"Uludağ Ekonomi Zirvesi"

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, "50 dezavantajlı ilköğretim okulunda TİM İnovasyon Atölyesi kuruyoruz. Hedefimiz her yıl bin 200, 10 yılda toplam 12 bin çocuğu yetiştirip, Türkiye'nin ihracat ve üretimine katkı sağlamak. Şu an 20 tanesi açıldı, 30 tanesi de eylüle kadar açılacak. Başarılı olursak, 50 tane de önümüzdeki yıl açıp, 100 sayısına ulaşmak istiyoruz" dedi.

Büyükekşi, Bursa Valiliği ile Capital ve Ekonomist dergilerinin iş birliğiyle düzenlenen, Anadolu Ajansının medya sponsoru olduğu "Uludağ Ekonomi Zirvesi"nde, Hürriyet Gazetesi yazarı Vahap Munyar'ın moderatörlüğündeki, "Yeni Girişimler Yeni Nesil Liderler" konulu panelde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son 10 yılda ihracatta önemli başarılar elde ettiğini söyledi.

Bunun çok önemli başarı hikayesi olduğunu belirten Büyükekşi, "10 yılda 36 milyardan, 152 buçuk milyar dolara çıktı ihracatımız. 500 milyar dolar olan 2023 hedefi var. Bu stratejiyi oluştururken 2 yıl sürekli çalıştık. Bine yakın katılımcıyla 100'e yakın toplantı yaptık. Önce Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve sonra sayın Başbakan'a sunum yaptık. Sonra Başbakanımız, bunu hükümet programına koydu. Devlet Bahçeli ve Kemal Kılıçdaroğlu'na da sunum yaptık. Sonra Resmi Gazete'de yayımlandı ve böylece devlet stratejisi haline geldi" diye konuştu.

Çalışmaların bundan sonra da devam edeceğini ifade eden Büyükekşi, Türkiye'nin artık yeni teknolojilerle üretilen, katma değeri yüksek ürünlere yönelmesi gerektiğini vurguladı.

"Savunma, uzay ve havacılık, hastane ekipmanları ve enerji alanında üretime geçilmeli. Yenilenebilir enerjiyi ithal ediyoruz. Bunların üretimi, nano teknoloji ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Bunları bizim üretmemiz lazım" diyen Büyükekşi, 20. yüzyılda konuşulan bazı şeylerin tarih olduğunu aktardı. Büyükekşi, şöyle konuştu:

"Bir örnek verirsek; 20. yüzyılda, 'ne kadar çok üretirsen, o kadar iyi' deniliyordu. 21. yüzyılda bu değişerek, 'ne kadar çok üretirsen değil, ne kadar çok değer yaratabilirsen iyi' gündeme geldi. Bunun da altında yatan 4 ana konu var. İnovasyon, Ar-Ge, tasarım ve marka. Bu konuda kendimize görev edindik. Hedef için kendimize vazife çıkarttık. Tasarım ve Ar-Ge konusunda ihracatçı birliklerimize görev verdik, yarışmalar yaptık. 10 bine yakın katılım oldu. Birinci olanları bir çatı altında topladık. Bunda hedefimiz katma değeri artırmaktı."

-"Hedefimiz, yükte hafif, pahada ağır mallar üretmek"-

Büyükekşi, bundan sonraki hedeflerinin "yükte hafif, pahada ağır" mallar üretmek olduğunu söyledi. "Geçen seneki ihracatımız yaklaşık 90 milyon ton. Kilosu bir buçuk dolara geliyor" diyen Büyükekşi, şunları kaydetti:

"Hepinizin cebinde bir iphone var. Yaklaşık fiyatı bin dolar civarında. Bizim bir ton ihracatımızın değeri bin 500 dolar. Cebimizde neredeyse bir ton ihracatımıza bedel bir telefon taşıyoruz ve bunu ithal ediyoruz. Bunu o yüzden çok iyi düşünmemiz lazım.

Şu anda devletin ortaya koyduğu FATİH Projesi, önce bunun Türkiye'de üretilmesi ve sonra yüksek teknolojiyle bunu ihraç etmek. Bununla ilgili Türkiye'de çalışma yapan çok önemli firmalar var. Bizim yaptığımız bu çalışmalar da bunlara destek veriyor."

-TİM İnovasyon Atölyesi-

Yeni bir proje başlattıklarını ifade eden Büyükekşi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"50 dezavantajlı ilköğretim okulunda TİM İnovasyon Atölyesi kuruyoruz. Hedefimiz her yıl bin 200, 10 yılda toplam 12 bin çocuğu yetiştirip, Türkiye'nin ihracat ve üretimine katkı sağlamak. Şu an 20 tanesi açıldı, 30 tanesi de eylüle kadar açılacak. Başarılı olursak, 50 tane de önümüzdeki yıl açıp, 100 sayısına ulaşmak istiyoruz. 24 bin çocuğu bu şekilde takip edeceğiz. Bir hafta içerisinde TİM TV yayına başlayacak. Oradan da takip edeceğiz. Bunları yapmak için gençlere çok önem vermemiz gerekiyor. Yeni nesil liderler yetiştirmemiz gerekiyor. İhracatımızda yeni yetişen gençlere ihtiyacımız var."

En çok ihracat yapan sektörün makine sektörü olduğunu da anlatan Büyükekşi,

"İkinci otomotiv sektörü, hazır giyim geliyor. Biz hala bu konularda yeteri kadar destek vermezsek, yeni nesil teknoloji ihracatında hedeflediğimiz yerlere gelemeyeceğiz. Bu, bunu gösteriyor. Ama 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşırsak, 2 trilyon dolar Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'da (GSYİH), yüzde 25'lik bir hedefe ulaşacağız. Şu anda ihracatımız yurt içi hasılada yüzde 17. Bunu yüzde 25'e çıkarmak demek, yüzde 8 daha ihracatta pay almak demek ve dünya ticaretinden aldığımız binde 8 payı, yüzde bir buçuğa çıkarmak demek" diye konuştu.

Yurt dışındaki Türkiye algısını arttırmak için önemli bir çalışma içerisinde olduklarının altını çizen Büyükekşi, İngiliz bir şirketle anlaştıklarını açıkladı. Hem Başbakanlık, hem Ekonomi Bakanlığı ve diğer STK'ların da bunu desteklediğini kaydeden Büyükekşi, "Bunu yapınca inşallah Türkiye algısını da arttırıp, mallarını daha değerli hale getirmek istiyoruz" şeklinde konuştu.

Akfen Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın da Türk şirketlerin en büyük sorunlarından birisinin "lokal kalmak" olduğunu belirterek, "Artık lokal firma ve insana ihtiyaç yok. Uluslararası firma ve insan yetiştirmemiz gerekiyor. Üretimi dış pazarlara göre ayarlamamız gerekiyor. Yoksa yıllarca bağırırsınız ama satamazsınız. Müşterinin isteğine göre ürün üreteceksiniz. Uluslararası standartlara yaptığınız zaman alım ve satımlar çok kolay oluyor" ifadelerini kullandı. - BURSA