Suriye'deki İç Savaş

Suriye İnsan Hakları Örgütü (SNHR), rejim güçlerinin "tecavüzü" muhaliflere karşı bir silah olarak kullandığını, mağdurların da genelde Sünni kadınlar olduğunu açıkladı.

SNHR tarafından "Devam Eden Utanç" adı altında yayımlanan raporda, Hama şehrinin El-Kusur semtinde 3 Ağustos 2012'de gözaltına alındıktan sonra tecavüze maruz kalan 7 kadının hikayesine yer verildi.

Tecavüze maruz kalan kadınların, tutukluların yüzde 99'unda olduğu gibi hiçbir tutuklama kararı olmaksızın karakollarda alıkonulduğu hiç kimseyle görüşmelerine izin verilmediği belirtildi.

Rejime bağlı güvenlik güçlerinin, şu ana kadar 117 bin kişiyi tutukladığına işaret edilen raporda, yakınlarının silahlı muhalif gruplardaki faaliyetleri ya da insani yardım yaptıkları gerekçesiyle 4 bin 200 kadının da tutuklananlar arasında olduğuna dikkat çekildi.

"Tecavüz vakalarında hedef alınan kadınların Sünni olduğu" vurgulanan raporda, söz konusu durumun apaçık mezhepsel bir boyut taşıdığı belirtilerek, 2014-2015 yıllarında rejime bağlı birliklerin "tecavüzü" muhaliflere karşı silah olarak kullandığı ifade edildi.

"Nesiller boyu silinmeyecek izler bırakacak"

Raporda ayrıca, SNHR Başkanı Fadl Abdulgani'nin "Tecavüz olayları, toplumda, gelecek nesillerde dahi silinmesi mümkün olamayacak izler bırakacak" şeklindeki sözlerine yer verildi.

Abgulgani'nin ayrıca şu sözlerine de yer verildi:

"Metodolojik tedavi önlemlerinin olmayışı, psikolojik, ruhsal ve toplumsal izleri kat kat artıracak. Bu suç sebebiyle, Suriye toplumunun eski haline geri dönmesini söylemek çok zor. Saldırıya maruz kalan tarafın vereceği tepkileri tahmin etmek ve önlemek mümkün değil."

Raporda, şu ana kadar Suriye içinde ve çevre ülkelere kaçmak zorunda kalan, 52 tecavüz mağduruyla görüşmeler yapıldığı ancak söz konusu duruma maruz kalmış birçok kadının da "psikolojik, toplumsal ve güven eksikliği" gibi nedenlerden ötürü konuşmayı reddettiği kaydedildi.

BM Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) Suriye'ye ilişkin 2041, 2042 ve 2139 sayılı kararların uygulanması çağrısında bulunulan raporda, keyfi olarak tutuklanan kişilerin serbest bırakılması için de rejime baskı yapılması istendi.

Suriye'de 2011'de başlayan halk ayaklanmalarının ardından şiddetin giderek tırmandığı şehirlerde, rejim güçlerinin muhaliflere yönelik ihlalleri birçok kez belgelenmişti. Ülkede, yaklaşık beş yıldan bu yana rejim güçleri ve onlara destek olan yabancı militanlar tarafından büyük bir kısmı 18 yaş altındakilere uygulanan 7 bin 500 cinsel istismar vakasının yaşandığı belirtiliyor.