Avrupa Basketbol Şampiyonası’nın bitmesine 5 dakikadan az kaldı, hücum sırası Sırbistan’da. Maçın ilk periyodundan beri ilk defa öne geçme fırsatı yakalanmış. Macvan, sırtı dönük oyunuyla arkasına Muric’i alıp potaya doğru sürüklemeye başlıyor, hafifçe potaya dönüp atışını yapıyor ve top biraz gönülsüzce fileden geçiyor. Durum şimdi 77-78 Sırbistan üstünlüğü var. Kupanın sahibini bulmasına sadece 4 dakika 50 saniye kaldı. Goran Dragic’le en kritik 24 saniyelerden biri başlamak üzere. Koskoca 18 gün, sanki 24 saniyelik hücum saatine sığmışçasına zihnimizde canlanmaya başlıyor. Gelin, EuroBasket 2017 denilince aklımızda oluşacak imgeleri yazıya dökelim.
Namağlup 2 Takım
Altışar takımdan dört grubun oluştuğu turnuvada, iki ekip namağlup şekilde bir üst tura çıkmaya hak kazandı. Slovenya A-Grubunu, İspanya ise C-Grubunda oynadıkları tüm müsabakalardan galibiyetle ayrıldılar. Grup Aşamalarındaki Hayal Kırıklıkları
B-Grubunda Litvanya ilk maçında Gurcistan’a yenildi fakat bu altı takım arasındaki esas sürpriz bu olmadı. İsrail, kendi evinde oynanan grup müsabakalarında, Son-16’ya hak kazananın belirleneceği maçta Ukrayna’ya kaybederek grubunu sonuncu olarak bitirdi. Fransa’nın da, hem Finlandiya’ya hem de Slovenye’ya maçlarını kaybetmesi sürpriz gibi gözükse bile ilerleyen turlarda zihinsel olarak EuroBasket’e gelmedikleri gördük. Finler Gene Avrupa Çıkarması Yapıyorlar
A-Grubunda mücadele eden Finlandiya, daha önceki büyük şampiyonalarda olduğu gibi Koponen’le birlikte harika iş çıkardılar. Normalde ikinci oyuncuyu bulmakta zorlanan ekip, genç uzun Markkanen’in de katılmasıyla grup içinde oynadıkları maçlarda güçlü bir takım imajı çizdiler. Fakat tecrübe eksiliği sebebiyle Son-16 turunda İtalya’ya elenmekten kurtulamadılar. Tingis Pingis
Letonyalı oyuncu New York Knicks tarafından draft edildiği sırada, taraftar bu kararı yuhlamaya başlamıştı. Knicksli bir taraftarın çıldırıp, Youtube’a yüklediği efsaneleşen “Tingis Pingis” videosunu çoğumuz hatırlamaktadır. Turnuvaya gelen yıldız oyuncular arasında, en çok merak edilen Porzingis’in performansıydı. Harika bir jenerasyona sahip olan Letonya’nın neler yapacağı ve “ölüm grubu” olarak adlandırılan D-Grubunu kaçıncı sırada bitirebileceği büyük merak konusuydu. Fakat ilk hava atışıyla birlikte uyumlu ve modern takımların sahip olması gereken tüm doğruları uygulayabilen bir ekiple karşılaşmamız çokta şaşırtmadı. 37’lik Delikanlı
Yaşıtları koçluk kursları aramaya veya federasyonlarında çalışmaya başlarken o halen ülkesini temsil ediyor. Basketbol aleminde kazanılabilecek neredeyse her madalyayı alan Pau Gasol, 18 yaşında ilk defa milli formayı giyiyormuşçasına parkeye çıktı. Turnuvanın da ilk 5’ine seçilen oyuncu, sahada kaldığı her an bizlere resitaller sunmaya devam etti. İspanya’nın 3.’lükle sona eren macerası kimilerine göre başarısız sayılsa da, Gasol’ün madalya törenindeki mutluluğu gözlerden kaçmadı. Yıldız oyuncu parkede kaldığı her saniyeden keyif aldı ve çevresine sürekli güzel duygular yaydı. EuroBasket 2017’nin de en iyi 5’ine seçildi. Ehliyet Alamayacakken Altın Madalya Sahibi (!)
