Kocaeli 6. Kitap Fuarı'na katılan tarihçi-yazar Mustafa Armağan, 1922 yılında yapılan devrimlerle bir meclisin bir devleti ortadan kaldırıldığını ve bu sürecin ardından Avrupa'da geçmişten gelen Türk korkusu nedeniyle "Osmanlıdan arındırma" sürecinin başladığını söyledi. Armağan, Ayasofya'nın yeniden ibadete açılmasıyla ilgili görüşlere de değinerek, "Hükümet geçerliliği olmayan bir belge nedeniyle müze olan Ayasofya için harekete geçmeli ve burayı Genel Müdürlüğe emanet etmelidir" dedi.
Tarihçi Yazar Mustafa Armağan bu yıl altıncısı düzenlenen Kitap Fuarı'nda okurlarıyla buluştu. A Konferans Salonu'nda büyük ilgi gören bir söyleşi gerçekleştiren Armağan, sözlerine Soma'da hayatlarına kaybeden madencileri anarak başladı. "Şehitlerimizin ruhları şad olsun" diyen Mustafa Armağan, "Hepimiz böyle anlarda suçluluk duyarız. İnşallah böyle bir acı bir daha yaşanmaz ve bir daha başka madencilerimizin böyle bir felaket başına gelmez" dedi.
Mustafa Armağan daha sonra 1922 - 1928 arasında gerçekleştirilen devrimlerle yaşanan sürece dikkat çeken ve ilgiyle izlenen bir söyleşi gerçekleştirdi. 1922 Kasımında Saltanatın kaldırıldığını ardından gelen dördüncü yılda Osmanlı Devleti'nin tarihe karıştığını anlatan Mustafa Armağan, "Meclis Osmanlı Devletini lav etti. Dünyada ilk kez bir hükümet bir devleti yıktı" dedi. Ardından yapılan yasalarla 600 yıllık ve Osmanlı'yı devlet yapan esasların ortadan kaldırıldığına işaret eden Armağan, "Düşünün ki medeni kanunu İsviçre'den aldık. Bunun yabancı olmadığı "Türk" olduğu söylendi. Bunun neresi Türk ya da Türk'e ait. Bunun hukuk devrimiyle bir ilgisi yok. Devrim yeni bir şeyler yapmaktır. 1928'de harf inkilabı yapıldı ve 30'lı yılların başında 1922'den gelen süreçle bir devlet olan Osmanlı'nın hiçbir unsuru ayakta bırakılmadı" şeklinde konuştu.
Mustafa Armağan bunun Avrupa'da da kendini Osmanlıdan arındırma süreciyle ortaya çıktığını anlattı. "Neden Osmanlı bu kadar rahatsız etti de bir Osmanlıdan arındırma süreci başladı" diye soran Armağan dikkat çeken soruyu, "Bunun altındaki neden en basit şekliyle şudur. Tarihte Avrupa'ya ilerlemiş hiçbir güç Osmanlı kadar uzun süre o topraklarda kalmamış. Osmanlıdan arındırmanın en büyük kaygısı budur. Avrupa Osmanlı böyle bir ilerlemeye bir daha asla cesaret edemesin diye arındırma süreci başlattı. Amaç Türkleri Avrupa'dan, Trakya'dan hatta Anadolu'dan bile atarak, geldikleri yerlere geri göndermekti" cevabıyla yanıtladı.
Mustafa Armağan, Avrupa'nın bu çerçevedeki ilk sembol hareketinin Ayasofya'yı kiliseye çevirmek olduğunu kaydetti. Ancak bunu hayata geçiremediklerine dikkat çeken Armağan, "Kilise yapmak istediler ancak mülkiyetini Yunanistan'a mı yoksa Rusya'ya mı vereceklerine karar veremediler ve böylece meseleyi dondurdular" dedi.
Armağan, Ayasofya'nın tapu senedini gösteren tarihi bir belgeyi okurlarıyla paylaştı. Ayasofya'nın sahibinin Fatih Sultan Mehmet olduğunu kaydeden Armağan, "Ayasofya Fatih vakfiyesidir. Hukuken bir vakfın başka bir maksatla kullanılması mümkün değildir. Fatih burayı müze olsun diye vakfetmedi. 24 Kasım 1934 yılında ve altında Kemal Atatürk'ün olmadığı her haliyle belli olan ve Ayasofya'yı müze yapan kararname de gerçeği yansıtmamaktadır. O kararnamenin altında Atatürk'ün imzası olduğuna inanmıyorum. Ayasofya sahte bir kararnameyle müze olmuştur" dedi.
Armağan, Ayasofya'nın yeniden ibadete açılmasıyla ilgili olarak hükümete de çağrıda bulunarak, "Hükümet, geçerliliği olmayan bu belge için harekete geçmeli ve vakfı gerçek sahibi olan Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne vermelidir. Genel Müdürlük de bunun ardından Fatih'in kararını hayata geçirmelidir" şeklinde konuştu.
Söyleşinin ardından Musatafa Armağan, kendisine ayrılan alanda okurları için kitaplarını imzaladı. - KOCAELİ
Son Dakika › Yerel › Tarihçi-Yazar Mustafa Armağan Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?