Harvey İle Celîl Diyarbakır'da

Amed Kitap Fuarı kapsamında Diyarbakır'a gelen David Harvey, Sümerpark Resepsiyon Salonu'nda son çalışması "On Yedi Çelişki ve Kapitalizmin Sonu" kitabına ilişkin konuştu. Harvey, kitabında yıkılamaz denilen ancak sürekli krizlerle boğuşan kapitalist sistemin temel çelişkilerine odaklandığını ve böylece harekete de farklı bir düşünce kapısı aralamayı hedeflediğini söyledi.

Son zamanlarda özellikle kentleşmenin yaşanacak yerler değil, yatırım yapılacak mekanlar olarak üretildiğine dikkkat çeken Harvey, başta ABD ve Çin'de olmak üzere Türkiye'de de bu durumu gözlemlediğini söyledi. Harvey, "Gelir seviyesi düşük kesim için yaratılacak mekanlar yerine yatarım amaçlı ve boş kalacak mekanlar üretilmeye başlandı. 50 yıl sonra bu şekilde devam ederse dünya beton yığınına dönecek" diye konuştu. Mantıklı birinin bu durumun sürdürülemez olduğunu ve durması gerektiğini bildiğini söyleyen Harvey, "Sağ veya merkez partiden olanlar David'in deli olduğunu düşünüyor. Oysa akıl sağlığım yerinde. Bu duygusal değil, rasyonal bir çağrıdır. Akıllı olan Mantıklı Olma Partisi'ne katılır." diye konuştu. "Bu kitabı okursanız, eminim ki hayatınız değişecek" diyen Harvey, "17 çelişkinin her biri oldukça derin olarak analiz edilmiş. Bu süreçte nasıl antikapitalist olacağımızı kitabımda anlattım" dedi. Söyleşiyi izleyen Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Fırat Anlı'da Harvey'e kitabını imzalattı.

Uluslaşmada folklorun önemi tartışıldı

Prof. Celîlê Celîl ise Amed Kitap Fuarı'nda Kovara Folklora Kurdan Dergisi'nin düzenlediği "Uluslaşmada Folklorun Önemi" konulu söyleşiye katıldı. Celîl, Kürt gençlerinin bu kültürel mirasa sahip çıkarak, saha çalışmalarına katılmasının önemine dikkat çekti.

Söyleşinin moderetörlüğünü yapan Jêhat Rojhilat, Folklora Kurdan dergisinin "derleme ve arşivleme çalışmasının" görünen küçük bir kısmı olduğunu söyledi. Celîlê Celîl ise Kürt folklorunun zenginliğine dikkat çekerek, Kürt gençlerinin bu kültürel mirasa sahip çıkması gerektiğini belirtti. Gençlerin sahadaki derleme çalışmalarında aktif rol almalarını isteyen Celîl, uluslaşmada folklorun çok önemli bir mihenk taşı olduğunu ama bunun yanında, özgür bir vatanın, ekonominin halkın inanış sisteminin de gerektiğini ifade ederek, "Teoriden öte şu anda acil olan derleme çalışmalarıdır" diye konuştu. Kürtlerin folklorun taşıyıcısı olan ve bir ulusun en önemli öğesi olan dili korumaları ve konuşmaları gerektiğine dikkat çeken Celîl, bu vesileyle Kürt Dil Bayramı'nı kutladı.

Bazen son dönem Kürt roman ve hikayelerini okuduğunu ve orada atasözleri ve deyimlere neredeyse hiç rastlamadığını söyleyen Celîl, yazarların dil estetiğinin mevcut olduğu folklora yönelmesi gerektiğini söyledi. Celîl, "Klasik Yunan Edebiyatı ve bütün dünya edebiyatına baktığımızda folklorun izlerini çok güçlü bir şekilde görmekteyiz" diye konuştu. Kürt folklorunun ayak izlerini çok güçlü bir şekilde İspanya'da gördüğünü söyleyen Celîl, bu etkinin aynı zamanda Türk, Arap ve Farslar için de geçerli olduğunu ifade ederek, "Mesela ünlü Fars şairi Firdevsi'nin annesi Kürt, babası ise Farstır, kendisinin ifadesiyle her şeyini annesi ve dayısından öğrendiğini belirtmiştir" dedi.