Bakan Yazıcı'dan "Anneler Günü" Ziyareti

Elif Ferhan Durmuş - Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, annelerin boş zamanlarda ziyaret edilecek insanlar olmadığını belirterek, "Çocuklar nasıl gözetiliyorsa annelerin de o şekilde gözetilmesi gerekir" dedi.

Bakan Yazıcı, anneleri anmak ve onurlandırmak üzere kutlanan Anneler Günü dolayısıyla annesi Fatma Yazıcı'yı evinde ziyaret etti.

Yazıcı, AA muhabirinin, "Anneye mi babaya mı daha düşkünsünüz-" sorusu üzerine, annesinin yeriyle babasının yerinin ayrı olduğunu kaydederek, "İkisine de son derece düşkünüm. Ben İstanbul'a geldiğimde bir ara bulur, 5-10 dakika da olsa mutlaka uğrar, hayır dualarını alırım. Anne ve babanın duasını almak çok önemli" diye konuştu.

Annesinin, bulundukları yerde okuma yazmayı öğrenen ilk kadınlardan biri olduğunu ifade eden Yazıcı, şu anda bile gazete alıp gözlüğünü takıp haber okuduğunu anlattı.

Yazıcı, annesiyle ilgili bir anısını da şöyle paylaştı:

"Üniversiteyi bitirdiğimde gömlek aldım. Gömleğe nasıl olduysa çamaşır suyu bulaşmış. Annem gömleği Laleli'den aldığımı anlayıp, küçük kardeşimi Laleli'ye göndermiş. Kardeşim de gömleğin aynısını alıp gelmiş. Ben de 'bu biraz büyük ama nasıl böyle oldu' diyordum. Epeyce bir süre sonrasında bana bu olayı anlattılar."

-"Anneler boş zamanda ziyaret edilecek insanlar değil"-

Aslında her günün Anneler Günü olduğunu ifade eden Yazıcı, Türk milletinin aileye önem verdiğini, anne ve babanın uyum içinde olmasının çocuklarını da etkileyeceğini söyledi.

Yazıcı, ailenin temelinin anne ve baba olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Anne ve baba hakkı ödenemez. Anne ile babayı fırsat buldukça ziyaret etmek doğru değil, bunun yerine fırsat oluşturmak gerekir. Anneler boş zamanda ziyaret edilecek insanlar değil. Çocuklar nasıl gözetiliyorsa annelerin de o şekilde gözetilmesi gerekir. Her Türk vatandaşının bu hassasiyet içinde olması bizim toplumsal yapımızın güçlenmesine vesile olacaktır. Bunlar bizi birbirimize kenetleyen temel özelliklerimizdir. Aileler küçüldükçe, uzaklaştıkça zamanla biraz da yabancılaşma oluşur. Şehirleşmenin aile yapıları üzerine etkileri var ama her ne olursa olsun yeni yaşam tarzının, anne baba hukukunun gözetilmemesi için bahane olmaması gerekir. Dua kültürü ve geleneğinin yaşatılması gerekir."

-"Bir bakana 'oğlum' demek mutlu ettiği kadar duygulandırıyor"-

Fatma Yazıcı da Bakan Yazıcı'nın çok çalışkan biri olduğunu belirterek, öğrenciyken de derslerinin iyi olduğunu dile getirdi.

Çocuklarının hepsinin çok iyi olduğunu aktaran Fatma Yazıcı, Bakan Yazıcı'nın yaramaz bir çocuk olup olmadığına ilişkin soruya ise "Çocuk olur da yaramaz olmayanı olur mu- Çocuklukta herkes yaramaz" diyerek tebessüm etti.

Bakan Yazıcı'nın babası Mustafa Yazıcı da Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanına "oğlum" demenin kendisini mutlu ettiği kadar duygulandırdığını, televizyonda oğlunu izlediğinde gurur duyduğunu vurguladı.

Mustafa Yazıcı, "Oğlunuzun bakan olacağını tahmin eder miydiniz" sorusuna ise "Tabii ki tahmin ederdim çünkü çok zeki ve akıllıydı" karşılığını verdi.

Yayıncı: Zekeriya Gülün - İSTANBUL