"Taraftarlar, Selçuk İnan ve Mehmet Topal'a büyük haksızlık yapıyorlar"
"Sosyal medyada bir algı yönetimi var"
"Sosyal medya artık yapıcı değil yıkıcı bir hal aldı"
"Kulübü taraftar yönlendirirse doğru kararlarda sıkıntı yaşanabilir"
"Menajerliğe başlarken misyonumuz Türk oyuncusunun yurtdışına ihracatını sağlamaktı"
"5 senede 7 Türk oyuncusunu Avrupa'ya çıkarttık"
"Selçuk İnan, Mehmet Topal ve Caner Erkin'i 15-16 yaşlarındayken aldık"
"Yabancı kuralını kulüpler doğru kullanamadı. En doğru kullanan Başakşehir ve başarısı ortada"
Uğur DEMİRKIRDI - Mustafa AKIN/ İstanbul, -
Türk futbolunda önemli bir yere ve göreve sahip olan menajerlik sisteminde başarılı isimlerin başında gelen Batur Altıparmak, vizyonunu ve misyonunu Demirören Haber Ajansı'na anlattı. Her zaman Türk futbolcuyu yurt dışına ihraç etmek için planlar yaptıklarını belirten Batur Altıparmak, kulüplerin yabancı kuralını kullanım şekillerinden ekonomik yapılarına, genç oyuncuların 20-21 yaşlarında gerilemeye başlamasının sebeplerini ve son zamanlarda Mehmet Topal ve Selçuk İnan gibi Türk futboluna damga vurmuş isimler için yapılan olumsuz algı yönetimi hakkında açıklamalarda bulundu.
Altıparmak sözlerine "Ben bu işe 19 sene önce başladığımda, misyonumda bir hedef vardı. Bu hedef de Türk oyuncusunun yurtdışına ihracatını sağlamaktı ve hep bu doğrultuda çalıştık. Tabii ilk menajerliğe başladığımızda hep genç oyuncuları takip ettik. Örnek verirsem Selçuk İnan, Mehmet Topal, Caner Erkin hep böyle genç oyuncularla çalışmayı hedefledik. Hepsinin 15-16 yaşlarındayken menajerliğini aldık ve onlarla da büyüdük. Daha sonra tabii ilk başlangıçta bu işi yaparken bir gelir gelmesi lazım, o zaman daha yeni futbolu bıraktığımdan dolayı arkadaşımız olan 3-4 tane güncel futbolcuların menajerliğini de aldık. Onlarla birlikte ilerledik. Ben hep şuna inandım, Türk futbolcularının yeteneği çok fazla. Bu yetenek varken maalesef 17 ile 21 yaş arasında büyük bir bocalama içinde kalıyorlar, oynama şansları olmuyor, fazla sabırlı olmuyoruz. Ben de düşündüm genç yaşta bu çocukları yurtdışına götürebilirsek, onlarda orada gelişim sağlarsa bizim de yurtdışında oyuncu portföyümüz olur diye düşündüm ve bu doğrultuda ilerledik hep" şeklinde başladı.
"YABANCI KURALINI KULÜPLER DOĞRU KULLANAMADI"
Yerli-Yabancı kuralından sonra kulüplerin çok sayıda yabancı oyuncu getirdiğini ve hepsini oynatamadığına dikkat çeken Batur Altıparmak, takımların ortalama 8-9 yabancıyı ilk 11'de sahaya çıkarmasına rağmen kadrosunda 13-14 tane bulundurmasının anlamsız olduğunu söyledi. Kadrosunu yabancı oyuncularla şişiren kulüplere çağrıda bulunan Altıparmak şöyle konuştu: "Yabancı kuralı ilk açıklandığında o zaman bir röportaj vermiştim orada demiştim ki 'Yabancı kuralını istedikleri gibi serbest bırakabilirler ama bu hem avantaj hem de dezavantaj' Dezavantaj şans bulamayan genç oyuncularımız şans bulmaları çok daha zorlaşacak. Ben yabancılara karşı değilim yabancı gelsin ama kaliteli olanı gelsin. Türkiye'de yabancı sınırlaması olmasın ama takımlarımızın iyi scouting departmanı kurması, hakkını vererek yapması lazım. Menajerlerin önerisi ile 1-2 kere seyrederek değil 8-10 kere seyrederek oyuncuyu transfer etmeleri lazım. Bu şekilde çalışılırsa sağlıklı ve düzgün karar verebilirler. Diğer türlü çok sirkülasyon olunca insanın aklına başka şeyler de geliyor."
