24 Mart Dünya Tüberküloz Günü

Samsun Halk Sağlığı Müdürü Mustafa Kasapoğlu, "Tüberkülozla ilgili en önemli tehlike hastaların ilaçlarını düzenli kullanmamaları veya tedavilerini yarım bırakmaları sonucunda gelişen ilaç direncidir" dedi.

Kasapoğlu, yaptığı açıklamada, verem hastalığının kalıtsal değil bulaşıcı bir hastalık olduğunu söyledi.

Hastaların öksürme ve hapşırmaları sırasında etrafa saçılan verem mikroplarının sağlam kişiler tarafından solunması ile bulaştığını belirten Kasapoğlu, şöyle devam etti.

"İlaca dirençli vakalar da dahil tüberküloz hastalarının tedavisinde kullanılan bütün ilaçlar ücretsiz olarak hastalara verilmektedir. Tedavi süreci en az 6 ay süren bu hastalıkta düzenli ve eksiksiz ilaç kullanımı büyük önem taşır. İlaç tedavisine başlandıktan 15 veya 20 gün sonra bulaştırıcılık büyük oranda azalmakta, tedavisini önerilen sürede eksiksiz şekilde kullanan hastalar yüzde yüze yakın oranda şifa bulmaktadır. Tüberkülozla ilgili en önemli tehlike hastaların ilaçlarını düzenli kullanmamaları veya tedavilerini yarım bırakmaları sonucunda gelişen ilaç direncidir. Bu vakalar klasik verem ilaçlarına dirençlidir ve tedavileri ancak ikinci seçenek tüberküloz ilaçları ile mümkündür. Bu da tedavi başarısını azaltmakta ve tedavi maliyetini arttırmaktadır."

Türkiye'de verem hastası sayısının yıllar içinde azaldığına dikkat çeken Kasapoğlu, şunları kaydetti:

"Samsun'da son 10 yılın verileri azalan bir grafik çizmektedir. Verem hastalarının tedavileri doğrudan gözetim altında uygulanmakta olup, yeni vakalarda ilimizdeki tedavi başarısı  yüzde 90'ların üzerindedir. Bireyin ve dolayısıyla toplumun tüberküloz hastalığından korunmasında en önemli husus, tüberküloz hastalarına erken tanı konması ve en kısa sürede tedaviye başlanmasıdır. Ülkemizde verem hastalığının teşhis ve tedavisi ücretsiz olarak yapılmaktadır. İki ve üç haftadan uzun süren öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, nefes darlığı, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, ateş, gece terlemesi şikayetleri olan vatandaşların aile hekimlerine veya verem savaş dispanserlerine başvurmaları gerekmektedir. Başvuranların gerekli muayeneleri yapılıp tanı konduktan sonra verem savaş dispanseri tarafından aylık takipleri yapılmaktadır. Ayrıca kayıtlı olduğu aile hekimi gözetiminde ilaçlarını kullanması sağlanmaktadır."