Alman Medyası, Düşme Aşamasına Gelen 'Wulff Davası'na Ateş Püskürdü

Hannover Eyalet Mahkemesi yargıcı Frank Rosenow, kamuoyu baskısı üzerine görevinden istifa etmek zorunda kalan eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff'un makamını kullanarak çıkar sağlamak iddiasıyla yargılandığı davanın düşürülmesini önerdi. Yargıç Rosenow, Almanya'da yakından izlenen davaya ilişkin Hannover savcılığın hazırladığı iddianamede eski Cumhurbaşkanı Wulff'un makamını kullanarak çıkar sağladığı iddialarını belgeleyebilecek yeterli kanıt olmadığını vurguladı. Davanın ocak ayında son ermesi olasılığını ortaya çıkaran davanın düşürülme teklifi savcılık tarafından reddedildi. Başsavcı Clemens Eimterbaumer Wulff'un, film yapımcısı David Groenewold tarafından bilinçli olarak kendini davet ettirdiği yönünde yeterli kanıt bulunduğunu savundu. Yargıç bunun üzerine 2 Ocak'ta dinlenecek tanıkların ardından nasıl bir yol izleyeceğini açıklayacak.

İDDİANAMEDEKİ SUÇLAMA

Savcılığın hazırladığı iddianamede film yapımcısı David Groenewold'un, 2008 yılında Wulff çiftinin Münih'e yaptığı dünyanın en büyük bira şenliği Oktoberfest ziyaretinin masraflarının bir bölümünü karşıladığı öne sürülüyor. Savcılık, Groenewold'un bu sayede Wulff'u bir filmine fon sağlaması için ikna etmeyi amaçladığını iddia etti. Wulff ve Groenewold hakkındaki iddialar soruşturma süresince giderek küçüldü. O dönemde Aşağı Saksonya Eyaleti Başbakanı olan Wulff'un elde ettiği iddia edilen çıkarın değerinin 720 euro olduğu vurgulandı. Alman medyası eski cumhurbaşkanı ve film yapımcısının dava dosyasının para cezası ödeyerek kapatılması teklifini kabul etmediğini vurguladı.

'İDDİANAMENİN HUKUKİ BOYUTU PARAMPARÇA'

Wulff hakkındaki davanın geldiği aşama medyada geniş yer buldu. Gazetelerde de yargının medyanın etkisi altında kalmış olabileceği öne sürüldü. Stuttgarter Nachrichten, ortadaki iddiaların ceza hukukuna konu olacak önemde olmadığını, bilinçli bir çıkar sağlandığına dair kanıt bulunmadığını yazdı. Gazete, duruşma hakimi Frank Rosenow'un eski cumhurbaşkanı Wulff'a karşı aylardır 1001 zahmetle inşa edilen iddianameyi çöpe atmış olduğunu kaydederken, 'İddianamenin hukuki boyutu paramparça. Sadece Wulff açısından değil devletin en üst düzey makamı üzerindeki siyasi açıdan yıkıcı baskısı ise devam ediyor. Yazılıp çizilmiş bir devlet krizinden savcılık açısından bir hiç kaldı' diye yorum yaptı.

Almanya'nın etkili gazetelerinden Münih'te yayımlanan Süddeutsche Zeitung, savcılığın Wulff'a adeta yolsuzluğa batmış bir seri katilmiş gibi yaklaştığını, mesleki ve özel yaşamının dikkatle incelendiğini, yaşamını sürdürme tarzı nedeniyle suçluymuş gibi bir hava estirildiğini vurgularken şöyle devam etti

'Wulff'un korumalarına, sanki eski cumhurbaşkanının kişilik hakları yokmuş gibi mahrem konularda soruldu. İddia düzeyindeki devlet skandalından gerçek bir devlet skandalı ortaya çıkabilirdi. Ama bu olsa olsa Wulff'un değil soruşturma makamlarının skandalı olacaktı. Şu soru beliriyor Kimin bu yoğun soruşturmalara bu kadar muazzam bir ilgisi var ve niye Yoksa soruşturma makamı medyada yaratılan histerinin etkisi altında mı kaldı, skandallaştırma girdabının içine mi kapıldı'