CHP'nin Afyonkarahisar Mitingi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Eski siyaset anlayışını çöp sepetine atıyoruz. Barışı önceleyen, huzuru önceleyen, geliri önceleyen, refahı önceleyen, Türkiye'nin onurunu önceleyen, bayrağının göklerde onurla dalgalandığı bir Türkiye özlemimiz var" dedi.

Kılıçdaroğlu, Afyonkarahisar'daki Anıt Park'ta, partisince düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, 5 milyon vatandaşın kredi kartı ya da tüketici kredisinden dolayı borç batağında olduğunu savundu.

Bu kişilerin son 10 yılda bankalara ödediği faizin 128 milyar doları bulduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Ben diyorum ki hesabını da kitabını da yaptık. Borç batağındaki vatandaşın faizinin en az yüzde 80'inini sileceğim. Bunun devlete hiçbir yükü yok. Kaynak konusunda sık sık 'Ey Kılıçdaroğlu kaynağı nereden bulacaksın?' diyen Sayın Davutoğlu'na da hepinizin huzurunda bir çağrı yapıyorum. Gel beraber senin istediğin televizyon kanalında, sen bana sor, ben sana anlatayım. Hiçbir zaman gocunmadım, elbette bize soru sorulabilir, eleştiri gelebilir ama çağdaş bir ülkede yaşıyorsak, Fransa'da, Japonya'da, Amerika'da ana muhalefet partisi ile iktidardaki parti zaman zaman bir araya gelir, bütün milletin önünde uygarca tartışırlarsa biz de uygarca tartışalım. Sen bana kaynağı sor, ben sana anlatacağım. Ben de sana 13 yılın hesabını soracağım, sen de bana anlatacaksın. Bunun için ne gerekiyor? Bunun için yürek gerekiyor."

"Refahı tabana indireceğim"

Kılçdaroğlu, vatandaşların siyasette kavga ve gerginlikten bıktığını dile getirdi.

Ülkenin temiz ve düzgün siyasete ihtiyacı olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Seçim bildirgesini açıklarken de söyledim. İlk 4 ay içinde çıkaracağımız yasanın adı 'temiz siyaset yasası' olacak. Siyaseti kirlilikten, yalandan, vatandaşı kandırmadan arındıracağız" ifadesini kullandı.

Yoksulluk sınırının altındaki 17 milyon vatandaşın 3 milyon 750 bin hanede yaşadığını anlatan Kılıçdaroğlu, getirecekleri aile sigortası ile hiçbir ailenin "Ben yoksulum" demeyeceğini ifade etti. Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu topraklarda yoksulluğu tarihe gömeceğim. İnşallah bu yetkiyi verirseniz hiçbir aile 'Benim gelirim 720 liranın altındadır' demeyecek. 'Asgari ücreti bin 500 lira yapacağız' dedik. Bakan açıklama yaptı; 'Asgari ücreti bin 500 lira yapmak işçiye zulümdür.' Sen 12 bin lira alırken zulüm değil de işçiye verince mi zulüm oluyor bin 500 lira? Asgari ücretin miktarı 949 lira. Anne, baba ve 3 çocuk düşünün. Günde bir simit yiyip, bir çay içseler 30 günde 900 lira ediyor. Geriye kalıyor 49 lira. 49 lirayla ev kirasını mı verecek, mutfak masrafını mı karşılayacak? Ben diyorum ya bunların büyüme modeli vicdansız büyüme modelidir. Bizim büyüme modeli refahı tabana yayma modelidir. Aramızda böyle bir fark var. 2002 yılında Türkiye nüfusunun yüzde 1'i, Türkiye'deki toplam servetin yüzde 39'una sahip. Geldik 2014'e, Türkiye nüfusunun yüzde 1'i, toplam servetin yüzde 54'üne sahip. Diyorlar ya 'Kaynağı nereden bulacaksın?' O 54'lük kaynağı 39'a indireceğim. Hiç meraklanmayın, refahı tabana indireceğim."

"Ayrımcılık, bölünme benim kitabımda yok" -

Polislerin de bazı beklentileri olduğuna değinen Kılıçdaroğlu, onlara seslendi.

Kılıçdaroğlu, "Senden sadece bir şey istiyorum, devletin, hükümetin polisi olma, halkın polisi ol, halk için çalış. Gençlerimiz, çocuklarımız adı üstünde delikanlı. Zaman zaman aşırılıklara kaçabilirler, sevecenlikle yaklaş, bunları kucakla. Sana sözüm söz, CHP iktidarında 3 bin 600 göstergeyi size vereceğim" diye konuştu.

Engellilere de çeşitli imkanlar sağlayacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, devletin onlar için ayırdığı kadroların doldurulmadığını iddia etti. Gerektiği kadar engelli kamu görevlisi atanmadığını öne süren Kılıçdaroğlu, onların önündeki engelleri kaldıracağını anlattı.

CHP olarak, hiç kimseyi etnik kimliğinden, inancından, yaşam tarzından dolayı siyasete malzeme yapmayacaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

" İnsan, Allah'ın yarattığı en değerli varlıktır ve benim başımın üzerinde yeri vardır. Eski siyaset anlayışını çöp sepetine atıyoruz. Barışı önceleyen, huzuru önceleyen, geliri önceleyen, refahı önceleyen, Türkiye'nin onurunu önceleyen, bayrağının göklerde onurla dalgalandığı bir Türkiye özlemimiz var. Yaşanacak bir Türkiye, huzurlu bir Türkiye, kardeşçe yaşayabileceğimiz bir Türkiye. Hiçbir annenin 'Acaba ay başını nasıl getireceğiz?' diye düşünmediği bir Türkiye. Bunun için çalışıyoruz. Bunun şartları var, bunu yapabiliriz, tarihimiz 7 Haziran. 7 Haziran'da sandığa gideceğiz. Geleceğimiz, çocuklarımız, güzel Türkiyemiz, barışımız için 7 Haziran'da 'CHP'ye evet' dediğimizde yeni bir Türkiye'ye hep beraber 'merhaba' diyeceğiz. Ayrımcılık, bölünme benim kitabımda yok. Ulusal bağımsızlık savaşını nasıl beraber verdiysek ve Afyon'da düşmana kurşun nasıl atıldıysa, barışın, huzurun da temelini Cumhuriyet'i kuran Afyon'un böğründe yeniden yeşerteceğiz."

(Bitti)