"EN AZ VE İSABETLİ YABANCIYI BAŞAKŞEHİR TRANSFER ETMİŞ"
Bir istatistik çıkardım; Bu sezon başı hariç 3 transfer sezonunda da yani 2015-2016/ 2016-2017 ve 2017-2018'de Fenerbahçe 20 tane yabancı oyuncuyu göndermiş 25 tane almış. Galatasaray 18 tane göndermiş 25 tane almış. Beşiktaş 14 tane göndermiş 24 tane almış. Trabzonspor 18 tane göndermiş 21 tane almış. Akhisarspor 19 tane göndermiş 22 tane almış. Kasımpaşa 15 tane göndermiş 20 tane almış, Bursaspor 23 tane göndermiş 33 tane almış. Bursaspor'un ekonomik durumu da buradan zaten belli oluyor. Konyaspor 21 tane göndermiş 25 tane almış. Burada tek bir takım dikkat çekiyor Başakşehir. Son 2 senedir şampiyonluğa oynuyor. Toplamda 8 tane yabancı oyuncu göndermiş 11 tane almış. Yani isabetli transferler yapmışlar bu da başarı sırlarından birisi."
"SON 5 SENEDE 7 TÜRK OYUNCUSUNU YURT DIŞINA GÖTÜRDÜK. TOPLAMDA 26 OYUNCU"
"Biz işin kolayına da kaçabilirdik ama yapmadık. Bu zamana kadar toplasanız toplasanız 19 senede en fazla 12 tane yabancı oyuncu Türkiye'ye getirmişimdir. Ama biz son 5 senede 7 tane Türk oyuncusunu yurtdışına götürdük. Kolay bir meblağ değil. Dediler ya hani 'yabancı sayısı arttı yurtdışına oyuncumuz çok gitmeye başladı.' Ben sizi bu konularda bilgilendireyim. 2014-15 sezonu sonu itibarıyla bugüne kadar Türkiye'den 26 oyuncu yurtdışına gitmiş. Merih ile Ozan'ı saymıyorum çünkü onlar Ocak ayında gitti. Bu 2 futbolcu ile birlikte 28. Bunların 7 tanesi 6 ay içinde Türkiye'ye geri dönmüş. Mesela Serdar Güler de sezon başı gitti ama 6 ay sonra geri geldi. Önemli olan yurtdışın gitmek değil yurtdışına gidip kalıcı olmak.
"Türk futbolcularına talep neden arttı biliyor musunuz? Giden oyuncular var Salih Uçan kısmen, Enes Ünal, Çağlar Söyüncü, Cengiz Ünder'in performansı, şimdi Cenk Tosun'da oynuyordu, bir müddet oynamıyordu tekrar oynayacaktır Okay gitti oynuyor.. Bunların başarısı diğer Türk oyuncuların da önünü açacaktır. Belki de Ozan Kabak ile Merih'in de başarısı bizim Türk oyuncuların önünü daha da açacaktır. Bu yolda da gitmemiz lazım. Bir yıl sonra da 3 oyuncu geri dönmüş. 1.5 yıl sonra 4, 2 yıl sonra dönen de 1 kişi o da Merih. Geldi 6 ay sonra geri gitti. Kalan oyunculara bakıyoruz Salih Uçan, Enes Ünal, Çağlar Söyüncü, Cengiz Ünder, Emre Çolak, Doğan Erdoğan, Enver Cenk Şahin, Cenk Tosun, Okay Yokuşlu, Zeki Çelik, Eren Albayrak."