EuroBasket 2017 genç oyuncular için vitrin görevi görüyor. Ama içlerinden öyle biri var ki onu “Genç Semih” kategorisinde değerlendirmek oynadığı basketbola hakaret olur. 1999 doğumlu Doncic, Slovenya’nın oynadığı tüm maçlarda esas roldeydi. Özellikle çeyrek-finalde Letonya’ya karşı 27 sayı, 9 ribaundu, yarı-finalde de İspanya’ya karşı triple-double’ı 2 asist ile kaçırması (11 sayı,12 ribaunt, 8 asist), müsabakalar zorlaşsa bile performansının sürekli arttığını gösteriyor. Doncic için Avrupa kıtasının geçmişten günümüze en büyük potansiyeli demek çokta yanlış olmaz. Hak Edenlerin Finali
Grup maçları sırasında ribaunt ve asist lideri olan İspanya, bu istatistiki üstünlüğü ilerleyen turlara taşıyamadı ve yarı-finalde Slovenya’ya elendi. Slovenler modern basketbol anlayışına sahip, yüksek paylaşımlı ve hücum setlerinde sahaya harika yayılışları sayesinde rakip kim olursa olsun kendi oyunlarını yansıtabildiler. Turnuva öncesindeki hazırlık maçlarında da sinyali verilen, Dragic’e orta mesafede şut alanı yaratma formülü harika işledi. Sırbistan tarafındaysa görev dağılımları belirgindi. Sayıyı kimin atacağı, kimin savunmada kirli işleri yapacağı veya kimin ribauntları alacağına kadar planlanmıştı. Her ne kadar tahmin edilebilir olsalar da, skorer Bogdanovic’e alınan önlemleri oyuncunun harika saha görüşü sayesinde atlatabilmeleriyle final oynama başarısı gösterdiler. Son maça kadar Marjanovic’in pota çevresindeki fiziksel üstünlüğü de, Sırplar için sıkışan maçlardaki yangın alarmı vazifesi gördü. Şampiyon Slovenya
Maçın ve EuroBasket 2017’nin bitimine sadece 4 dakika 50 saniye kaldı, Sırbistan Macvan’ın sayısıyla 77-78 öne geçiyor. Top Dragic’te ve Slovenya hücumu başlıyor. Turnuva boyunca büyük anların oyuncusu olduğunu ispatlarcasına mücadele eden Prepelic’in, 2.13’lük Kuzmic’in üzerinden attığı 3’lükle tekrar üstün olan taraf Slovenler. 3 dakika 37 saniye kala Sırplar bir kez daha skor avantajını yakalıyor. Fakat Slovenya tabeladan bağımsız, panik olmadan kendi oyununu oynayarak sayı üretmeye devam etmesi onlar için galibiyetin ve şampiyonluğun kapısını açıyor. Goran Dragic, EuroBasket 2017’nin en değerli oyuncusu seçildi. Final maçını tüm turnuvanın bir maçta en çok sayı atan oyuncusu olarak sonlandırması da bu ödülü en çok hak eden oyuncu olduğunun ispatı (35 sayı, 3 asist, 7 ribaunt). 23 Yaş Altı Karması
- Kristaps Porzingis, Letonya (23.6 sayı, 5.9 ribaunt, 0.9 asist, 1.9 blok) - Lauri Markkanen, Finlandiya (19.5 sayı, 5.7 ribaunt, 0.7 asist, 0.7 blok)
-
Cedi Osman,
Türkiye (16 sayı, 5 ribaunt, 3.8 asist, 0.7 blok, 2 top çalma)
- Luka Doncic, Slovenya (14.3 sayı, 8.1 ribaunt, 3.6 asist, 0.9 top çalma)
-Dennis Schröder,
Almanya (23.7 sayı, 2.6 ribaunt, 5.6 asist, 1.6 top çalma)
Son Olarak Organizasyon
Çalışanların iyi niyetlerine rağmen, Sinan Erdem Spor Salonu’nda seyircilerin araçları için otoparkın olmaması ve insanların araçlarını Ataköy’ün içine bırakmak zorunda kalmaları daha salona girerken yüzleşmeniz gereken ilk problem oluyordu. Salon çevresinde çalışan görevlilerin bilgisizliği ve içerideki büfelerde peçeteyi bile parayla satmaya çalışan esnaf biraz can sıkıcıydı. Hediyelik eşya satılan yerlerdeki fiyat politikalarıysa trajikomikti. Atkı yabancı turiste 40 Euro’yken, Türk taraftar için 40 TL civarında satılıyordu. Hatta Euro ile harcama yapan taraftara para üstü Türk Lirası olarak veriliyordu (5Euro=5TL) . Son olarak final maçı ve ev sahibi Türkiye’nin maçları dışında salon doluluğunun 5000 kişinin bile altında kalması kesinlikle incelenmeli ve nerede hatalı olunduğu konusunda çalışmalar yapılmalı. Doğa Üründül 
Sizin düşünceleriniz neler ?