TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Kamu denetçiliği kurumunun, canlı, diri, her geçen gün önemi toplumun her kesimi tarafından kavranan bir kurum haline getirilmesi için başta idari makamları dahil olmak üzere herkesin bu kurumun görüşlerine, aldığı tavsiye kararlarına itibar etmesi gerekir" dedi.
Çiçek, TBMM'de düzenlenen, "Kamu Denetçiliği Kurumunun Kurulmasının Desteklenmesi Projesi" açılış toplantısında yaptığı konuşmada, kurumun kurulmasında bir miktar gecikme olduğunu ancak sonuçta Anayasal statüye kavuştuğunu kaydetti.
Kamu denetçiliği kurumunun kurulduğunu, bu kurumu desteklediklerini, çünkü buna ihtiyaç olduğunu ifade eden Çiçek, "Bundan ötesi kurumun kapasitesinin ve kalitesinin artırılmasıdır" diye konuştu.
Çağın demokrasi, insan hakları, özgürlükler gibi yükselen değerlerinin böyle bir kurumun varlığını önemli kıldığını belirten Çiçek, "Devlet birey ilişkilerinde bir süreden beri önemli değişiklik var. 1982 Anayasası devleti öne çıkaran, bireyi ikinci plana iten, güveliği öne çıkaran özgürlükleri ikinci plana iten bir anlayışın ürünüdür. O günün şartları böyle bir düzenlemeyi gerektirmiş olabilir ama geldiğimiz noktada artık birey öne çıkıyor. Devletin varlık sebebi bireyin mutluluğu ve refahıdır. Dolayısıyla bireyi dışlayan devlet faaliyeti eskisi kadar saygı görmüyor, değer bulmuyor" dedi.
Bu kurumun varlık sebeplerinden bir tanesinin bireyin hak ve özgürlüklerinin korunmasına diğer kurumların yanında öncülük etmek olduğuna işaret eden Çiçek, şöyle konuştu:
"Devlette çalışanların görevi vatandaşı memnun etmektir. Onun hakkını, hukukunu gözetmektir. Ama biz 'yeter söz milletindir' diyebilmişizdir devletin yanlış uygulamaları, bürokrasinin sorumsuz tutumları nedeniyle. Bizim siyasi literatürümüzde 'git bildiğin yere şikayet et' kavramı hücrelerimize kadar işlemiştir. Bu şikayetlerden bir şey çıkmayacağını bildikleri için kimi kime şikayet ediyorsun, sakalı bıyığa... Hala bu bu yanlış zihniyetin tortuları devlet hayatımızda vardır.
Hiç kimse vatandaşa 'git bildiğin yere şikayet et' tarzındaki saygısızlığı yapamaz. Ona karşı tutum ve davranışlarında saygısızlık gösteremez. Dolayısıyla bu kurul bir manada bizim siyasi tarihimizin ortaya çıkardığı tortuları da ortadan kaldırmak, engellemek noktasında önemli. Biz seçmenle karşı karşıya kaldığımızda en önemli şikayetlerden birisi kamu görevlileriyle olan ilişkilerden kaynaklanan sıkıntılardır. Demek ki hala bu işleri oturtamadık. Vatandaş memnuniyeti, devlete güven açısından da böylesine kuruma ihtiyaç var."
-"Kurumsal kapasite ve kalite önemli"
Türkiye-AB ilişkileri bakımından da böyle bir kurumun kurulması bir kriter olarak geldiğini ve Türkiye'nin bunun gereği yaptığını anlatan Çiçek, "Yabancı düşmanlığı, nefret söylem başta olmak üzere hepimizi rahatsız eden durumlar karşısında bireyi himaye eden, koruyan bir çok mekanizmaya kuruma ihtiyaç var ve bunların başında da ombudsmanlık müessesesi geliyor" diye konuştu.
Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"(Böyle bir kurum kuruldu da ne oldu, fayda elde edildi mi?) gibi soruyu da sordurmamak lazım. Bu soru sorulursa bu kurum ölü bir kurum haline gelir. Kurumun, canlı, diri, her geçen gün önemi toplumun her kesimi tarafından kavranan bir kurum haline getirilmesi için başta idari makamları dahil olmak üzere herkesin bu kurumun görüşlerine, aldığı tavsiye kararlarına itibar etmesi gerekir.
Bu kurumun verdiği kararlar tavsiye kararlarıdır. 'Olsa da olur olmasa da olur' anlayışıyla değerlendirilecek kararlar değildir. Mümkünse yerine getirilmesi gereken kararlardır. Buna dikkat etmek lazım. Bunu temin etmek için kurumsal kapasitenin ve kurumsal kalitenin artırılması gerekiyor. Bu kurumun arkasında parlamento, kamuoyu olursa, hiçbir idare makamı kurumun kararlarını gözardı edemez.
Yargı kararlarının gerekçesi tutarlıdır, tutarsızdır, hüküm fıkrasını icraya koyarsınız, gereği yapılır. Kamu denetçiliği kurumu bakımından böyle bir neticenin hasıl olması için verdiğiniz kararın hüküm fıkrasından çok gerekçesi çok önemlidir. Gerekçesini ne kadar dolgun, düzgün, vazgeçilemez bir karar haline getirirseniz o halde hiçbir idare makamı böylesine bir mükemmel bir karar karşısında 'ben bunu uygulamıyorum, gözardı ediyorum" diyemez. Onun için kurumsal kapasite ve kurumsal kalite önem arz ediyor.
Yargı, kararlarının gerekçelerini doyurucu ve detaylı yazmak zorunda olduğuna göre sizin kurumun verdiği kararlarda gerekçe çok önemli. Bu kurumda idare hukukunun çok iyi bilinmesi gerekiyor. İnsan hakları ve özgürlükler hukukunun da çok iyi bilinmesi gerekiyor. Bu kurum, üç kuruş daha fazla maaş, katsayı, gösterge, özlük hakları mülahazalarıyla insanların doldurulacağı yer olmamalıdır. Olduğu takdirde bu kurumu daha baştan öldürürsünüz. Bu kurumda görev alan herkes birinci sınıf insan hakları, özgürlük hukukunu bilen uzmanlardan oluşmalıdır. Yoksa oradan buradan derlemeyle, verdiğiniz kararları kimse ciddiye almaz."
Bu kurumun önemine, lüzumuna inandığını vurgulayan Çiçek, kurumun yeni kurulduğunu ancak önemli ölçüde vatandaşın bu kurumla temasa geçtiğini söyledi. - TBMM
Son Dakika › Politika › Meclis'te Kamu Denetçiliği Kurumunun Kurulmasının Desteklenmesi Projesi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?