"SADECE GİTMİŞ OLMAK İÇİN AVRUPA'YA GİTMEMELİLER"
11 kişi şu anda oynuyor. Merih ile Ozan'ı da sayarsak 13 kişi oluyor. 4 senede 28 oyuncu gidiyor 13 oyuncu kalıyor yarısından çoğu dönüyor. O zaman burada da bir sıkıntı var demektir. Oraya giderken ne şekilde gittiğine bakacaksınız. Gitmek için gidilmeyecek, takım tercihi iyi olacak, bunlar çok önemli, laf olsun diye herkes gider. Genç oyuncular doğru yönlendirilirse yetenekleri, gelişimleri olumlu yönde yukarı çıkar
"İSTİKRAR, SAYGI ÖNEMLİ. HERKESE YETECEK KADAR PASTA VAR, KİMSE KİMSENİN OYUNCUSUNA SALDIRMAMALI"
Mehmet Topal ile 16, Selçuk İnan ile 19 yıldır çalıştıklarının altını çizen Batur Altıparmak; "Normalde oyuncunun tek bir münhasır menajeri olabilir. Ama son zamanlarda maalesef futbolcularımızı kendi menfaatleri doğrultusunda tamamı algı ve manipüle yapılarak yanlış yönlendirilmekte. Bazıları vaatlerde bulunuyor, seni şuraya buraya götüreceğiz deniliyor. Benim başıma da geliyor bir takımla konuşuyorum, yöneticisi ile konuşuyorum, 2-3 gün geçiyor arkasından başka bir menajer çocuğu arıyor diyor ki, ben seni su takıma yapacağım diyor (Benim konuştuğum takıma) Bir kere herkese yetecek kadar büyük pasta var burada. Kimse kimsenin oyuncusuna saldırmasın, buna ihtiyaç yok. Herkes iyi çalışırsa bu işten ekmek yer. Ama biz de etik kurallar düşünülmüyor, uygulanmıyor. Birinci suçlu zaten futbolcudur. Biz 16 senedir Mehmet Topal ile birlikteyiz, Selçuk İnan ile 19 senedir beraber çalışıyoruz. Onlara da çok menajer gitmiştir zamanında, akıllarını çelmeye çalışmıştır. Ama hepsinin dediği tek bir şey var -benle muhatap olmayın varsa bir şey Batur ağabey ile konuşun-. Bu ne demek çocuğu kandıramazsın. Benle konuşsa dese ki yurtdışında şu takım var diye ben o takım gerçekten var mı yok mu 24 saat içine öğrenirim. Çünkü networkümüz o kadar geniş ki bir çok insan tanıyoruz yurtdışında. Takımlar, sportif direktörler, yöneticiler tanıyoruz" İfadelerini kullandı.
"HİÇ ÇİME BASMAMIŞ, SOYUNMA ODASININ KOKUSUNU ALMAMIŞ İNSANLAR SELÇUK İNAN'I ELEŞTİRİYOR, MEHMET TOPAL'I ELEŞTİRİYOR"
Sosyal medyadaki algı yönetimi ve bazı futbolculara yönelik yapılan ağır hakaretlere de değinen tecrübeli menajer, Selçuk İnan ve Mehmet Topal'a taraftarların büyük haksızlık yaptığına dikkat çekti. DHA'ya yaptığı açıklamalarda iki futbolcunun saha içi performansından bahseden Altıparmak şunları söyledi: "Öncelikle sosyal medya için şunu söylemeliyim; futbolu hiç oynamamış, futbolda soyunma odası kokusu almamış, çime basmamış adamların düşüncelerini aktarması ve insanların da buna inanması. Bir örnek daha vereyim; Selçuk İnan son 2 sezon yaşı büyümesine rağmen geçen sene 33 maç oynamış. Ortalaması; 2 bin 41 dakika yaklaşık 61 dakikaya geliyor ve maç ortalaması geçen sene 23. Bu sene 26 maç 1405 dakika oynamış ortalaması 55 dakikaya geliyor bu da 17 maça tekabül ediyor 90 dakikaya böldüğünüzde. Ama öncesine bakıyorsunuz oynadığı maç sayısı Trabzonspor'dan başlayalım bugüne kadar Süper Lig'de 497 maç oynamış. Bugünkü değerlere göre son 2 sezon az oynamasına rağmen 82 dakika oynamış. Bu da 456 maça denk geliyor. ve bunun karşılığında 77 gol atmış 102 asist yapmış ve 11 kupa almış Galatasaray Kulübü ile. 2011'deki transferinden sonra gösterdiği performans hafife alınacak bir başarı değil yani biraz vefa duygusu olmalı. Selcuk un oynadığı mevkii itibariyle bu istatistiklere ulaşan bir oyuncu bana gösterebilir misin ?
