Ezberi Bozunca…

Lig seyircisiz başlıyor

Elazığ, Juventus ve 37. dakikaya kadarki Gençlerbirliği maçlarındaki 3-5-2 (ya da 3-4-Sneijder-2)'den sonra Trabzonspor maçında 4-3-Sneijder-2 ile başladı Galatasaray.

İlk yarıda son 10 dakika hariç bu formasyondan da tam beklediği verimi alamadı Mancini. Zaten orta sahası bir önlibero + bir önstoperle yeterince kalabalık olan Trabzonspor karşısında ortanın merkezinde Melo-Selçuk-Yekta + önlerindeki Sneijder'la başlayan Galatasaray ilk yarının büyük kısmında kanatları yeterince verimli kullanamadı. İlk 45'te % 100 kanattan gelişen tek tehlikeli akında sol bek Riera'nın ortasıyla sağ bek Sabri'nin buluşması, kanatlar ile ortadaki oyuncular arasındaki kopukluğun en net özeti niteliğindeydi.

İlk yarım saat sonunda merkezde 4 orta sahayla oynayan Galatasaray rakibinden sadece 12 isabetli pas yapabilmişti. Bunun doğal sonucu sadece 2 boyuttan ibaret "ezbere" hücumlar organize ettiler: 1- Drogba'ya yolla indirsin 2- Savunma arkasına koşan Burak'a ara pas yolla.

İlk yarının bitmesine 10 dakika kala ise Mancini, oyun içinde Yekta ve Melo'nun yerini değiştirdi. Trabzonspor, sol bekte stoper Aykut, orta 3'lüde de 2 defansif oyuncuyla oynadığı için Galatasaray savunmasının önünde iki ayrı oyuncu gereksizdi. Yekta savunma önüne geldi, Melo çift yönlü oynamaya başladı.

Bu mikro taktik değişimi saha içinde bambaşka bir Galatasaray izlememizi sağladı. Pas trafiği hızlandığı gibi, pas yolları da çeşitlendi; kanatlar ile merkez arasındaki bağlantı kopukluğu giderildi. Maçın geri kalanı daha çok Galatasaray hücumcuları ve kaleci Onur arasında geçti. Onur kurtardıkça Galatasaray daha da etkili ve çeşitli hücumlar yaptı. Galatasaray ligdeki ortalama topa sahip olma oranının üstüne çıkarken dakikalar 90'ı gösterdiğinde dakika başına 3.5 isabetli pas oranı yakalamıştı. Savunma arkasına kaçan Burak'a 60. dakikadaki Sneijder-Drogba ortak yapımında gördüğümüz gibi ezbere değil organize toplar atılınca goller geldi. Maçı 2-1'e getiren golde Sabri'nin sağ kanattan bakarak sol ayakla yaptığı orta kadar Selçuk'un asisti de ilk 30'daki ezbere futbolun anti-teziydi.