklarını ifade eden Arslan, şöyle konuştu:
"1999'da başlayan, 2002'de tamamlanan çalışmayla ortaya çıkan 'Kıdem Tazminatı Fon Taslağı' Hak-İş'in genel yol haritasını oluşturur. Biz bugün 1999 yılında hazırlanan 2002'de sonuçlandırılan kıdem tazminatı fonunun genel yapısı içerisinde, o taslak üzerinde yürümeye ve bu çerçevede bir çözüm bulmaya çalıştık, buna da devam etmek istiyoruz. Ancak son günlerde tartışılan o taslağın hedefinin ve ilkelerinin dışında yeni bir kısım tartışmalardan, konuşmalardan, taslaklardan bahsediliyor. Hak-İş olarak üzerinde çalıştığımız ve üzerinde yürümek istediğimiz taslak 2002 yılında Bilim Heyeti'nin oluşturduğu taslak. Bu taslağı müzakere etmeye hazırız."
Arslan, kıdem tazminatıyla ilgili fon kurulması yönündeki görüşlerini geçtiğimiz Çalışma Meclisi'nde de dile getirdiklerini anlatarak şöyle devam etti:
"İlkemiz kazanılmış hakların korunarak kıdem tazminatının fon uygulamasına geçilmesini sağlamak. Kıdem tazminatı fonunun da devlet güvencesinde bir fon olduğunun altını çizmek istiyorum. Kıdem tazminatı ücret hesaplanmasında da asgari 30 gün esas alınmıştır. Dolayısıyla, Hak-İş olarak, kıdem tazminatı fonunu isterken talebimiz, var olan haklarımızın güvence altına alındığı bir çözüm. Bundan dolayı Hak-İş son günlerdeki tartışmaların tarafı değildir. Başkalarının bu sorunu çözmeye yönelik modeli varsa onlarla da görüşmeye hazırız. Biz Hak-İş olarak kıdem tazminatı konusunda sürdürülemez hale dönüşmüş bir yapıya dönüştürülmesi gerekir. Görüşümüz bu yöndedir, bunun dışında bizim söylediğimiz iddia edilen her şey gerçek dışıdır."
Alt işverenlik konusunda yasal boşluk olmadığını düşündüklerini belirten Arslan, tartışmaların Türkiye'nin bu konudaki mevzuat eksikliğinden kaynaklandığını söyledi. Arslan, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (İLO) 94 sayılı sözleşmesinin 1960 yılında imzalandığını ve 1988'de yürürlüğe girdiğini hatırlatarak, hükümetin bu uluslararası sözleşmenin gereğini yapması halinde bu konudaki tartışmaların da ciddi ölçüde sona ereceğini vurguladı.
Geçici istihdam büroları konusunda işverenlerin oldukça ısrarcı davrandığını ama Konfederasyon olarak bu konudaki uygulamalardan doğabilecek sıkıntıları baştan gözeterek ihtiyatlı davrandıklarını ifade eden Arslan, "İLO'nun 181 sayılı sözleşmesi henüz imzalanmamışken bu konuyla ilgili yapılacak mevzuat düzenlemeleri eksik olacaktır. Hükümet bu konuda adım atmak istiyorsa özellikle İLO'nun 181 sayılı sözleşmesini İmzalaması gerekir, sonra mevzuat çalışması yapılmalı" şeklinde konuştu.
"İŞVERENLERİN 'BARAJ DÜŞERSE KAOS OLUR' ARGÜMANI ÇÖKTÜ"
İşverenlerin sadece iktidar partisini değil ana muhalefet partisini de etkilediğini savunan Arslan, şöyle devam etti:
"Bu konuda gerçekten başarılı oldular. Onun içinde yasamız bizim arzu etmediğimiz barajlı, 30 işçiden az işçi çalıştıran iş yerlerinde de sendikal tazminatı ortadan kaldıran bir yapı olarak ortaya çıktı. Bir yıllık uygulama gösterdi ki yüzde 1 baraj uygulanmasına rağmen sendikalı işçi sayısı, sendika sayısı ve sendikaların iş yeri sayısı artmadı. İşverenlerin 'baraj düşerse kaos olur' argümanı çöktü. Talebimiz sendikalardaki baraj ve 30 işçiden az işçi çalıştıran iş yerleriyle ilgili yeni düzenleme yapılması."
Bir gazetecinin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in kendisine bir sendikanın kıdem tazminatı ücret hesaplanmasının 20 gün üzerinden yapılması önerisinde bulunduğu yönündeki açıklamalarını hatırlatması üzerine Arslan, şunları söyledi:
"Konfederasyonumuza bağlı herhangi bir sendikanın Çalışma Bakanı ile böyle bir görüşme yapmış olması söz konusu değil. Sayın Bakan lütfen bunu açıklasın. Karanlıkta göz kırpmaya gerek yok. Bunu Sayın Bakan'a da söyledim. '20 gün önerisi yapan sendikayı açıklayın' dedim ama Sayın Bakan 'açıklayacağım' demedi."
Çalışma Meclisi ile ilgili bir soru üzerine ise sonuç bildirgesinden sendikaların bildirge okunduğu sırada haberdar olduğunu belirten Arslan, "Bu nedenle tarafların da ilkesel olarak imza atmadığını, akim kalan bir sonuç bildirgesi oldu. Bildirgenin içeriğinden ziyade sunuluş üslubu yanlıştı. Biz de bu konudaki rahatsızlığımızı dile getirdik" diye konuştu. - ANKARA
Son Dakika › Politika › Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?