Erkan Güral: "Aile Şirketlerinin Mutlaka Bir Anayasası Olmalı"

Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu (TÜGİK) Genel Başkanı ve Kütahya Seramik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral, aile şirketlerinin mutlaka bir anayasanın olması gerektiğini söyledi.

Kütahya'da doğup, büyümelerinden dolayı bütün işletmeleri Kütahya'da büyüttüklerini ve Kütahya'da geliştiklerini dile getiren Güral, "Bir aile şirketiyiz. Ben ve 5 bin arkadaşım Kütahya'da porselen sofra eşyası, yer ve duvar seramikleri ve ambalaj sektöründe faaliyet gösteriyoruz. Ayrıca Kütahya dışında turizm yatırımlarımız var. Afyonkarahisar, Sapanca, Kütahya'da ve şu anda planlanmakta olan farklı birkaç ilde yatırımlarımız devam ediyor. Turizm yatırımlarını Kütahya'nın dışında yaptık, bu potansiyel yine Kütahya'da olsaydı Kütahya'da devam ederdik" dedi.

"DOĞUP BÜYÜDÜĞÜMÜZ YÖREYE SAHİP ÇIKMALIYIZ"

İnsanların doğduğu, büyüdüğü yerlere sahip çıkarması halinde, ülkenin dengeli büyümesine katkı sağlanacağının belirten Güral, "Biz bir Kütahya vatandaşı olarak gidip İstanbul'da, İzmir'de, Antalya'da büyüyeyim, evet tabi ki mümkün, çokta keyifli, belki daha da kolay. Ama hepimizin doğup, büyüdüğü topraklara sahip çıkması, doğup büyüdüğümüz ve ekmeğini yediğimiz yerlerin hem istihdamına hem vergi yönüyle Türkiye ekonomisine katkıda bulunulması açısından son derece önemsiyoruz. Bu bizim için önemli bir kıstas ailemiz adına. O yüzden biz bu şekilde kendi doğumuz, büyüdüğümüz yerlere yatırım yapmayı, orada sağlanacak 5 bin kişilik istihdam önemli ise biz bu önemin içerisinde bir parçacıkta olsa yerimizi almak istiyoruz" diye konuştu.

"AİLE ANAYASASINI YAZMAKTA GEÇ KALMIŞIZ"

Aile şirketinin zor, meşakkatli ama çokta keyifli bir çalışma prensibi olduğunu vurgulayan Güral, "Kurallarını yazarsanız aile şirketinde çalışmak son derece kolaydır ve aile şirketini yönetmek. Ama kuralları olmazsa, bir disiplin içerisine alınmazsa vay halinize. Vay halinize diyorum, ben vay haline kısmını yaşayan kişilerden bir tanesiyim. 10 sene öncesine kadar bizim bir Aile Anayasamız yoktu, yazmamıştık. Herkes bildiğini okuyordu, herkes istediği gibi çalışıyordu. İsteyen istediği zaman işe gelir, isteyen istediği kadar çalışırdı yada istediği şekilde şiddeti yönetirdi. Bu şekilde bir büyüme içerisinde olamayacağımızı gördüğümüz için biz 10 sene önce ailemiz içerisinde aile fertlerinin mutabakatı ile Anayasamızı yazdık. Gördük ki, biz bu Aile Anayasasını yazmakta çok geç kalmışız. Nasıl bir ülkenin Anayasası varsa, şirketlerin ve şirket yönetim felsefelerinin de muhakkak kurallarının olması lazım. Yazmak çok zor olmadı, çünkü kardeşler, anne, baba herkesin bir arada olduğu aile tarafından yazıldı. Herkes istediklerini ve istemediklerini söyledi, maddeledik ve bunları bir sepet içerisinde toplayarak uygulamayı başlattık. Herkesin ortak mutabakatı lazım, çünkü bunu uygulayacak olan kişiler şirketi yönetecek aile fertleri. Bir tanesinin içerisinde bu konuya mutabakatı olmazsa bu fikir birliği yürümez ve yürümüyor da. Biz konuda çok başaralı olduk, gayet iyi bir şekilde ben kardeşlerim profesyonellerimizle birlikte şirketlerimizi yönetiyoruz" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE'DE AİLE ŞİRKETLERİNİN ÖMRÜ KISA"

Erkan Güral, sözlerini şöyle noktaladı: "Genç arkadaşlarıma tavsiyem, eğer bir Aile Anayasanız yoksa şirketiniz içerisinde tavsiye ediyorum muhakkak hazırlayın aksi takdirde şirketlerin geleceği gerçekten karanlık olabilir. Bu hiç ama hiç istenmeyen bir durumdur ki, Türkiye'deki aile şirketlerinin yapısına baktığımızda ortalama ömürleri çok uzun değil maalesef. Bu kısa süreli şirketlerden bir tanesinin içerisindeki yaşadığımız bu acı tecrübe bizlere kalmasın. Bunları hep birlikte görelim, hep birlikte yönetelim. Aile şirketi içerisine katılacak genç arkadaşlarım varsa şirketin geleceğini emin ellerde, beraber sizin kontrolünüzde planlanabilmesi adına ailenin mutabakatlarını alarak hazırlayacağınız bir aile anayasası olmazsa olmaz şartlardan bir tanesidir."(EFE) - KÜTAHYA