Türkiye'de maalesef sosyal medyaya bakıyorsunuz ciddi bir algı yönetimi var. Bu algı yönetimi birisi kuyuya taş atıyor diğerleri takip ediyorlar. Birileri bir şey söylediğinde o da kendince bir şeyler söylemeye çalışıyor. Eleştiriye her zaman açığız, eleştiri yapılabilir ama eleştiri hakaret boyutuna geldiği zaman bunlar olmamalı çünkü sizin de bir çoluğunuz çocuğunuz var. Sizin de bir aileniz var. Eleştiri her zaman olmalı ne olur sezon biter derler ki biz bu takımda Ahmet'i Mehmet'i istemiyoruz, fikrini söyleyebilirsin bunda bir sıkıntı yok. Bunu söyleyebilirsin ama bunun kararını verebilecek kişi ya da kurum o kulüptür.
Kulübü taraftar yönlendirirse doğru kararlarda sıkıntı yaşanabilir. Bir de şu var hangi insan bir sözleşmesi varken bırakıp gider. Hangi insan mevcut bir sözleşmesi varken, sözleşmesini bırakıp gider. Bunu Türkiye'de 100 tane kişiye soralım, benim şöyle bir anlaşmam var. Kim bozar o anlaşmayı geliri varsa. Niye bozsun ki, kimse bozmaz. Şimdi büyük bir iş adamısınız. 3 sene boyunca bir anlaşma yapmışsınız. 1.5 sene sonra öbür firma gelip ben bu anlaşmayı bozmak istiyorum dediği zaman, sizin zararınız varsa zararınızı karşılaşmak için dava açmaz mısınız ? Sonuçta bu bir emek. Onu da geçtim, zamanında yapılan kontrat bugünkü şartlar Türkiye için fazla olabilir ama sadece Türk oyuncularda bunu yapmayalım."
"MEHMET TOPAL'DAN HİÇ BİR TEKNİK ADAM VAZGEÇMEDİ, FENERBAHÇE'DE DE, VALENCIA'DA DA GALATASARAY'DA DA..."
"Aynı şekilde Mehmet Topal'a gelelim. Mehmet'i de şu anda eleştirenler oluyor. Mehmet, Fenerbahçe'ye geldiğinden beri kaç hoca değişti. 7 hoca değişti. Aykut hoca iki kere geldi, Ersun Hoca ikinci defa geldi. Pereira, İsmail Hoca, Advocaat geldi. Ondan önce 2 sene Valencia'da oynadı. Ondan önce 4 sene Galatasaray'da oynadı. Gerets; Rijkaard, Karl Heizn Feldkamp, Skibbe gibi hocalarla çalıştı. Bütün hocalar bu çocuğu oynattı. Şimdi şuna değinmek istiyorum. Futbolun içinden gelmemiş insanlar; yok pası oraya atamamış. Peki maç içerisinde yapılan hareketleri herkes nasıl göz ardı edebiliyor, kritik müdahaleleri. Ben futbolun içinden geldiğim, antrenör lisansım olduğu için ben fark edebiliyorum. Herkes bunu fark edemeyebilir, hatalar olabilir ama futbol bir hatalar oyunu değil mi zaten ?"
"HERKES KAÇARKEN MEHMET TOPAL BURADAYDI"
Bu takıma daha çok ne vermiş, tabii ki zaman zaman eksisi olacak kötü oynadığı zamanlarda olacak. Her zaman iyi oynayacak diye bir şey olamaz.. Ama birazcık vefalı olmak lazım. Unutmayın ki bu çocuk herkes Fenerbahçe'den giderken Fenerbahçe'ye geldi. Valencia'yı bırakıp, buraya Fenerbahçe'ye hizmet etmeye geldi.
"SOSYAL MEDYAYI YÖNETEREK EKMEK KAZANAN BİR KESİM VAR!"
"Maalesef Sosyal medyada tetikçi niteliği taşıyan gruplar var. Bunların amacının ne olduğu belli değil. Ama şöyle bir şey olduğunu, bundan ekmek kazanan bir kesimin de olduğunu biliyorum. Sosyal medya hesapları yönetme. Bunu Mehmet için söylemiyorum. Genel anlamda Türkiye için söylüyorum. Sosyal medya hesaplarında ortaya bir şeyler atılıyor. Onun peşinden birileri gidiyor. Doğru mu, yanlış mı diye kimse bakmıyor.
