Yetkisiz Mahkemeden Tahliye Kararı

Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) Konya Şube Başkanı Şamil Şenalp, "Paralel Yapı" soruşturmaları kapsamında tutuklu bulunan şüpheliler hakkında verilen ve İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliğince "yok hükmünde" sayılan tahliye kararlarına ilişkin, görevli olmayan mahkemelerin, görevli olmadıkları alanda verdikleri kararın "yok" hükmünde olduğunu belirterek, "Bu kararı veren hakim ve danışıklı olduğu kişiler hakkında Konya Cumhuriyet Başsavcılığı muhaberesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduk" dedi.

Şenalp, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tutuklu şüphelilerin kanunun açık hükümlerine aykırı ve usulsüz bir şekilde tahliye edilmeye çalışıldığını söyledi. Yaşanan süreci "yargıya darbe girişimi" olarak gördüklerini dile getiren Şenalp, "Görevli olmayan mahkemelerin, görevli olmadıkları alanda verdikleri karar 'yok' hükmündedir" ifadesini kullandı.

Kaynağını anayasa ve kanunlardan almayan devlet yetkisinin kullanılamayacağını ifade eden Şenalp, şöyle konuştu:

"Hukukumuzda asliye ceza mahkemelerinin soruşturma dosyasına müdahale görevi ve yetkisi yoktur. Açılmış bir soruşturma ve devam eden bir süreç vardır. Sulh ceza hakiminin vereceği kararla ancak tahliye olabilir. Ortada danışıklı bir iş olmuştur. Topluca reddihakim ve tahliye talebinde bulunanlarla 'yok' hükmündeki bu kararı verenler arasında danışıklı bir ilişkinin olup olmadığının mutlaka soruşturulması gerekir. Bu 'yok' hükmündeki karar, tutuklu şüphelilerin durumunu değiştirmez. HSYK, bunlar hakkında el çektirme, idari ve cezai işlem uygulamak durumundadır. Çok sayıda şüpheli, toplu şekilde sanki bir yerden talimat almış gibi hukuksuzluğu benimseyerek reddi hakim ve tahliye talebinde bulunmuştur. Hukukta örneğine rastlanmayan bir durum meydana gelmiştir."

"Suç duyurusunda bulunduk"

Yaşanan gelişmeleri takip edeceklerini bildiren Şenalp, "Bu kararı veren hakim ve danışıklı olduğu kişiler hakkında Konya Cumhuriyet Başsavcılığı muhaberesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduk. Bu kişilerin adliyelerden arındırılması gerekiyor. Adalet hissini örseleyen bu kişilerin cezalandırılması gerekir" ifadelerini kullandı.

"Yargısal kaos oluşturulmak istendi"

Her Yerde Adalet Platformu Başkanı Özkan Öztürk ise soruşturma aşamasında tüm yetki ve sorumluluğun sulh ceza hakimlerinde olduğunu bildirdi.

Tutuklama, tutuklamaya itiraz ve tahliyeye ilişkin tüm kararların da soruşturma aşamalarında sulh ceza hakimliklerine ait olduğunu vurgulayan Öztürk, "İstanbul 29. Asliye Ceza  ve 32. Asliye Ceza hakimlerinin yetki ve görev aşımı yasal değildir" dedi.

Öztürk, tahliye kararıyla Türkiye'nin uluslararası toplum nezdinde zor durumda bırakılmak istendiğini belirterek, "Yetki ve otorite kullanıcılarının olabilecek hadiselere karşı daha dikkatli olmaları gerektiğini düşünüyorum. Maalesef bundan evvelki süreçlerde yaşananlar gibi yine yargısal kaos oluşturulmak istenmiştir" diye konuştu.