Silahlı Saldırıya Uğrayan Başhekimin Hayatını Kaybetmesi

CHP Antalya Milletvekili Niyazi Nefi Kara, Fırat Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Muhammed Said Berilgen'in, silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmesine ilişkin, "Üniversite hastanelerinin borçları artık bir hekimin, bir hastane yöneticisinin hayatına kast edecek kadar can yakıcı bir konu haline gelmiştir." dedi.

Kara, CHP Sağlık Komisyonu üyesi milletvekilleri Hüseyin Çamak ve Ali Şeker ile düzenlediği basın toplantısında, Berilgen'in ölümünün tıp dünyasını üzdüğünü ifade etti.

CHP'li Kara, "Berilgen'in uğradığı saldırı, AKP'nin Türkiye'de sağlıkta dönüşüm projesi ile sağlığı ticarileştirmesiyle başlayan, son yıllarda gittikçe artan ve önlem alınmamakta ısrar edilen sağlıkta şiddetin acı bir yansıması ve üniversite hastanelerinin borçlarının azaltılması konusunda hiçbir adım atmayan, sadece şehir hastanelerine odaklanmış bir sağlık anlayışının sonucudur." diye konuştu.

Olayın bir de üniversite hastanesinin borçlarından kaynaklı bir alacak konusunu kapsadığı göz önünde bulundurulduğunda Türkiye'de AK Parti iktidarının artık sağlıkta dönüşüm programını gözden geçirmesi gerektiğini savunan Kara, üniversite hastanelerinin borçlarının 5 milyar lirayı geçtiğini bildirdi.

Kara, "Dün yaşanan olay ile üniversite hastanelerinin borçları artık bir hekimin, bir hastane yöneticisinin hayatına kast edecek kadar can yakıcı bir konu haline gelmiştir. İktidar partisi ise hem sağlıkta şiddete hem de üniversite hastanelerinin borçlarına kayıtsız kalarak bu cinayetlere zemin hazırlamıştır." ifadesini kullandı.

Niyazi Nefi Kara, bir an önce halkın sağlığını ipotek altına alan sağlık çalışanlarını robot, halkı meta olarak gören ve sadece parayı düşünen sağlıkta dönüşüm programından vazgeçilmesini istedi.

Kara, şunları kaydetti:

"Sağlık sistemindeki taşeronlaştırmadan vazgeçilmeli, çalışanlar kadrolu yapılarak devletin vatandaşının sağlığını korumak olan asıl işine dönmesi gerekmektedir. Herkesin ulaşabileceği eşit, ulaşılabilir, nitelikli sağlık hizmeti sunulmalıdır. Bunun için AVM şeklinde yandaşı zengin edecek, ülke kaynaklarını ipotek altına alan şehir hastanelerinden bir an önce vazgeçilmelidir. Onun yerine kentin farklı alanlarına yapılacak, ulaşılabilir, donanımlı devlet hastanelerinin çoğaltılması için projeler yapılması ve çalışanlarının can güvenliği kaygısı yaşamayacağı sağlıklı ve güvenli çalışma ortamı yaratılmalıdır."

Kara, üniversite hastanelerinin borçlarının hazine tarafından karşılanması ve borç sarmalından kurtarılması gerektiğini ifade etti.

CHP Mersin Milletvekili Hüseyin Çamak, "Aslında bir borç krizinin patlaması olarak karşımıza çıkan bu cinayet, başhekim nezdinde devlete yapılan bir saldırıdır." dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, üniversite hastanelerinin borç batağında olduğunu savunarak, devletin kaynaklarının devlet üniversiteleri için kullanılması gerektiğini belirtti.

Bir gazetecinin, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, OHAL kapsamında çıkartılan KHK ile meslekten ihraç edilen, işlerine dönmek amacıyla açlık grevi yapan ve tutuklanan Nuriye Gülmen ile Semih Özakça'nın terör örgütü DHKP-C üyesi oldukları şeklindeki sözlerini anımsatması üzerine Kara, "Bugüne kadar kesinleşmiş bir cezası yokken, İçişleri Bakanının böyle bir şeyi iddia etmesi, ancak İçişleri Bakanının, bahsettiği örgütün kurucuları arasında olduğunu gösterir." yanıtını verdi.

Ali Şeker ise Gülmen ve Özakça'ya yapılan haksızlığı kınadıklarını söyledi.