Hem takıma hem oyuncuya hem de kulübe zarar verecek bir örgütlenme içine giriliyor. Biz şirket olarak futbolcularımız adına artık bu tarz konuların takipçisi olmaya karar verdik. Araştırılıyor, inceleniyor. Fakat eğer oyuncunuzun huzurunun, sağlığının, kariyerinin çok zarar gördüğüne inandığımız bir durum olursa menajerlik şirketi olarak devreye girer doğru olanı yaparız."
"SOSYAL MEDYA ARTIK YAPICI DEĞİL YIKICI BİR HAL ALDI"
"Sosyal medya artık yapıcı değil yıkıcı bir hal aldı. Kimin kimin olduğu belli değil. Yeri geliyor başkanı yeri geliyor sporcuyu tahrik edecek boyutta saldırıya geçiyorlar. Bunların gerçekten taraftar olduğunu düşünmüyorum. Dediğim gibi algı ekipleri var ve bu ekipler her takımın taraftar platformlarını aynı anda yönetebiliyor. Bunlar temizlenmediği sürece futbolda hep bir yanlışlar eksikler olacak bence. Bu konuda herkes kulüp futbolcu üzerine düşeni yapmalı.
İnsanın ağzı torba değil ki büzesin derler, insanların ellerini de kontrol etmek de mümkün değil. Şöyle bir şey var. Her türlü eleştiri kabul. Ama o eleştiri saygı çerçevesi içerisinde kalacak. Küfürler var. Herkes ediyor. Bugün Türkiye'de üst düzey birisine hakaret ettiğiniz zaman yargılanıyorsunuz değil mi? Benim vatandaş olarak ona da hakkım var. İstersem yapmalıyım. Tabii bunu yaparken de durumunu, çocuğun aile şartlarını falan değerlendirip, bakmak lazım. Körü körüne de yapmamak lazım. Küçük yaşta herkes hata yapabilir, bazen affetmek büyüklüktür."
"MEHMET'İN BENİ ARAYIP KULÜP BULMAMI İSTEDİĞİ DOĞRU DEĞİL"
Mehmet Topal'ın kendisini arayarak kulüp bulmasını istediği şeklindeki haberin asılsız olduğunu belirten Batur Altıparmak bu konuya şu açıklığı getirdi: "Hiç öyle bir şey yok. Mehmet mutsuz. Ayrılmak istiyor şeklindeki haber doğru değil. Sezon başında öyle bir teklif geldi. Mehmet ile konuştuğumuz da biz hiçbir zaman Arabistan'a gitmeyi düşünmedik. Sebebi de şu, Mehmet'in para ile alakalı bir sıkıntısı yok. Mevcut bir sözleşmesi var. Ailesi burada, takımını seviyor. Severek oynuyor, elinden gelen her şeyi yapmaya çalışıyor. Değişiklik yapmayı düşünmedi. Allah nasip ederse de futbolu burada bırakmaya çalışacağını söyledi. Tabii şartlar el verirse. Yani hiç böyle bir talebi olmadı benden."
MENAJERLERİN TAKIMLAR ÜZERİNDE ETKİSİVAR MI?
"Menajerlerin milli takımın oluşmasında, kulüplerin üzerinde etkisi var mı '" sorusuna karşılık Batur Altıparmak şu bilgileri verdi: "Ben buna çok gülüyorum. Bu bir ara Ahmet Bulut için de söylenmişti. Böyle bir şey olma ihtimali var mı' Futbol torpille ya da kayırmayla oynanacak bir oyun mu? Sonuçta oyuncunun sahadaki performans bazı şeyleri gösterir. Oynatsanız bile 1-2 kere oynatırsınız. 3'üncü kez oynatma şansınız olmaz. Ben buna kesinlikle katılmıyorum.
"BENİM ALDIĞIM OYUNCULAR MİLLİ TAKIMA YÜKSELDİ, MİLLİ TAKIMDAYKEN ALMADIM ONLARI"
Benim bir ara 11 tane oyuncum vardı. 4-5 sene önce Milli takımda. Ama ben bu oyuncuları Milli takımlara gittiklerinde almadım ki. Ben hepsini 16-17-18 yaşlarında aldım. Yani demek ki ben görmüşüm. Ekibimiz görmüş ki, bu arada ben derken biz burada büyük bir ekibiz. 6-7 tane çalışanımız var. 3-4 tane de ortağımız var. Hepsiyle beraber koordineli çalışıyoruz.."
Son Dakika › Spor › Batur Altıparmak'tan Selçuk İnan ve Mehmet Topal Açılımı (2) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?