250 Bin Suriyeli Sığınmacıya "Kızılay Gıda Kartı"

Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, Türk Kızılayı ile Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı işbirliğinde başlatılan Kızılay Gıda Kart'ından 250 bin Suriyeli sığınmacının yararlandığı söyledi.

Akar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kızılay Gıda Kartı'nın bir yardım kartı olduğunu ve en büyük özelliğinin insan onurunu korumak olduğunu belirtti.

Kızılay Gıda Kartı'nın kredi kartı gibi olduğunu belirten Akar, bu karta Türk Kızılayı tarafından belli aralıklarda ve belirli miktarlarda para yüklemesi yapıldığını kaydetti.

Akar, kartı kullanan kişilerin herhangi bir markete ya da Türk Kızılayı'nın anlaştığı marketlere gitmeleri durumunda alış veriş yapabildiklerini dile getirerek, "Bu insanlar poşetle marketten çıktıklarında fakir mi ya da zengin mi olduklarını kimse bilmez" diye konuştu.

Anadolu'nun çeşitli yerlerinde bu kartı yaygınlaştırmaya çalıştıklarını vurgulayan Akar, ilk uygulamayı Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı ile Suriyeli sığınmacıların yaşadığı kamplarda başlattıklarını anlattı.

Akar, şu anda bu karttan yaklaşık 250 bin Suriyeli sığınmacının yararlandığına dikkati çekerek, "Kamplarda barındırdığımız insanları aç susuz bırakacak halimiz yok. Onların en büyük sorununu Türk Kızılayı olarak çözdük, çözmeye devam edeceğiz" ifadesini kullandı.

BM Dünya Gıda Programı ile yapılan anlaşma gereği Türk Kızılayı olarak yeni hedeflerinin bu uygulamayı kamp dışında taşımak olduğuna vurgu yapan Akar, " Türkiye'de kamp dışında bir milyon 750 bin Suriyeli, Iraklı ya da başka ülkelerden insanlar yaşıyor. Bu insanlar misafir olarak Türkiye'deler. Bu insanlara yönelik de Kızılay Gıda Kart uygulamasına geçmek istiyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor" şeklinde konuştu.

"Çuvallarla gıdaları taşımak yerine bu kartlardan dağıtacağız"

Kızılay Gıda Kartı'nın Türkiye'de olası büyük bir afette kullanacaklarını belirten Akar, şunları kaydetti:

"Artık biz Türkiye'de belli bir süreden sonra koli taşıma ya da çuvallarla gıdaları taşımak yerine bu kartlardan dağıtacağız. Bir ilde deprem olduğunda şehrin tamamı yıkılmıyor. Bir ilçesinde yıkım oluyorsa bir ilçesinde hayat devam ediyor. İşte o zaman bu kartları insanlara dağıttığımızda gidecekler oranın esnaflarından alış veriş edecekler. Böylelikle hem oradaki esnaflar bu afetlerden dolayı iflas etmekten kurtulacak. Hem de bu insanların onuru korunacak. İnşallah ülke olarak büyük afetlerle karşı karşıya kalmayız. Ama yaşadığımızda bu kartları kullanmaya başlayacağız."